İsmail SERT

    İsmail SERT


    'MASA'YA DÜŞEN GÖLGE

    07 Mart 2023 - 15:04

    Dün (6 mart 2023) sıkıştırılmış bir gün yaşadık. Altılı Masa’nın maceralı yürüyüşü, şekilden şekle girerek gün boyunca devam etti. Gazetecilik deyimiyle ‘yürüyen haber’ olayı yaşandı. Bir aya sığmayacak kadar çok gelişme bir güne sığdı.  
    Gün sakin başlamıştı. ‘Beşli Masa’ ortak Cumhurbaşkanı adayını ilan etmek üzere saat 14.00’de toplanacaktı. Süper formül devreye girdi. Ankara ve İstanbul Belediye başkanlarının Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmalarını kabul eden Akşener, masaya geri döndü. Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığı Saadet Partisi Genel Merkezinin önünde açıklandı. Adaylığı ilan edilen Kılıçdaroğlu CHP Genel Merkezi’nin balkonundan kalabalığı selamladı. Gün akşam oldu.
    Bir yılı oyalanarak geçirmişler, el birliğiyle kriz çıkarmışlar, krizi özenle büyütmüşler, 72 saat siyaseti kilitlemişler ve nihayet çözmüşlerdi. Tarifsiz sevinç içindeydiler. Herkes birbirine bakarak sordu: Peki biz ne yaşadık? Ülke bundan ne kazandı?
    Anlaşılan; topluca ‘koalisyon laboratuvarı’na sokulmuştuk. 3 gün boyunca koalisyon hükümetlerinin nasıl çalışacağına dair bir gösteri izledik. Altılı Masa’nın seçimi kazanması halinde yaşayacaklarımıza dair bir fragman seyrettik.

    Kırılan Vazo
    Akşener’in 72 saat önce söyledikleri herkesin hafızasında henüz çok taze. Sorulacak sorular da ortada:
    - 3 gün önce ‘kazanamayacak aday’ olan Kılıçdaroğlu, yanına iki Belediye Başkanı eklenince ‘kazanacak aday’a mı dönüştü?
    - Akşener hangi masaya döndü? Noter masasına mı, kumar masasına mı? Yoksa bu masa başından bu yana pazarlık masası mıydı?
    - “Kişisel ajandalar uğruna mübah sayılan kuyruklu yalanlar”dan söz ediyordu. O yalanlara ne oldu?
    - “Şahsi hırslarını, Türkiye’ye tercih edenler” diyerek suçladıklarıyla neler konuştu?
    - “Yenilgi yenilgi büyüyen küçük hesaplar”la nasıl hesaplaştı?
    -  Ölümden kaçtı da sıtmaya mı razı oldu?
    - “Kişisel ikbal hesapları için üretilmiş, devşirme bir siyasetin, hınk deyicilerin” yanına mı oturdu?
    Şimdilik üzerinden atlansa da sorular zamanını bekliyor. Kırılan vazo ‘Erdoğan karşıtlığı’ yapışkanıyla toparlanmış oldu. Seçmenin kırıklara, tam yapışmayan yerlere, aradaki boşluklara dikkat etmeyeceği varsayılıyor.

    Hasar Tespiti
    Gün içinde Altılı Masa genişledi. 6 Parti Genel Başkanı’nın yanına iki Büyükşehir Belediye Başkanı daha eklendi. Masa’nın etrafına iki sandalye olmasa da, iki tabure daha konuldu.  
    Yaşananlardan geriye ne kaldı? Hasar tespit raporu ne kadar hafif? Ne kadar ağır? Sahaya inildiğinde daha net bir sonuç ortaya çıkacaktır. Ancak son üç günün iz bırakmadığı, tüm hatanın telafi edildiği söylenemez.
    Karar alma sürecinin üzerinde ancak bu kadar tepinilebilir, teknedeki hamur ancak bu kadar çürütülebilirdi! Taktik üzerine taktikle, kapris üzerine kaprisle yapılan pazarlıklar ancak bu kadar uç uca eklenebilirdi! Pazarlığın bir sınırı olmalı, sınırlar gözetilmeliydi.
    Kamuoyuna ancak kadar zaman kaybettirilebilirdi! Oysa zaman sınırlıydı.
    Seçmene ancak bu kadar saygısızlık yapılabilirdi! ‘Kazanacak aday-kazanamayacak aday’ belirlemelerinin seçmene saygısızlık olduğunu hep akıllarında tutmalıydılar. Bu kavramları daha temkinli, daha bir sakınarak kullanmalıydılar.  
    Krizin Masa’ya düşen gölgesi ne zaman kalkar?
    Nerden bakarsak bakalım, Altılı Masa paydaşlarının birbirlerine güveni yok. Güven Kaf dağının ardına kaçmış. Bir yiğit onu bulup getirmeli. Ancak yol üzerinde seçim var. Üstelik artık çok yakın!

    YORUMLAR

    • 0 Yorum