Mehmet Asil YILMAZ

    Mehmet Asil YILMAZ


    BOŞ BAŞAK MAĞRUR OLUR, DOLU BAŞAK DA AĞIR OLUR 

    09 Şubat 2024 - 10:02 - Güncelleme: 09 Şubat 2024 - 10:03

    Ekin  tarlasına  girdiğinizde  çok sayı da olmasa bile bazı  buğday başaklarının  mağrur  olduğunu  ,dik  durduğunu ama içinin boş olduğunu görürsünüz  ,  çoğu buğday başağının da evinli  olduğunu eğik durduğunu ve  toprağa  baktığını görürsünüz.

    Ben evin sözünü ilk defa seçim propagandası yapmak  üzere Konya’ya gelen o  döneminin ağzı  en iyi laf yapan ,doyurucu  ve güzel konuşan   hitabeti güçlü  Millet  Partisi Genel Başkanı Osman Bölükbaşından duymuştum .Osman Bölükbaşı hangi  şehre giderse  gitsin; gittiği şehrin  miting   meydanları dolar taşar, deyim yerinde ise ‘’iğne atsan iğne yere düşmezdi ‘’ .

    Konya lisesinde öğrenim görürken Bölükbaşı’nın  Konya’ya  geleceğini Vilayetinin önünde  konuşacağını duyduk ,günü  gelince de arkadaşlarımla birlikte   miting alanını   giderek  konuşmasını dinledik .Osman Bölükbaşı kürsüye çıkıp muazzam kalabalığı görünce topluluğa sitemlerini  belirtmek için  ‘’Ey muhteşem  sapı çok  ama evini olmayan Konyalılar diyerek  sözlerine başlamıştı ,uzun bir süre konuştuktan  sonra ,sözlerini partisin oy isteyerek bitirmişti.’’  Sayın  Bölükbaşı  haklıydı  halk ;onun konuşmasını dinler ama  oylarını onun  partisine  değil  ‘’Demokrat Partisine ‘’verirdi , Sayın  Bölükbaşı ‘’Halkı  samana, oyları da  buğday tanesine ,özüne  veya birim alanından alınan verime(evinli)  benzetmişti’’

    Psikologlar , Psikiyatrisiler de boş veya  mağrur  başağı ‘’kültürsüz ,kendisini  yenilemeyen ,okumayan insanlara , dolusunu da  entelektüel ,okuyan,  yazan, çizen bilge  insanlara benzetmektedirler’.’ Prof Kemal Sayar’a göre  ‘’ İnsan kendi cehaletini bilemez , kendine karşı bakar kör olduğu için kusurlarını  göremez’’  . Psikiyatri  biliminde de bu olay ‘’boş başak sendromu ,cahil  cesareti  veya  Dunning –Kruger sendromu ’’ diye tanımlanmaktadır.

    Boş başak , mağrur  başak   özellikli , zihniyetli  insanlar  kendilerini ‘’ küre -i arzın merkezi  ,akıl tanesi   veya kutbun akıllısı zannederler .Sınırlı  becerilere sahip  olmalarına rağmen işin vitrininde  görünürler . Aşağılık egolarını tatmin etmek için çevrelerine    tepeden bakarlar , bol bol da gürlerler ancak  yağmayı bilmezler. Söylemlerinde  kullandığı  sözlerin, cümlelerin  ve espirilerin de içerikleri evinsizdir , boştur .Entelektüel insanlar  bilgilidir , kültürlüdür, görgülüdür ,evinlidir , yenilikçidir, zihinleri  de deneyimleriyle doludur, emeğiyle kazandığı bilgi  birikimlerini  işinin mutfağında kullanırlar.

    Buraya kadar sizlere dilimin  döndüğü kadar ‘’boş başak sendromu ,cahil  cesareti  veya  Dunning –Kruger sendromunu anlatmaya çalıştım’’. Eğer çevrenizi dikkatli incelerseniz  konunun uzmanları  gibi sizler de  bu tür insanları görürsünüz veya görmekten gelirsiniz.

    Bazı insanlar liseden  sınıf  arkadaşım  Hamza gibi  maalesef kendisinin sahip olduğu değerlerin kıymetini bilmez ama kendisin de olmayan veya kıt  olan   değerlerin özlemiyle yaşamlarını sürdür  durur. Hamza ,Napolyon gibi kısa boylu olup  onun gibi aşağılık  kompleksliydi  (Napolyon’dan da biraz sonra söz edeceğim). Hamza, Matematik, Geometri ,Fizik, Biyoloji Edebiyat ,felsefe veya  Beden Eğitimi derslerinde   sınıfımızın  en iyisiydi ancak  kavgacıydı, geçimsizdi  ,uzun boylularlarla sataşırdı .Kendisine  hırçınlığı sorulduğunda ‘’keşke ben de  sizler  gibi uzun boylu olsaydım da Harp Okuluna  gitseydim ve şerefli bir ‘’Türk Subayı ‘’ olsaydım  ‘’derdi. Hamza subay olamadı ama yanılmıyorsam ünlü bir Mimar oldu .

    Bilim adamları Hamza gibi boy kompleksli olanlara ‘’Napolyon Kompleksli veya Sendromlular’’ adını koymuşlar. İnsanoğlu;  bu  sorunun da biyolojik kökenli olduğunu ve değiştirilemeyeceklerini  bildikleri  halde aşağılık kompleksinden bir türlü kurtulamıyor ,diğer bir deyişle ‘’huylu huyundan vazgeçmiyor ,vazgeçemiyor‘.’
    Zaman zaman düşünürüm ve sorarım acaba Napolyon ‘’ kompleksli, sendromlu ‘’ olmasaydı bu kadar agresif, otoriter, rekabetçi ve hırslı olur muydu, ünlü olma peşinde koşar mıydı? Avrupa ya hâkim olmak için, Fransız Emperyalizmini Lideri olmak için bu kadar savaş sevdalısı olur muydu?  Rusya ‘ya, Prusya ‘ya, İngiltere’ye, İtalya ‘ya, Mısıra ve Osmanlıya da savaş açar mıydı? Bunlar bir varsayım ama, bana göre, Napolyon bu denli geniş çapta değişik ülkelerde savaşları   göze alamazdı.

    Sonuç: Ülkemizde yaşayan insanların bazılarının ekonomik sorunları yüzünden’ ’Anadolu Deyimiyle Ağızlarını Bıçak   Açmıyor’ ’Çoluk çocuğunun yiyeceklerini karşılayamıyor, giyeceklerini temin edemiyor, eğitimlerini arzu ettiği  gibi sağlamıyor, sağlayamıyor, onlara itibarlı  yarınlar da  hazırlayamıyor  İnsanlar eğer  sorunlarını çözemez ,çözüme de  kavuşturamazsa kompleksli, sendromlu  aşağılık duygulu  konumuna  geliverir. Nüfus artıkça beslenme kaynakları da azalır besinler   azaldıkça kompleks içerikli insani  vakalar da artar .

    Sevgi ve Saygılarımla...

    YORUMLAR

    • 0 Yorum