NAMUSLU İNSANLAR KERİZ Mİ? HER AF YENİ BİR SUÇA TEŞVİKTİR!

Yeni dünya düzeninden söz edildiği çağımızda bölgemizde istikrarsızlık yaratmak adına her türlü argümanın kullanıldığı hepimizin malumudur.
Gerek dışarıdan ve gerekse içimizdeki müstemlekeler ülkemizi abluka altına alma faaliyetlerini son hız sürdürdüğü günümüzde, muhalefeti temsil eden siyasetçiler, rotu çıkmış araç gibi savruluyor, ağızlarından çıkanları kulakları duymuyor, oynanan oyunları da görmüyor ağa-babaları ile aynı telden çalıp söylemeyi sürdürüyorlar…
Allah bunlara akıl izan versin.
Ağızlarında sakız gibi yuvarladıkları, “Türkiye’de demokrasi askıya alınmış, tek adam rejimi varmış, demokratik bir seçimden söz edilemezmiş,sarayda kral ne derse o olurmuş” türündeki laflara karnımıza tok!
İktidara demokrasi, hukuk ve insan hakları dersi veren bu ülkeler ve sesleri olan siyasetçisinden gazetecisine, STK başkanlarından sendikacısına kadar içimizdeki müstemlekeler önce kendilerine bakacaklar.
En fazlası analarının yüzde 25, danaları da 0.1 ile 3.5 oyu olacak, yüzde 50’nin üzerinde insanın destek ve oyu ile seçilen insan kral olacak, kural koymayacak!
Yüzde 20-25 oy alan beyzadeler kendilerini devlet sanacak, diğeri yüzde 0.1’le herkese dokunacak buna mukabil tek adam ve saray rejimi ağızlarında çürümeyen sakız kalacak!
Haydi kumda oynayın da ayağınıza taş batmasın…

Demokrasi havariliği yapan ağa babalarınız da önce kendilerine baksın. Krallık onlarda, hak ihlali onlarda. Demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü gibi argümanları işlerine geldiği gibi yorumlayan AB ve ABD’den alacak dersimiz yok!
Önümüzdeki 14 Mayıs’ta yapılması muhtemel seçim öyle anlaşılıyorki, sadece yamalı bohça misali 6+1 masa etrafında toplanan,dağarcıklarında ülke adına hiçbir şeyi olmadığı ipe sapa gelmeyen konuşmalarından anlaşılan siyasetçilerle değil Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanyalı siyasetçilerle olacak…
Bloomberg yazarı Bobby Ghosh, bu yıl Türkiye'de yapılacak seçimlerin 2023'te dünyada yapılacak en önemli seçim olduğunu yazdı.
Yazar, AB ve ABD’nin düşüncesini aktarmış.
Bu yazara katılmamak elde değil, zira FETÖ’nün, HDPKK’nın, Kandil’in ve üzerimize kirli oyun planlayan herkesin ağızlarının payını alacağı için biz de bu seçimin önemli olduğunu ifade ediyoruz.
Bu millet şer odaklara karşı gerekeni yapmalı, bu odaklarla aynı dili konuşan siyasetçilere de geçit vermemeli.
Aksi olur ise sahada ve masada önemli bir küresel oyun kurucu Türkiye’yi ağalarının paşalarının emirlerine tabi, etliye sütlüye karışmayacak, “gelene ağam gidene paşam” diyecek, verecekleri sanayi artıklarıyla oyalanacak bir ülke yaparlar…
Ne demişti ağababaları: “bu hükümeti yıkacağız dostları getireceğiz.”
Bunların dostları Türk devleti filan değil, dost dedikleri muhalefet partileri.
Konuşanlar muhalefetler olsa da konuşturanlar söz konusu ağababalarıdır. Yeni dünya düzeninden söz eden bu ülkelerin oyunlarını bozan ise Recep Tayip Erdoğan’dır.
Dolayısıyla yapılacak bu seçim sadece muhalefetle değil Amerika ve Avrupa’yla yapılacak…
Yapılacak ama oy kullanacaklar Hanslar- Co’lar olmayacak. Söz konusu muhalefetler bunu göz ardı etmesin. Bu millet her şeyin farkında ayrıca Türkiye eski Türkiye değil artık…
Onlara göre yüzde 51 oyla Erdoğan “tek adam, kral, diktatör” olacak, sıfır oyu olan da, üç beş oyu alan da yüzde 50 iradeye ve seçilmiş kişiye ver yansın edecek!
Olacak iş mi bu?
Kimi işadamlarını çete yapacak, kimi de bu ülkenin gururu savunma sanayimize dokunacak ama diktatör olan Erdoğan olacak, öyle mi?
Erdoğan ne diktatör ne de gurur ve kibir abidesidir. Bizzat tevazu sahibi, milletiniz hizmetkarı halktan birisidir. Bu ülkede tam tersi, kralları millete tepeden bakan Cumhurbaşkanlarını çok gördük.

Özeleştiri için belirtmem gerekiyor:
Erdoğan’a bu halk bugüne kadar dokundurmadı.. Nedeni ise Erdoğan’ın, dokunulmazlığını kaldıracak yanlışlar içine girmemesi ve popülist hareketler yapmaması idi.
Ne hikmetse bu seçim öncesi doğru yoldan sapıldı, yanlış yola girildi ve popülist hareketlerden medet umar hale gelindi.
Sözde modern! Avrupa emekli yaşını 62’den 65’e çıkartmak isterken, biz 44 yaşında insanları bir oy uğruna emekli edersek olmaz.

Devlet; dürüst ve namuslu vatandaşı ödüllendirir, yanlış yapanları, sahtekarları ve kanun nizam tanımayan ve kanunların arkasından dolananları cezalandırır.
Namusluya değer verir, namussuzu cezalandırır.
Bu devlet, popülist hareket eden vizyonu misyonu olmayan idareciler yüzenden yıllarca iki yakası bir araya gelmemiş, tefecinin eline düşmüş müflis tüccar konumundan kurtulamamıştır.
44 yaşında emeklilik, şimdi de vergi, ehliyet, ceza affı neyin nesi?
Her af yeni bir suça teşviktir!
Şiddetle karşı çıkıyorum.
Ben borcumu ödeyeceğim, ama “nasıl olsa seçimlerde af olur” diyenler borcunu ödemeyecek, onu affedeceksin.
İddia ediyorum sıkıntıya düşmüş mecbur kalıp borcunu ödemeyen namuslu kişi sayısı yüzde 10’u geçmez.
Şu af işini bir kez daha düşünün… Milletin gönlünde yer alan değerinizi zaafa uğratmamak adına gelin popülist  hareketleri terk edin derim.
Dost acı söyler ama doğruları söyler.