Bir paket sigara, ömrü günde 1.5 saat kısaltır

Ben sigara ile Konya Lisesi son sınıfında tanıştım ve arkadaşlığımız da 25 yıl sürdü. 
Sigaraya başlamak da zor, bırakmak da zordur.
Başlama taklit etmeye, özentiye; bırakma ise özveriye, iradeye ve güvene dayanır. Sigaranın zararlarını bilmeyen yoktur ama sigara tiryakileri bu zararları  bildikleri halde bana bir şey olmaz içgüdüsüyle sigara içmeye devam etmektedirler. 
Gerçi sigaranın faydaları da varmış: Sigara içen tiryaki kişiler sabaha kadar öksürdükleri ve uyumadıkları için evlerine hırsız girmezmiş. Yolda yürürken baston kullandıklarından onları köpek ısıramazmış.
Tiryaki kişilerin bünyelerinde verimli enerji sigara tarafından tüketildiğinden, onlar sevdiklerine daha erken veda etmek mecburiyetinde kalıyorlar.
Sigarayı bırakma kişinin iradesine ve kendisine duyacağı güvenle bağlantılıdır. İradesi güçlü olanlar sigarayı çabuk, zayıf olanlar ise daha geç bırakırlar ama herkes sigarayı bırakabilir. 
Size acizane önerim; sigara sizi bırakmadan önce siz sigarayı bırakın ve yiğitlik sizde kalsın.
Sigarayı bırakmak için kişi, sigaranın özüne ve ailesine gelecekte vereceği zararı  uzun uzun düşünmesi, sonra da ben sevdiklerimi üzmemeliyim ve sigarayı bırakmalıyım diye kendisine "sigarayı bırakma sözünü" vermesi gerekir.  Bundan sonrası gayri iş kolaylaşır.
Sigarayı bırakma işi kişinin gayretine ve azmine bağlıdır. Sigarayı bırakma kararı ile uygulama arasında geçen süre 6 aya kadar uzayabilir. Önemli olan dediğim gibi sigaradan uzaklaşma kararının verilmesidir. Bu kararı verdikten sonra kişi akşam kendi kendine "ben yarın sigarayı bırakıyorum ve bir daha içmeyeceğim" diye söz vermesi ve sabahleyin de bunu uygulamaya koyması gerekir.             
                         
İnsanın ömründen ne kadar çalar?
 
Nikotinin vücutta azalması kişilere göre değişir. Bende 15 gün kadar sürmüştü. Bu süreç sigarayı bırakmak isteyenler için çok zor.. İnanın sigarayı bıraktıktan  birkaç gün sonra sigaranın nikotini vücutta azalır ama kişinin sigara içme isteği ise buna karşın çok çok artar.
Bu istek arttıkça da kişi sigara bulmaya ve aramaya yönelir. Bu noktada kişinin sigara arama yerine işine eğilmesi gerekir. Ayrıca bu kişi sigara içenlerin yanına da gitmemeli. Sigaranın nikotini insanın bünyesinde 15 gün sonra önemli miktarda azalmaya başlar ve bu süreç de aylarca sürebilir. Sonunda da nikotin vücuttan tamamıyla atılır.
Ancak sigaranın vücuttaki zararı 10 yıl sonra ortadan kalkar. Sigarayı bırakmak için kişi en az 15 gün veya bir ay kendisiyle savaşması gerekir. Bu süreçte ona ailesi ve onu seven arkadaşları da destek vermeli.
Unutmayın zararın neresinden dönülürse o kardır. Sigaradan siz uzaklaştıkça sigara da sizden uzaklaşır. Sigarayı bıraktıktan sonra eğer bir sigara dahi içerseniz savaşın galibi siz değil sigara olur.
Günde bir paket sigara içen kişinin ömrü bilim adamlarına göre günde 1.5 saat kısalırmış veya tek bir sigara ömürden 11 dakika çalarmış. Ayrıca önemli bir çevre kirleticisidir.                                                

Kültür, çağdaşlık ve Kyoto Kararları..
 
Tam gününü ve yılını hatırlamıyorum ama tahminen 2000'li yıllar olabilir.  Mesleğimle ilgili bir toplantıya katılmak üzere İspanya’ya gitmiştim. Toplantı bitiminde katılımcılarla akşam yemeğine gitmiştik. Yemek sürecinde, ülkemizi de  gören komşu ülkeden bir bilim adamı bana, "Sizin ülkenizde sigara içenlerin sayısı diğer ülkelere oranla çok fazladır; kültür ve cehaletle sigara tüketimi arasında da bir ilişki vardır değil mi" diye sordu.  Bir bilim adamının ülkemin insanlarını kültürsüzlükle suçlaması milli duygularıma dokundu. Ben de ona "Aynı görüşte değilim; kültür ve çağdaşlık bizim Anadolu’dan sizin ülkenize gitmiştir" dedim. Ardından da "Sgara içme alışkanlığı ekonomi ve onun neden olduğu işsizlikle ve stresle ilişkilidir. Bizim ülke de eğer sizin ülkeniz gibi  ekonomik gelişmesini Avrupa Birliği'ne dayamış olsaydı ülkemde de sigara içenlerin sayısı sizin ülkenizden belki daha az olurdu" dedim.
Aynı masada oturan Avrupalı diğer bir bilim adamı da "Ülkenizdeki ölüm oranları  Avrupa’da yaşayan insanların ölüm oranlarından daha fazla buna ne diyorsunuz?" dedi.
Ben de "Sizler sağlığınıza çok düşkün olduğunuz için toprağı çoraklaştıran ve çevreyi kirleten fabrikalarınızı kendi ülkenizde değil de bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin topraklarında kuruyorsunuz, niye? Sizin hayatınız kıymetli de bizimkiler  değil mi?" karşılı verdim. 
Avrupalı bu bilim adamı da bana "Avrupa ülkelerinin yöneticileri, ülkelerinde Kyoto kararlarını uyguluyorlar" dedi ve ekledi:
"Bizler yıllardır insanlarımızın sağlığını düşündüğümüz için bu konuda ödün  vermiyoruz. Sizler de Kyoto Kararları'na uyun."
Haklılar!
Biz de nihayet ülke olarak çevre kirleticilerin zararlarını yeni yeni anlamaya  başladık. Bu yüzden Paris İklim Değişikliği Sözleşmesi'ne 7 Ekim 2021'de imza koyduk. Umut ederim imzanın gereği yerine getirilir karbondioksit salınımı  dünyada ve ülkemizde 0'a indirgenir.
Çünkü sağlıklı yaşamak, zehirsiz gıda yemek herkes gibi ülkemizde yaşayan  vatandaşlarımızın da en doğal hakkıdır.