İsmail SERT

    İsmail SERT


    ALTILI İTTİFAK MASASI

    01 Şubat 2023 - 14:28

    ‘Altılı Masa’, ismini değiştirmeye karar verdi. Bundan böyle kendilerine, ‘Millet İttifakı’ denilmesini istiyorlar. Oysa 28 Şubat 2022’den bu yana bu isimle toplanıyorlardı. Bir masa etrafındaki altı Genel Başkan görüntüsü zihnimizde netleşmişti. ‘Altılı Masa’ ifadesi dilimize yerleşmiş, bir marka haline gelmişti.
    Sakıncalı bulmuşlar. Daha doğrusu; bir yılın sonunda, sakıncalı olduğu konusunda hepsi birden ikna olmuşlar.
    Siyasi bir çağrışımı yokmuş. ‘6+1’ denilerek saklı ortaklıklar açık ediliyormuş! ‘Millet İttifakı’ denilmesi, seçim sürecinde daha anlamlı ve efektif imiş.

    İsim değişikliği basit bir iş olarak görülebilir.
    Ancak bu çalışma ve karar alma biçimi, altı partinin ortak yönetim becerisi konusunda endişeleri artıran bir örnek. Onca yönetici, danışman ve yetkili, kurdukları yapının isminin pek de uygun olmadığını bir yıl sonra fark edebiliyorlar. Sahada kullanılmaması gerektiğini ancak anlayabiliyorlar.

    Bir yıl boyunca kamuoyuna bu fotoğrafı servis ediyorsunuz, her platformda övünerek “Biz Altılı Masa” diyorsunuz. Sonra bir gün vazgeçiyorsunuz. Siz son anda ‘U’ dönüşünü yakalayıp dönebilirsiniz. Ancak toplumdan aynı manevrayı bekleyemezsiniz.
    Siz hiç şaşırmadan, ‘Altılı Masa’ demeniz gereken her yerde ‘Millet İttifakı’ diyebilirsiniz. Ancak geniş halk kesimlerinden aynı titizliği bekleyemezsiniz.
    Bundan böyle iki isminiz olduğu gerçeğini kabul etmelisiniz. Daha da ilginci; bir kaos ortamı doğduğunu gördüğünüzde şaşırmamalısınız. Artık isminiz yeni kurgulara da açıktır. ‘Altılı Masa İttifakı’ denildiğini de duyabilirsiniz, ‘Millet İttifakı Masası’ denildiğini de…

    Torba Metin
    ‘Altılı Masa’ son olarak ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ yayınladı. Anladık ki; metinlerle kamuoyunun başını döndürmeye azimliler. Metin, ‘9 başlık altında 2300 maddeden oluşuyor. Her yere dokunan, her konuda bir şey söyleyen, devleti neredeyse yeni baştan kurma iddiasında, fazlasıyla ayrıntılı bir metin. Tam 244 sayfa. Bu açıdan bakabilir, sayısal büyüklükleriyle övünülebilirsiniz.
    Fakat bu bakış yetmez. Özgül ağırlığını tartmalısınız. Hangi derde deva olacağı, bunu nasıl başaracağı sorusunu sormalısınız.
    Öyleyse bir de o açıdan değerlendirelim. Ne görüyoruz?
    Birbiriyle bağlantıları kurulmadan, alt alta yazılmış, ‘-ceğiz’le ve ‘-cağız’la biten 2300 cümle. Bir anlamda yığıntı. Başka bir deyişle; bir torba dolusu vaat.
    Yazılanların ‘nasıl yapılacağı?’ sorusuna hiç çalışılmamış. Bu anlamda en küçük bir ipucu bile yok. ‘Kimin yapacağı?’ sorusu da olabildiğince erteleniyor. Masa’nın yumuşak karnı olduğu, kavganın kapısını aralayacağı için kapalı tutulduğu çok belli.
    Üstelik bu metin, referans alacağımız asıl metin değil, sadece bir ‘genel çerçeve’. Sırada 13 Şubat’ta yayınlanacak ‘Cumhurbaşkanlığı Yönetimi Yol Haritası’ metni var.  

    Bir Okur Olarak Seçmen
    O tarihte ortak adayın isminin açıklanması umudu da hafiften belirmişti. Kılıçdaroğlu anında, umudu bir ucundan eksiltiverdi. “İttifakın Cumhurbaşkanı adayı o toplantıda belirlense de açıklanması bir başka tarihe kalabilir” dedi. Ali Babacan da aday ilanının sonraya kalacağının sinyalini kuvvetlendirdi. İYİ Parti hepten çamura yattı. Özetle; adayı öğrenmek isteyen kamuoyundan biraz daha süre, biraz daha sabır bekliyorlar. Kaldıysa, neden olmasın!...
    Altılı Masa’nın işleyişi çok karmaşık, ismi çok alternatifli. Kamuoyunun önüne ‘uvertür sanatçı’ olarak metinler çıkarılıyor. ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıklamak için düğün dernek topladılar, bir gün kazandılar diyelim. Sonraki gün metni konuştular,  konuşturdular. Peki sonraki gün?...
    Avrupalının “aferin” diyeceği metinlerinize çok güvenmesinler. Seçmen pratiktir. İşin sonunun nereye varacağıyla ilgilenir. Konuşmanıza bir bakarsa, yürüyüşünüze iki bakar. Metnin özetine göz gezdirir de, yüzünüzdeki ifadeyi derinlemesine okur.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum