İsmail SERT

    İsmail SERT


    TAKIMDAN AYRI DÜZ KOŞU

    11 Nisan 2022 - 14:47


    Bir futbol deyimidir. Takımın toplu halde yaptığı taktik antrenmanın dışında tutulan futbolcunun egzersizini anlatır.
    Vurgunun ‘takımdan ayrı’ üzerine olması gerekir. Yoksa ‘düz koşu’ takım halinde de yapılabilir. Yapıldığında da kendi başına bir anlamı olmaz.

    Oyuncu ya herhangi bir sebeple takımdan uzaklaştırılmıştır, ya da sakatlıktan yeni çıkmıştır. Evinde dinlenmesi gereken bir durumda değildir, takıma uyum sağlayacak kadar hazır da değildir. Kendisinden kısa vadede bir şey beklenmediğinden moralsizdir.
    İlk yapılacak maça dair hedefsiz olduğundan karmaşık duygular içindedir. Yaptığı işi bir türlü ciddiye alamaz, genellikle lakayt biçimde ileri geri koşar.


    Erken seçim ağırlıklı gündem nereye kadar sürdürülebilirdi?
    Erken seçim olacak mı, olmayacak mı tartışması ne kadar sıcak tutulabilirdi?
    Şimdi yeni bir evreye geçildi. Vaktinde yapılacak seçimin adayları daha yakın plan konuşulmaya başlandı. Anlaşılıyor ki; siyaset sohbetleri bir süre isimler üzerinden yapılacak. Biraz tersinden, biraz düzünden… Yani en dış halkadan başlayarak ‘olmayacak’ adaylar gündeme getirilerek ve hep masada duran isimler unutturulmadan karışık düzende konuşulacak.


    Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “adayımız Mansur Yavaş” diyerek muhalefetin sinir uçları ile oynamayı başardı.
    Belki de anketlerde İmamoğlu ile başa baş giden eski ülkücü Mansur Yavaş’ın adının neden bu kadar az konuşulduğuna isyan etmişti.

    Bu arada Meral Akşener’in, “ben başbakanlığa adayım” çıkışının, tüm zamanların gündemi olmaya ve çoklu ihtimallere uygunluğu gözetilerek üretildiğini unutmayalım.  Bu gizemli(!) söz seçime giden sürecin her yeni aşamasında, yeniden yorumlanacaktır. Buna açıktır. Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği son düzlükte ise esastan hatırlanacak, alt metninin gerçeği o zaman anlaşılacaktır.
    Bunlar olabilecek adaylar ve altılı muhalefeti doğrudan ilgilendiren gelişmeler.
    Bir de ‘olmazlar’ üzerinden yapılan tartışmalar var. Hafta sonu, bir zamanların ‘Haşim abisi’ Haşim Kılıç yeniden gündeme geldi. İddia kimseyi heyecanlandırmasa da konuşuldu. Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi başkanlığından Cumhurbaşkanlığına geçince aynı mekanizmanın tekerrür edebileceğine dair heveslenmişti. Olmayınca küstü ve kıymetinin bilinmediğine dair beyanlarla köşesine çekildi. Şimdi, onun ismi anılarak belli bir havzadaki başka isimler çağrıştırılıyor olabilir.
    Açıkçası; “Haşim Kılıç dedin de aklıma geldi, …. neden olmasın? ” türünden bir geçiş arzulanıyor olabilir.

    Bu aralıkta altılı ittifak, ‘aday üzerine konuşma konusundaki prensip anlaşmasını’ açıkladı. Yorumu çok net: “Aday belirleme aşamasına ne kadar geç geçersek o kadar iyi olacak” diyorlar. Hâttâ; “biz hep ‘ilkeler’ üzerinde çalışsak, isim belirleme aşamasına hiç gelmesek!” demeye çalışıyorlar.
    Ya Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’a ne demeli?
    İster bir sayfalık metin kaleme alınacak olsun, ister daha uzun program yazılacak olsun, isterse son düzlükte aday belirlenecek olsun, altılı masanın işinin ne kadar zor olduğu görüldü. Uysal en küçük ortak olarak, aday belirlemenin kesin ölçülerini deklare ediverdi. Birinci maddesi; “20 yıllık AK Parti döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak”. Bu kesinlik Davutoğlu’nu nasıl hoplatmıştır acaba? Acaba Babacan tiviti okurken birinci maddeden ikinciye geçebilmiş midir?

    Küçük partilerin, büyük kavga çıkarma potansiyelleri her zaman için vardır. Üstelik yeni seçim yasası parlamento seçimlerinde ‘ittifaka değil, partilere milletvekili verme’ prensibini getiriyor. İttifak içinde küçük olduğu anlaşılmış, ne kadar küçük olduğu bile henüz sandıkla sınanmamış partiler var. Bugünlerde o küçükler, kapalı kapılar ardında ‘çıkış yolu’ arıyor olmalılar. Bir yanda “gürül gürül geliyoruz” nutukları atarken, diğer yanda daha ilk seçimde başka bir partinin listesi altında seçime girmek hiç de uyumlu değil.
    Erken seçim talebi, beklentisi, olacak-olmayacak iddiaları vs. topyekun gündemden kalkmış olsa gerek. ‘İsmini analım da olmayacak olduğu anlaşılsın’ mantığı ile daha nice adaya(!) düz koşular yaptırılacaktır.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum