HANGİ SÖZ VE DAVRANIŞINIZA İNANACAK BU MİLLET?

Geçmişte siyaset kurumları zaman zaman itibar kaybeder, politikacılar toplum indinde beş para etmez konuma gelirdi.
Bu da yetmez, bir kısım fanatik hariç, sağduyu sahibi; sağcısı solcusu eğriyi doğruyu görür, rozetleri bir kenara atar tutarsız hareket eden genel başkan ve partilerini cezalandırır. Bırakın barajı yerin dibine gömer, tarihten silerdi.
Çok doğru işler de yapsa Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Anavatan Partisi tarih olmuştur. CHP ise Atatürk’ün mirası olduğu için duruyor.
Bir kısım ecdat düşmanı Atalarımız olan Osmanlı’ya ve devlet büyüklerimize karşı saygısızlık-soysuzluk yapsalar da CHP, Atatürk’ün eseri diye tarihten silinmemiştir.
Partiden uzaklaştırılan gerçek Atatürkçüler’in deyimiyle CHP an itibariyle Atatürk’ün CHP’si değildir.
Günümüzde hal ve gidişe bakıldığı zaman gardırop ve tabela Atatürkçüsü olan mevcut kadro ve tutarsız hareket şampiyonu Kılıçdaroğlu, bu gidişle CHP’yi tarihe gömecek ve siyaset sahnesinden silecektir.
Özgür Özel, Faik Öztrak ve Gürsel Tekin’in yanında Kılıçdaroğlu’nun manidar olan başörtüsü çıkışları da siyasi tutarsızlığın bariz örneğidir. Günübirlik siyaset, öngörüden uzak vizyon ve seçim kazanma odaklı atraksiyonların sonucu işte böyle olur…
Siz değil misiniz beyzadeler başörtülü kızları kamusal alandan uzaklaştıran?
Üniversitelerde sorgu odalarına alan kadroları partiye dolduran?
Laiklik elden gidiyor, irtica geliyor diye bir yerlerinizi yırtan?
“Başörtüsü ilkokullara kadar indi, Türkiye orta çağa geri dönüyor. Türkiye İran oluyor” diyen?
İnancı gereği dini vecibeleri yerine getirdiği için mağdur olanların mağduriyetinin giderilmesi adına yapılan düzenlemelerin kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne giden sizlere, ne oldu da “dam başında saksağan” diyorsunuz.
Sözde başörtüsünü savunuyormuş gibi öne sürdüğünüz kanun teklifini Sayın Cumhurbaşkanı gördü ve restini çekti. Kılıçdaroğlu’na dedi ki:
“Sinsilik, riyakârlık ve oyunlar peşinde koştuğunu görüyorum.
Bizim ömrümüzü verdiğimiz mücadele ile adım adım çözdüğümüz başörtüsü üzerinden günah çıkartıyorsun.
Dürüst ol dürüst; adam gibi dürüst ol.
Bu faşist kafa, laiklik hassasiyetini istismar etti. Şimdi de milletin başörtüsü hassasiyetini istismar ediyor.
Ey Kılıçdaroğlu, artık bu yalanların bıktırdı.
Dürüst değilsin, her numara var. Akşam yalan, sabah yalan.
Dürüstsen, samimiysen, adam gibi adamsan, gel bu Anayasa değişikliğini yapalım.”
Bu sözlerin tek anlamı var: Sayın Kılıçdaroğlu resmen kendi oyunu ile altta kaldı ve tuş oldu!
CHP’nin dolayısıyla 6’lı masanın samimiyeti millet nezdinde test edilmiş oldu; takke düştü ve kel göründü!
Türkiye’de başörtüsü diye bir sorun yok!
Milletvekili, askeri, polisi ve devletin isteyen her memuru kamusal alanda başörtüsünü kullanabiliyor, asıl sorun CHP’dir!