İsmail SERT

    İsmail SERT


    YUVARLAĞIN KÖŞELERİ

    14 Şubat 2022 - 12:41

    Muhalefetteki altı partinin Genel Başkanlarının 12 Şubat Cumartesi akşamı buluştukları yuvarlak görünen masanın köşelerinden söz ediyorum.
    Evet o masa, fotoğraflarda yuvarlak görünse de gerçekte öyle değildir. Köşelerinin olduğu zaman içinde anlaşılacaktır.
    Tersini düşünmek fazlasıyla safdillik olur.
    Masayı yuvarlak gösteren, en kestirme tabirle ‘siyasetsizlik’liğidir. Masa, üzerinde durduğu siyasetsizlik zeminini yansıttığı için yuvarlak görünmektedir.
    Etrafında toplanan başkanlar da henüz ittifak kurmanın ‘peşrev’ aşamasında olduklarından, masanın yuvarlak görüntüsünü pekiştirmektedirler. Yağlı güreş izleyenlerin bilgisi dahilindedir; peşrevde pehlivanlar hafif zıplayarak kollarını sallarlar, ellerini ellerine ya da kispetlerine vurarak “hayda bre” gibi sesler çıkartırlar. Birazı ısınma, birazı gösteridir. Güreş henüz başlamamıştır.
    Yanlış anlaşılmasın; daha ilk toplantıda, bu girişimi başarısızlıkla yaftalamaya çalışıyor değilim. Sadece yolun bundan sonrasının yokuş aşağı ya da düz değil, tam tersine; yokuş yukarı olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
    Ne demek istediğimin çok taze bir örneği kendiliğinden ortaya çıktı; Yemek sonrası açıklama yapılmayacağı açıklanmasına rağmen, davet sahibi Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, “HDP’yi yok saymıyoruz. HDP’yle de görüşüyoruz. İhtiyaç olduğunda yine görüşeceğiz” deyiverdi. Alın size ‘yokuş yukarı’ bir dizi soru; Bu açıklama yemeğe dahil mi? Bu cümledeki ‘biz’ kipi, sadece CHP’nin kurumsal kimliğini mi bağlıyor, yoksa diğer genel başkanları ve partilerini de kapsıyor mu? Sözünü ettiğiniz görüşmeler neden açıktan yapılmıyor? “İhtiyaç” dediğinizden neyi anlamalıyız?
    Bu soruları, masanın şimdilik görünmeyen köşeleri olarak kabul edebiliriz, etmeliyiz.
    Bir parantez açıp altı genel başkanın ikisi üzerinden bir küçük çözümleme yaparak, bir başka köşe örneği vereyim.
    Babacan ve Davutoğlu AK Parti’nin bakanı ve başbakanı olarak, yakın zamanda, benzer gerekçelerle partilerinden ayrıldılar. Paralel süreçlerde ilerlediler ve kendi partilerini kurdular. Epey uzun süren bu zaman diliminde, güç birliği yapmalarını öneren çok kişi oldu. Birbirlerine tahammül göstermelerinin, demokratik olgunluk sınavından geçmelerinin seçmene ve ülkenin demokrasi iklimine olumlu yansıyacağı anlatıldı. Daha da öteye gidip ortak hareket etmeye mecbur oldukları, reel politiğin bunu gerektirdiği dile getirildi. AK Parti çatısı altında birlikte siyaset yaptıkları, bir bakıma aynı siyaset kabında yoğruldukları halde, bunu kabul etmek bir yana denemediler bile. İri iri laflarla, tek başlarına yüzde 50+1’i hedeflediklerini ilan ederek partilerinin başına geçtiler.
    Elbette birlikte parti kurmak zorunda değiller. Elbette ayrı yollarda yürümelerine, başlı başına bir olumsuzluk yüklenemez. Ancak daha dün gösterdikleri bu katı tavır, Kılıçdaroğlu’nun siyasetsiz yuvarlak masasında uslu uslu oturmalarının ölçü kabul edilemeyeceğinin açık delilidir. Partilerini inşa ederken, yani sıcak siyaset aşamasında birbirlerine nasıl köşeli durduklarını, nasıl köşeli konuştuklarını biliyoruz.
    Bu parantez içi ikili çözümlemeyi, küçük uyarlamalarla diğer başkanlara ve partilere de uyarlayabiliriz. Örnek olsun diye soruyu ortalık yere sereyim; 140 journos’un belgeselinin adıyla ‘CeHaPe Zihniyeti’ ile ‘Milli Görüş’ nerede ve nasıl buluşacak, hangi aday üzerinde mutabakat sağlayacaklar? 
    Bütün köşeler yumuşatıldı, çetin yollar aşıldı ve son düzlüğe gelindi diyelim.
    Seçime sayılı günler kala belirlenecek ortak adayın, yuvarlak masayı sert biçimde köşelendirmesi ihtimali yok mu?
    Başkanlar, parti teşkilatı ve siyasetin profesyonelleri düzeyinde yuvarlaklık sağlanması, masanın seçmenin gözüne köşeli görünmesi ihtimalini ortadan kaldırır mı?
    Yemek masasında, dosyalar kapalıyken çekilen fotoğraflara uzun uzun bakmanın bir sakıncası yok. Ancak yapılacak derin yorumlar hesap hatasına sebep olacaktır. Doğru olan, bir yemeğe ve bir fotoğrafa, bir yemek ve bir fotoğraf kadar anlam yüklemektir.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum