• Reklam
Tahsin GÜZEL

Tahsin GÜZEL


YAPANIN YAPTIĞI KAR KALIRSA DEVLETE GÜVEN AZALIR!

20 Nisan 2022 - 17:21

Mağdur edilenlerin hakkı devlet eliyle alınmaz haksıza hesap sorulmaz ise devlete olan güven azalır.
Bireysel hak almaya kalkılırsa da ülkede istikrar olmaz, düzen kalmaz.
Devletimi seven, kanun-kural ve kaidelere uyan bir vatandaş olarak haklıyı üzen, haksıza methiyeler düzen bu sistemden hoşnut olmadığımı, içimin  karardığını, kurum ve kuruluşlara güvenim azaldığını söylemek istiyorum.

Sosyal devlet, tüm kurum ve kuruluşlarıyla haktan ve hukuktan yana  işleyen devlettir.
Türkiye’nin adalet, siyaset, ticaret, sağlık ve eğitim gibi ana konularında topyekûn revizyonuna ihtiyacı var.
Adaletin tecellisinde en önemli faktör olan hukuk sistemini…
Siyasetteki istikrar için seçim ve siyasi parti kanununu…
Ticaretteki istikrar için de vergi usul kanununu rezize etmeliyiz..
Yanı sıra yolsuzluk ve haksız kazanca dur diyecek bir sistem getirmeliyiz…

Ülkemizde hukuka bakıyoruz, mevcut sistemle hâkim ve savcılarımız ihtisas alanları olmayan konularla karşılaşıyor.
Dolayısıyla adaleti şaşı hale getiren bilirkişi kurumuna başvuruyor.
O bilirkişilerin raporlarına karşı da başka bilirkişilere ihtiyaç duyuluyor.
Ortopedicinin beyin, beyin cerrahının kalp ameliyatı yapması gibi oluyor.
Konusunda uzman; hukukun yanı sıra hesap, kitap, mizan bilen kişilerin görev aldığı ihtisas mahkemelerinin olması gerekiyor.

Türkiye’nin en önemli sorunu kayıt dışı kazanç, haksız rekabet,  yolsuzluk ve yoksulluktur..
Yoksulluğun nedeni de yolsuzluktur..
Bu düzeni sağlayacak olan ise siyaset kurumudur.
Güçlü ve istikrarlı  devletlere baktığımızda, siyaset ikbal için değil devlet ve millet için yapılıyor. Siyasiler ise tavır ve davranışları ile topluma model oluyor. Mesele devlet olunca da parti ikinci plana atılıyor ve aynı dil konuşuluyor. Bizdeki gibi kan davası haline gelmiyor…
Hukuk ve adalet sistemi güçlüden değil haklıdan yana tecelli ediyor.. Kural ve kaidelere uygun hareket etmeyenler, konumu ne olursa olsun garibi, zengini, ağası, paşası, bakan ve başbakanı da bedelini ödüyor.
Kayırma yok, kollama yok.. Adalet gecikmeden tecelli ediyor. Çünkü her konuda ihtisas mahkemeleri var.
Bizdeki gibi savcı, polisin işini, hâkim hesap uzmanının işini  yapmıyor…   
Ticaretlerine bakıyoruz, vergi en kutsal görev; kayıtsız ve kuralsız kazanç girişimi en önemli suç. Bu suça teşebbüs eden pazarcısı, manavı, kasabı, tüccarı, sanayicisi konumu ne olursa olsun hesabı soruluyor.
Siyasi görüşüne bakılmaksızın ağır bedeller ödüyor.
Gelişmiş ve güçlü ülkelerde sistem saat gibi işlerken ülkemizde mevcut sistemden dolayı yapanın yaptığı yanına kar kalıyor.

Gelecek yazılarımda şahsımı ilgilendirdiği kadar kamuoyunu da ilgilendiren, binlerce mağdur yanında milyonlarca lira kamu zararına sebep olan son yılların en büyük teknik soygun ve yolsuzluğu ile ilgili 15 yıldır süren bir davadan söz edeceğim.
Dava şahsi mücadelemin yanında Emniyet Mali İşler Şube Müdürlüğü’nün, ilgili bakanlık ve sermaye piyasası kurumunun tespitleri ve müdahalesine rağmen yolsuzluğun mevcut sistem ve bilirkişilik kurumu nedeniyle uzayarak zaman aşımına uğraması, yolsuzluk ve hırsızlığın da görevi kötüye kullanmaya dönüşmesi asıl mevzum olacak.
Gelişmiş ülkelerde kamuyu ilgilendiren konularda kamu adına mücadele eden duyarlı kişi ve kamu görevlileri ödüllendirilirken bizim ülkemizde nasıl cezalandırılır ve ne bedeller öderler ondan söz edeceğim…

YORUMLAR

  • 0 Yorum