İzmir’in güzelim Çeşme ilçesinde her dönem yaşanan bir sorun var. Bu sorun verilen tüm sözlere rağmen ne hükümet ne de yerel yönetimler tarafından maalesef çözülemiyor.
Seçim öncesi verilen vaadler, seçim geçtikten sonra halının altına süpürülüyor. Hep yapıldığı gibi..
Bahsettiğim bu konu Roman vatandaşlar..Seçim öncesi verilen vaadler, seçim geçtikten sonra halının altına süpürülüyor. Hep yapıldığı gibi..
Dün Alaçatı’da bulunan ‘çadırkent’leri belediye ekiplerince yıkıldı. Sokakta kaldılar diyemiyorum, çünkü burada yaşayan 100’e yakın aile zaten sokakta.
Kaymakamlığın izni ve isteğiyle belediye ekiplerince bu bölgeden gönderildiler, boş buldukları bir bölgeye yerleştiler.
Sanki yaşam sürdükleri yerde yaşanan sorun; göç ettikleri yerde yaşanmayacak!
Köklü çözüm bulunmazsa, sorun ha orada ha burada..
İkinci sınıf muamelesi gördükleri yetmez gibi genelde hırsızlık yapmakla, uyuşturucu satmakla suçlanan Roman vatandaşlar bir türlü yerleşik yaşama geçirilemiyor.
Halbuki İzmir’den hem hükümette, hem muhalefette iki milletvekilleri var.
AK Parti’den Cemal Bekle, CHP’den Özcan Purçu içlerinden biri olarak Meclis’teler.
Hatta CHP’li Özcan Purçu, geçen ay bu çadırkenti ziyaret edip sözler vermiş, “Sizlere barınacak evler yapmak için çalışmalar yapıyoruz” demişti.
Seçimde umutlanmışlardı, yine umutlandılar..
“Helal” dediler, “Yaşa” dediler. Sevindiler..
Olur mu?
“Milletvekili bu kez çok ciddi.. Demek sağlam adımlar atmış” diye düşündüler.
Ama yine sevinçleri kursaklarında kaldı..
Yine umutları ‘çadırları” gibi yerle yeksan oluverdi.
Kendileri gibi Roman olan bir vekile inanmışlar, güvenmişlerdi. Keşke inanmasalardı...
O da diğer siyasetçiler gibi çıkmıştı.
İsyan ettiler.
Kendilerine gelip, demokrasiden, insanca yaşamaktan, eşitlikten, insan haklarından, dürüstlükten bahseden bu milletvekiline inandıkları için yürekleri acıdı.
Ne iş var, ne ev var, ne elektrik, ne su, ne de çocuklarının eğitimi var… Devletin, belediyenin sunduğu her haktan mahrumlar.
Yıkım sürerken son bir kez arayalım şu vekili dediler.
Çevirdiler verdiği telefon numarasını, ağlayarak anlattılar durumu..
Hemen aradı, belediyeyi, orayı burayı olmadı. Koca vekil yıkımı durduramadı.
Son çare CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ulaştı. Kılıçdaroğlu da belediyeye ama iş işten geçmişti. Yıkımlar bitmişti.
İzmir’de, Selçuk’ta olduğu gibi Çeşme’de de kentleri! başlarına yıkılan Romanlar’ın durumu, aslında tüm ülkenin sorunu. Hatta tüm Avrupa’nın..
Bazı Avrupa ülkeleri Romanları kısırlaştırma projeleri bile hazırlamıştı bir zamanlar..
Türkiye’de Roman nüfusu hakkında değişik rakamlar var. Kendilerine göre bu sayı 2.5 milyon. Bazı kaynaklara göre ise 100 bini göçebe, 500 bin kişi Türkiye’de yaşıyor.
Biz yine başa dönelim ve işe bir de madalyonun öbür yüzünden bakalım!
Çeşme gibi turistik bir ilçede, çadırkentler kurulması kabul edilemez..
Belediye, halktan gelen şikayetleri de dikkate alarak yasal olmayan bu oluşumları kaldırmakla yükümlü.
Kolluk güçleri de kontrolsüz bir topluluk istemiyor.
Bu nedenle çözüm: Bu vatandaşları (siyasiler seçim zamanı öyle kabul ediyor) istihdama, yerleşik düzene dahil etmekten geçer.
Bu sadece belediyenin de çözeceği bir iş değil.
Hele Çeşme Belediyesi’nin hiç… Boyunu kat kat aşar.
YORUMLAR