İsmail SERT

    İsmail SERT


    "KAZANACAK ADAY"

    27 Şubat 2023 - 11:44

    Altılı Masa’nın aday arayışı, sert rüzgarlar estiren bir üst basamaktan seyrediyor.
    ‘Aday’ değil, ‘kazanacak aday’ arıyorlar. Oysa ‘aday’ın başına ayrıca ‘kazanacak’ sıfatını eklemeye gerek yoktu. “Aday” denildiğinde biz, zaten kazanmaya aday olanı anlıyoruz.

    Sürecin adını ‘kazanacak aday aramak’ olarak değiştirmenin geri planı biraz karmaşık.  

    Muhtemelen hesap şöyleydi:
    ‘Kazanacak aday’ formülüne çok güveniliyordu. Bu kuvvetli tezle Genel Başkanlar kolayca ikna edilecekti. Böylece ‘kazanacak’ vurgusu işlevini görmüş olacak, gündemden kalkacak, unutulacaktı. Ancak süreç öyle işlemedi.

    ‘Kazanacak aday’ denilince masada yan yana oturan müttefikler aynı yere bakmadılar, aynı aday silüetini görmediler. İsmi öne çıkan adayların kazanacağını kabul etseler de,  başka adayların da pekala kaybetmeyebileceğini ileri sürdüler.
    Defalarca toplandılar, saatler boyu konuştular. Her toplandıklarında baştan başladılar, her defasında aynı yere gelip takıldılar. Kararsızlık uzadıkça uzadı. Ek süreleri sonuna kadar kullandılar. Artık kriz aşamasındalar.
    Bu arada ‘aday arayışı’ ifadesine geri dönülemedi. Altılı Masa özelinde ‘kazanacak aday arayışı’ dillere yerleşti. Artık ittifak içi çekişmenin, ortak adayda anlaşamamanın ilanı olarak telaffuz ediliyor. Ve her kullanılışında ittifakı sarsmaya devam ediyor.

    Nasıl bir ifade?
    - ‘Kazanacak aday’ ifadesinin siyaseten doğru ölçülmüş, biçilmiş olduğunu söyleyemem. Kulağı tırmalayan bir sesi var. Çağrışımları olumsuz. Siyaset literatürüne aykırı. Demokratik olmanın çok uzağında. Centilmenlikle hiç ilgisi yok. Biraz soğuk, fazlasıyla ayrıştırıcı, hâttâ itici… İttifakı küçülten, ortaklığı küçümseyen bir yanı var. Nerden baksanız nezaketsiz. Tek başına bile ittifak içi düzeni ve işleyişi bozmaya yetebilir.
    - Grameri de doğru değil. ‘Kazanacak aday’ ne demek? Seçmenin oyuna ipotek mi koydunuz? Son sözü millet söyleyeceğine, partiye kayıtlı seçmenlerin oyları dahi garanti olmadığına göre… Partilerin tepesindeki ittifakların, tabana doğru inildikçe çözülüp dağıldığı tecrübeyle sabit olduğuna göre… Özetle söylersek; siyasi birleşmelerde 1+1’in sonucu 2’den küçük olduğuna göre…
    - “Seçime kazanacak adayla gidelim” çıkışı çok esaslı bir iddia barındırıyor. Kazanacak adayı belirlemiş olmasanız da, en azından kazanamayacak adayları bildiğinizi söylemiş oluyorsunuz. Başka türlü bu iddiayı ileri süremez, bu karar noktasında bu kadar uzun süre kalamazsınız. Bu tavır ittifak görüşmelerini dinamitlemez mi?
    - ‘Kazanacak aday’ ısrarı, Millet İttifakı’nın bugüne kadarki yürüyüşüne de taban tabana zıt. İttifak bugünlere, “bizde kişi değil, program esastır” diyerek geldi. ‘Kazanacak aday’a bu ölçüde vurgu yapıldığında yürünen yoldan ayrılmış olunmuyor mu? Programı vitrine koyup, arka tarafta yine eleştirdiğiniz türden siyaset yapmış olmuyor musunuz?

    Siyasal Ergenlik
    ‘Altılı Masa’ siyasal ergenliğini tamamlayamadan, karar için uygun zemini oluşturamadan seçim kapıya dayandı. Bu son ve sıkışık düzlükte dahi ‘kazanacak aday’ dayatmasının halen masada tutulduğunu görüyoruz.
    Altılı Masa’dakiler, gürültü çıkarmadan aday arayışına çözüm üretemedikçe, birbirlerini tüketeceklerini öngörmeliydiler. ‘Kazanacak aday’ arayışının gölgesinde yaptıkları her toplantıda kazanma potasından bir adım daha uzaklaşıyorlar.
    Masa’yı dağıtmayacaklarsa, zorunluluktan ve de kerhen bir adayda buluşmak aşamasındalar. Bu kabul biçimi ile adaylarını eksilterek, zayıflatarak kamuoyunun önüne çıkartacaklar. Ve genel başkanların bir yılda ancak kabul ettikleri adaya, seçmenin iki ayda ikna olmasını bekleyecekler.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum