KİMLER ADINA İŞARET FİŞEGİ ATIYORSUN BABACAN

Siyaset sahnesinde model alacak  çok az insan tanımış olsam da, ticaret hayatımda örnek aldığım ve tanıdığım çok müstesna insanlar olmuştur… 
Ticaret yaptığım- Ankara Samanpazarı semti Anafartalar caddesinde dükkanları olan rahmetli Niyazi Akbacakoğlu, Mehmet Kaynak ve Salih Kaynak vardı. Bu değerli insanlar sayesinde çok değerli bir insan daha tanıdım.
O da, Ankaralıların çoğunun yemek yediği Boğaziçi Lokantası sahibi Hacı Amca ve Hilmi Babacan’dı.
Özü sözü doğru, dürüst bir tüccar olan bu değerli insanın oğlu da DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dır.
Ali Babacan, İzmir’de kurucuları arasında yer aldığım AK Parti’nin A takımında yer alan, Erdoğan’ın bizzat ekonomiyi emanet ettiği bir bakan olan kişi..
Bu kişi ile bir defa merhabam olmasa da değer verdiğim, beğendiğim birisi idi. Partiden ayrıldığında da en çok üzülenlerdendim…
Ama şu anda Ali Babacan’a “sende mi Brütüs” diyorum.
Atalarımız ne kadar doru söylüyormuş, “alimden zalim zalimden de alim doğar” diye. Yeri geldiğinde kullanılan ne kadar değerli bir sözmüş. Boşuna üzülmüşüm ve boşuna değer vermişim.

PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye yaranmak için "Türklük" kavramının Anayasa'dan çıkarılabileceğini söyleyen, 7’den 70'e herkesin gurur duyduğu Türk savunma sanayisini ve SİHA'ları hedef alan Ali Babacan yüzünden eminim Hilmi amcanın kemikleri sızlıyordur…
Beyefendiler! Recep Tayip Erdoğan’ı herkes sevmek zorunda değil ama onun üzerinden düşmanlık yapıp, düşmana korku salan ve savunmamıza ciddi katkı sağlayan insanlara aba altından sopa göstermeye, dolaylı olarak da devleti küçük düşürmeye hiç hakkınız yok.
Yok çünkü Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiş bir devlet başkanıdır;  Baykar Şirketi de ülkemizin gururudur.
Yazıklar olsun sizlere…
Siyasetin cılkını çıkardınız, köy kahvesinde konuşulmayacak sözleri konuşur oldunuz.
Ülke adına bagajlarınızda hiçbir şeyin olmadığı, son günlerde yarattığınız gereksiz gündemlerle ortaya çıkmıştır.

Ali Babacan beyefendi!
Sadece beni değil sağduyu sahibi tüm insanları hayal kırıklığına uğrattınız.
Eski Pentagon yetkilisi Michael Rubin ile aynı dili konuşuyorsunuz. Türk düşmanı FETÖ destekçisi Rubin’in sözcülüğünü yapıyorsunuz.
Rubin; “İHA ve SİHA’lar dünya savaşlarının akışını değiştiriyor, bu alanda büyük atılımlarla ihracat rekoru kıran ve dünyada söz sahibi olan Türkiye’ye her tür yaptırım yapılmalı” demişti de bir halt yiyememişti.
Allah fırsat vermesin Rubin’in yapamadığını sen yapmak istiyorsun, istiyorsun ama  bu millet Rubin’e vermediği fırsatı sana da vermeyecektir. İstediğin kadar işaret fişeği at, bir yerlerini yırt.

Muhalefet siyasetçilerine bakıyorum inanın köylü Mehmet ağa ve Hatice teyze vallahi bunlardan daha tutarlı.
Beyler önemli olan AK Parti filan değil, partiler teferruattır önemli olan Türkiye’dir!
Çevremizde yaşayan milletlerin gideceği birçok ülkevardır ama bu milletin gideceği başka bir ülkede yoktur. Siyasetçiler partilerinden ziyade ülkenin bekasını düşünmek zorundadır. Tutarsız hal ve hareket etme lüksleri de yoktur.
Kılıçdaroğlu’nun çıkışlarına bakıyoruz, “Allah akıl fikir versin” demekten başka söz bulamıyorum. Bugüne kadar hakim ve savcılarımıza sarf ettiği sözler, devletin yılmaz bekçisi olan, göz bebeğimiz TSK’nin komuta kademesine ahlak ve mantık dışı demeçleri, bu da yetmiyormuş gibi ülkemizin seçim sathına girdiği bugünlerde silahlı tehditle gündem yaratarak halkı kamplara bölme çabaları muhalefette siyasi kalitenin ne kadar ayaklara düştüğünü göstermektedir…
Hukuk devletinde hangi onursuz  olursa olsun, bırakın bir siyasi parti liderini, bir vatandaşa dahi hukuk dışı söylem ve eylem yapma hakkı da haddi de yoktur.
Bir onursuz bunu yapıyorsa bunun yolu da savcılığa müracaat etmek, adli kurumlara intikal ettirerek hesabını sormaktır, taraftarları galeyana getirerek kaos yaratmak iş değildir.