İsmail SERT

    İsmail SERT


    "BEN SEÇMENİM"

    24 Nisan 2023 - 11:20

    Kılıçdaroğlu ileri bir adım daha attı ve yayınladığı videoyla “ben aleviyim” dedi. “İleri adım” hafif kaldı. “Aşırı cesaret” denilebilir. “Gözünü karartmaktan” ya da “cüretkarlıktan” söz edilebilir.  
    Bu seslenişin gerisindeki hikayeyi tahmin edebiliriz. CHP ekibi, seçime gidilirken  Kılıçdaroğlu’nun mezhebinin gündeme geleceğini öngörmüştü. Gündeme getirmekle yetinilmeyecek, Kılıçdaroğlu’na mezhebi üzerinden yüklenilecekti. Başlarda Kılıçdaroğlu sesini çıkarmayacak, ötekileştirmenin yükselmesi beklenecekti. Saldırıların en tepeye ulaştığına kanaat getirildiğinde, mezhebini açıklayacaktı. Daha doğrusu; açıklamak zorunda kalacaktı. Sürecin sonunda Kılıçdaroğlu, seçmenin karşısına mazlum ve mağdur olarak çıkacak, taraftar toplayacak, oy devşirecekti.
    Beklenen olmadı. Kimse Kılıçdaroğlu’nun -ya da başka bir siyasetçinin- mezhebini dile getirmedi. Bırakın topluca kampanya yapmayı, kimse imada bile bulunmadı.
    ‘A’ planı boşa çıkmıştı. ‘B’ planı arayışına girildi. Çünkü mağduriyet beklentisine şiddetle ihtiyaç vardı. Bulunan plan devreye sokuldu. İlk harekete geçen olmakta bir sakınca görülmedi. Bayram arefesinde Kılıçdaroğlu öne atılıp ‘aleviliğini’ ilan etti ve “alevi olmaz” diyenlere yüklendi.

    “Alevi olmaz” diyenler
    Oysa siyasi rakiplerinden Kılıçdaroğlu’nun aleviliğini dile getiren olmamıştı. “Alevi olmaz” sözünü diline dolayanlar, O’nun işaret ettiği tarafta değillerdi.  
    Sevilay Yılman’ın, 18 Mayıs 2021 tarihli Habertürk gazetesindeki yazısının bir paragrafı şöyleydi: “Çok iddialı bulabilir bazılarınız ama ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun aday olması durumunda kesinlikle kaybedeceğine inananlardanım. Aslında benim bu bildiğimi Kemal Bey'in kendisi de biliyor. Ki, öyle olmasa idi bir önceki seçimde ittifakın adayı olsun diye başta Abdullah Gül olmak üzere farklı isimler üzerinden uzunca bir süre müzakerelere girişmezdi”.
    İYİ Parti Genel Başkan yardımcısı Koray Aydın “kazanamama ihtimali olan birinin uygun olmayacağını söyleyeceğiz, sonuç odaklı düşüneceğiz" derken Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kast ediyor ve kazanamayacağını söylemeye çalışıyordu.
    Yine İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral bir televizyon programında “Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması, Sünni Müslüman kesim tarafından bir endişedir” demişti.
    Soner Yalçın 24 Mayıs 2022 tarihli yazısına “Kılıçdaroğlu için endişeliyim” başlığını atmıştı.
    TİP’li Ahmet Şık düşüncelerini “Kılıçdaroğlu'nun Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için bir mesele olduğunu kavrayarak hareket etmek gerekiyor” sözleriyle dile getirmişti.
    Bu örneklerin dahası da var. Şimdilik bu kadarı yetsin.

    “Ben Seçmenim”
    Neresinden bakarsanız bakın; tehlikeli bir yere dokundu Kılıçdaroğlu. Seçim sohbetlerinin odağını değiştirdi. Mezhebini bilmeyenlere bildirmiş, duymayanlara duyurmuş oldu. Konuya dikkat etmeyenler bundan sonra dikkate alacaklar, tartışmayanlar tartışmaya başlayacaklardır.
    Ben seçmenim, Kılıçdaroğlu aday ve seçim kavşağında buluşmamıza az kaldı. İşin özeti bu kadardır. Ben adayların mezhebini hiç sorgulamadım. Belki duydum mezhebine ilişkin bir şeyler. Ancak üzerinde durmadım. Aleviliği ya da başka bir kimliği bir zaaf, bir eksiklik, bir ayıp olarak görmedim. Tersini de yapmadım. Adayın kimliğini bir üstünlük aracı olarak da görmedim. Ben seçmenim. Ben adayın liyakatine bakarım. Kimlerle ortaklık kurduğuna bakarım. Gizli kapaklı görüşmelerine dikkat kesilirim. Sözlerini tartarım. Sözlerini yapacak gücü olup olmadığını değerlendiririm.

    Seçim tablosu 
    Türkiye ciddi sorunlarla uğraşıyor. Pandemiyle ve Rusya-Ukrayna savaşıyla ağırlaşan ekonomik sıkıntıları var. 6 Şubatta ağır bir deprem felaketi yaşadı. Türkiye, zor bir coğrafyada var olma, iradesine sahip çıkma, gücünü artırma mücadelesi veriyor.
    Ve Türkiye 14 Mayıs’ta seçime gidiyor. Dünya alem, yedi düvel üzerine vazife edinmiş, Türkiye’nin seçimiyle ilgileniyor. Tarafını seçmiş, seçimin sonucunu etkilemeye çalışıyor.
    Bu tabloda bir Cumhurbaşkanı adayı, her fırsatını vatana, millete nasıl baktığını, istiklalimize ve istikbalimize nasıl sahip çıkacağını anlatmak için kullanması gerekirken, neden mezhebini gündeme getirir ki?

    YORUMLAR

    • 0 Yorum