AK PARTİ İÇİNDEKİ HAİNLER

Bir şeyde yanlışlık varsa çok geç de olsa düzeltilir anlamında bir deyişimiz vardır: Yanlış hesap Bağdat’tan döner.
Siyasetteki popülizm nedeniyle müsebbibine hesap-kitap sorulmazdı… 2000’li yıllardan sonra ciddi reformlar yaparak tabuları yıkan, mafya düzenini çökerten, popülist hareketleri siyaset gündeminden çıkartan AK Parti hükümetinde artık hesap sorulur olmuş ve yanlış hesap Bağdat’ tan döner olmuştu.
Herkes alkışlıyordu o zamanlar.

Ama şimdilerde ne oldu da AK Parti, Bağdat’tan dönmeyecek yanlış hesaplar yapan ve kendisinden önceyi aratan tavır içine girdi.
Tefecinin eline düşmüş müflis bir tüccar konumundaki bu ülkeyi düze çıkartan AK Parti, günümüzde popülizmden medet umar hale geldi.

Cevabı basit aslında… Sebebi; Allayıp pullayıp her konuda uzman yapılarak bu partiye doldurulan, vizyonu, misyonu olmayan, liyakat ve ehliyetten yoksun ülke ve parti çıkarları için değil ikballeri için koşan, sayın Recep Tayip Erdoğan’ın mirasını yiyen kadrolar.
Bence Erdoğan, siyasetçi olarak yalnız adamdır ve de partinin değil bu halkın adamıdır, mevcut kadrolar ise miras yiyicidir.
CHP ile her konuda, frekansı uymasa da aynı kaderi paylaşmaktadır, CHP, Atatürk’ün mirasını Ak Partililer de Recep Tayip Erdoğan’ın mirasını yemektedirler.

Bugün mevcut kadroların koltuklarını alıversen her biri Ali Babacan ve Davutoğlu olurlar.

Bu partiyi İzmir teşkilatı ve milletvekillerine göre değerlendirirsek, bir de bu kadroların desteğiyle atanan bürokratlara bakarsak, bu partiye yaptıkları kötülüğü hiçbir muhalefet yapamaz.
Yapamaz çünkü bu kadroların oğlu A partili, kızı B partili, kardeşi C partili ya da HDP’li…
Bu kadar hain varken bu parti hala ayakta…
Ayakta olmasının nedeni de sayın Cumhurbaşkanının halkın gönlündeki yeri ve sevgisidir.
Bu partinin atadığı rektörü ayrı telden, atadığı genel müdürü başka telden çalan ve algı operasyonlarına zemin hazırlamak için çalışanlardır.

Hain içeride olunca kilit çare değil.

Cumhurbaşkanı “bize Ömerler gerek” dese de yanar dönerler ve denizi görüp yılan, karayı görüp tilki olanlar dolmuştur.
Geneli tenzih ediyorum, mevcut kadroların birçoğu ikbal ve çıkarları için çalışıyor ve partiye halk indinde ciddi zararlar veriyor. Önümüzdeki süreçte İzmir’de başta mevcut milletvekilleri ve teşkilatın yüzde 80’i tasfiye edilmeli, yanar dönerlerden partiyi kurtarıp, hizmeti ibadet addedecek Ömerler göreve getirilmelidir.
Önümüzdeki seçimde sayın Cumhurbaşkanı aslanlar gibi halkın desteğiyle tekrar seçilecek ama bu partideki ikbal peşinde koşan mirasyediler yüzünden AK Partiye ağır fatura kesilecek. Gidişatı görmeyen partinin A takımına bir mesaj verilecek.
Umarım gerçekleri görürler ve sayın Cumhurbaşkanının mirasını yediklerinin farkına varırlar.

Zor bir süreçten geçiyoruz… Elbet sıkıntılar var ancak bu sadece ülkemize mahsus bir olay değil. Ayrıca seçim sürecine de girdik, muhalefet bir veriyorsa ben iki veriyorum gibi atraksiyonlar popülist harekettir.
Zaten devlet yaşlısına, hastasına, mağdur ve mazluma her tür desteği veriyor. 17 Ağustos depreminde çuvallayan bu ülke 2003’den sonra yaşadığımız her felakette örneğin Van, Malatya ve Elâzığ afetlerinde, sel felaketlerinde halkın yanında olup yaralar anında sarılmıştır.
Hiçbir AK Partili, afetlerde büyükelçilerle balık ziyafetine, kayak yapmaya gitmemiştir.
Sağlıkta, sosyal yardımda, savunma sanayisinde özlemini duyduğumuz, Avrupa ülkelerini geride bırakan eserler üretilmektedir.
İnsan onuru paradan puldan daha önemlidir, yeni dünya düzeninde sahada ve masada olmak ülke onurunu korumak önemli ise ekmek yerine pasta yeriz, pasta yoksa gevrek yeriz…
Bu halk yiğidi öldürür ama hakkını teslim eder. Bu hakkı da AK Parti’den ziyade Recep Tayip Erdoğan’a teslim eder!
Ama bu partideki bazı içi başka dışı başka, partiyle kişilik kazanmış ve tanınmış kişilere de fatura kesmesini bilir.
KDV’si partiye yansısa da Cumhurbaşkanına yansımayacak, muhalefet ve çok bilmiş taraftarlarının dediğinin tersine Allah’ın izniyle ezip geçecek… Halep oradaysa ben buradayım hep beraber göreceğiz.