• Reklam
İsmail SERT

İsmail SERT


SESSİZLİK 

30 Kasım 2019 - 11:33

Haluk Bilginer, Şahsiyet dizisindeki Agah Beyoğlu rolüyle, Amerikan dizi Oscarları kabul edilen Emmy ödülünü aldı.

Haberi duyunca şaşırdık, sevindik, gururlandık. Belki de çocuklar gibi sevinmeyi anlatan kelimeyi kullanmak daha doğru olacak: Sevindirik olduk.

Bilginer’in Emmy ödülü ile çektirdiği fotoğrafa bakarken, sanatçıyı atlayıp sadece ödüle odaklandık. Genç bir oyuncu da esprisini ödül üzerinden yaptı: “Eviniz ne zaman uygunsa, çağırın da ödülün tozunu almaya geleyim” dedi. 

Sevinç dalgası uzun sürmedi. Bazı olaylarda rastladığımız ‘sessizlik duvarı’ tepkisi ile karşılaştık. Duymazdan, görmezden gelindi. Sözünü etmemek için konu değiştirildi.

Sebebine bakınırken, en azından birkaç görünür ipucu yakaladım.

Bazıları, ödülün ‘Emmy’ değil de ‘International Emmy Awards’ olduğuna ısrarla vurgu yaptılar. Onlara göre özet şöyleydi:

“Emmy ödülünün itibarı yüksek, ‘Uluslararası Emmy ödülünün itibarı ise düşük. Dolayısıyla sevinmeye hiç gerek yok! Hatta dikkate almaya bile değmez!” 

Bu bilgiçlere söz yetiştirmek mümkün değil. En iyisi, onların çektiği dipsiz kuyunun, yani sonu gelmez tartışmanın yanına yaklaşmamak. 

Bazıları ise ‘Şahsiyet’ dizisinin yapım şirketinin Emmy ödül töreninin sponsorlarından biri olduğunu ısrarla öne çıkardılar. Bunu yaparak; arka planını bildiklerini vurgulayıp ödülü gölgelemeye çalıştılar.  

Ödülün verilmesinde bu değişkenin etkisi yok mudur? Elbette vardır.

Çağımızda yaşanan ödül mekanizmalarını tartışacaksak, işleyişi kökten eleştireceksek, bunları pekala konuşabiliriz. Ancak bütün ödüller, belli bir organizasyon içinde veriliyor. Her zaman dengeler gözetiliyor, baskı grupları devreye giriyor, hatırlı kişiler-kurumlar dikkate alınıyor ve ince hesaplar yapılıyor.

Ödüller, uluslararası politikanın geniş tanımı içine sokuluyor ve kamu diplomasinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bütün dünyada böyle oluyor. Oscar da, Nobel de, Altın Ayı da, diğerleri de öyle. 

O sebeple, burada soruları farklı sormak gerek. Haluk Bilginer’in ödül alan diğer oyunculardan ne eksiği var? Sadece yapım şirketi sayesinde mi bu ödülü aldı? Yalnızca bu rolüyle değil, bundan önceki performansları ile de çoktan hak etmiş değil midir?

Bu sorulara hakkaniyetle cevap verecek olursak; Bilginer dünya çapında bir ustadır.

Ödül alması için eksik kalan parça, yapım şirketinin sponsorluğu ise, o da ustaca tamamlanmıştır. Yapılan sadece budur. Türk yapım şirketi de oyunu kuralına göre oynamıştır. Bunda şaşılacak, utanılacak bir yan yok. 

Başka bazıları da Haluk Bilginer’in sosyal medyada dolaşan/dolaştırılan sözlerine takıldılar. Sanatçının uzun biyografisini bir cümleye indirerek servis ettiler: “Başarılarını boş verin, o adam, bu sözleri söyleyen adamdır.”

Güya sanatçının o sözleri Atatürk’e hakaret içeriyordu. Oysa dikkatlice okuyanlar sanatçının, 40’lı yıllarda takılıp kalanları, düşüncesini donduranları, sevgi gösterilerini aşırıya götürenleri eleştirdiğini fark edebilirlerdi. Ancak ‘kampanya yapmak’ kolaylarına geldi.

Sosyal medyada görünmemesi, magazine takılmayıp sanatına yoğunlaşması, kısacası; kalabalığın dışında kalması da tahammülsüzlüğe yol açıyor olabilir.

Dünya sahnesine çıkmış bu başarıyı, gündelik tartışmalara feda etme lüksümüz olmamalı. Havayı dumanlandırmanın, kasveti çoğaltmanın da gereği yok. Övgüde cimri davranırken, yergide sınır tanımamanın kimseye faydası olmaz. 

Bilginer’in yurt içinde ve yurt dışında, bugüne kadar yaptıkları ortada. Yetenekse yetenek, emekse emek, başarıysa başarı, çizgisini hep yükseltmekse, o da var. 

Bir başka uyarıyı not etmeden geçmeyeyim. Elbette uluslararası sistemin nasıl işlediği unutulup ödül abartılmamalı. Havalara girip ‘hapı yutmamak’ için dikkatli olunmalı.  

Usta oyuncu, ödülünü aldıktan sonraki konuşmasıyla da, ödülünü taşımasıyla da ayrıca alkışı hak ediyor. Zaten başka bir katkıya ihtiyacı yok.

Bilginer, ödül konuşmasına Türkçe “merhaba” diyerek başlamıştı. Ben de yazımı, Türkiye kamuoyuna, ‘bu başarıyı görmek için gözümüzü açalım’ anlamında “günaydın” diyerek bitireyim. 


 

YORUMLAR

  • 0 Yorum