ZIRVALAMALARI HİZMET Mİ SANIYORSUN!

Atatürk’ün partisi olmakla övünen, kurucu unsur olmakla gurur duyan CHP’nin geldiği noktayı görüyorsunuz değil mi?
Ana muhalefet partisi CHP ve aşikar ortağı, devlet düşmanı sözde parti, özde PKK temsilcisi ve sözcüsü HDP’nin kullandıkları dil aynı amaçları toplumu germek, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde kaos yaratmak, çevremizde fırsat kollayan çakalların ekmeğine yağ sürmektir!

Son günlerde yaşananlara bakıldığında bir kez daha görüyoruz ki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da İzmir Büyükşehir Belediye başkanı Tunç Soyer de aynı yolun yolcusu, al birini vur diğerine.
Bunlar özünde Atatürk’ün ruhunu taşımayan ve  mirası olan CHP’nin ruhuna uygun hareket etmeyen CHP elbisesi giymiş HDP’lilerdir, bunların eylem ve söylemlerine bakıldığında sadece CHP’nin değil, Türkiye’nin de başına bela olması adına tasarlanmış birer projedir.
Her gün şehit gelirken, şer odaklarınca Türkiye’nin etrafı sarılırken, Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan horozlanırken, siyasi hesap yapmak, ecdada çatmak devleti yıpratacak ve zafiyette gösterecek harekette bulunmak Atatürk’ü sevmek ilkelerine sahip çıkmak değildir.
Atatürk'ün kurduğu devleti zaafa uğratmaktır.
Bu zihniyetlerin içlerinde kırıntısı dahi olmadıgı halde tek sığındıkları liman yüce Atatürk, hedeflerinde ise ecdat Osmanlı ve Erdoğan,  Erdoğan gibi düşünenler. Bunlar için Erdoğan gitsin Miçotakis gelsin, Hans gelsin önemli değil.
600 yıl hüküm sürmüş dünyaya adaletle hükmetmiş ecdat düşman, hain teröre destek veren, topraklarında besleyen şeref yoksunları bunlara dost.
CHP'nin koro halinde methiyeler düzerek şımarttıkları Tunç Soyer kim?
Bu zat Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde satmadık bir yer bırakmadığı gibi İzmir Belediye Başkanlığı'na geldiği günden bugüne kadar da İzmir adına bir taş üstüne taş koymamıştır.
Karı koca, bir kısım da akıl hocası! ile bir araya gelerek ticaret yapmakta et, süt, kavurma alıp satmakta, reklam amaçlı dağıtmakta, hizmet adına çiçek böcek festivalleri yapmakta, modası geçmiş konserlerle dikkatleri başka yerlere çekmektedir.
Modası geçmiş bu adam, İzmir’in kurtuluş kutlamasında Yunanistan’a bir cümle söz etmezken ecdadı vatan haini ilan etmesi de bilinçli yapılan bir eylemdir.
Bu zatın amacı Cumhuriyet, Devlet ve İzmir filan değil beceriksizliğini örtmek için gündem saptırmak, cambaza bak taktiğiyle dikkatleri başka yerlere çekmektir.
Çünkü CHP'lisi, MHP'lisi, İYİ Partilisi, AKP'lisi de yani top yekün İzmir halkı bu zatın hizmet yapmadığını, İzmir'i sattığını, belediyeyi borç batağına sürüklediğini  konuşuyor.
Beyzade ilk göreve seçildiğinde belediyeye bisikletle giderek kamuoyunda kendinden söz ettirmişti. Akabinde belediyenin sarayına taşınınca foyası ortaya çıkt.
İzmir adına para basma, bayrak yapma, Kıbrıs'ı Rumlara bırakma söylemleriyle gündemi saptırdı. Bisikletle işe gitme ve belediyenin köşküne taşınma gündem dışı kaldı..
Osmanlı düşmanı çapsızlara diyorum ki ecdadımla uğraşmayı bırakın. Eğer İngilizlerle bir irtibat arıyorsanız, Kahraman Balıkçısı'nda İngiliz Büyükelçisi ile kim yemekte buluşup kadeh tokuşturduysa ona bakmalısınız.
iktidara geldiğinizde affetmek vaadinde bulunduğunuz, ABD ve Avrupa topraklarında sefahat süren FETÖ'cü, DHKP-C’li, PKK’lı ve bilumum Türkiye düşmanı kaçaklara bakacaksınız.
Sultan Vahdettin’i hainlikle itham etmeden önce Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yi öldüren PKK’lılara, “Hendek kazan arkadaşlar” diye hitap edene bakacaksınız!
“YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” diyene bakacaksınız!
“Biz hapiste hasta yatan PKK’lıya da gittik, DHKP-C’liye de gittik, hiç ayrım yapmadık” diyene de bakacaksınız!
Cumhurbaşkanımızın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer'in Osmanlı'ya yönelik haddini ve boyunu aşan rezil ifadelerine karşılık cevabını yazımın son sözü olarak aktarıyorum:
“Size binlerce yıllık tarihinizi unutturmaya çalışan köksüzlere kulak asmayın. Şanlı tarihinizle gurur duyun, zaferlerinizle, kültürünüzle, değerlerinizle iftihar edin"