AK PARTİ İZMİR'DE GÜÇ DENGELERİ DEĞİŞİYOR

İftiralara uğradı..
“FETÖ’cü” dediler…  “Yaptırdığı caminin parasını vergiden düştü..” yalanı uydurdular..
Zulmettiler.. Hakkında demeçler verdiler…
Üzüldü, içine attı, hatta ağladı. “Nasıl olsa gerçek bir gün ortaya çıkar” dedi.
Dediği gibi oldu… Geceden kurtulan karanlığın, aydınlığa kavuşması gibi gerçekler gün yüzüne çıktı.

Zira…
FETÖ daha gücünü kaybetmemişken gerçek yüzlerini görüp ilk mahkemelik olan kişi onun babasıydı.
Yaptırdığı caminin tek kuruşunu bile vergiden düşmediği vergi kayıtlarında ayan-beyan yazıyordu.

Demem o ki “gizli davet devresi”nde İslâm ile şereflenen ve bundan dolayı müşriklerin şiddetli işkencelerine maruz kalan Bilâl-i Habeşî gibi hedef alınmıştı.
Ne tesadüf ki onun adı da Bilal’di..
Bahsettiğim isim; İzmir iş ve sosyal yaşamına damga vurmuş, şimdi de siyasi arenada boy gösteren Bilal Saygılı’dan başkası değil..
İl Başkanı olmasıyla birlikte AK Parti’yi fabrika ayarlarına döndürme gayretine düşen Saygılı, ilk sınavını koltuğa oturduktan 29 gün sonra verdi.

Hayatta zorluklar çekerek ayakta kalmayı başaranlar, zor zamanlarda üstlendikleri zor görevlerin üstesinden her daim gelmeyi bilir…

Öyle de oldu…
AK Parti, 21 yıllık iktidarında İzmir’de yaptığı mitinglerin en büyüğünü 29 Nisan’da gerçekleştirdi.
Bana göre ne 2004, ne 2007 ne de 2014… En büyüğü buydu.
Son dönemde, “İzmir’de bundan sonra AK Parti’nin esamesi okunmaz” diyenler, Gündoğdu Meydanı’na gelen 300 bin kişiyi görünce afalladı kaldı...

Sadece muhalifler mi? Tabii ki hayır, parti içindeki klikler bile şaşırdı bu işe.
Her il başkanını olduğu gibi, Bilal Saygılı’yı da kontrole almaya çalışan bu klikler, gördükleri güç karşısında geri adım atmak zorunda kaldılar.
Üzerine bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Saygılı’ya olan övgüsü, sevgisi, muhabbeti eklenince; bu durum onlar için bence yolun sonu oldu.

Amaçları, hedefleri AK Parti’yi İzmir’de iktidar yapmaktan çok, kendi etkinliklerini artırmak olan, kendilerince etkin, bence kibirli bu klikler, gücün ellerinden kayıp gittiğini gördüler.

Sadece İzmir ve ilçelerinden gelenlerin katıldığı mitingde sahneye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 25+25 dakika olarak planlanan konuşmasını, tamamen kullanırken sahne inişi İl Başkanı Saygılı’ya sarılarak, “Helal sana Bilal” demesi de gücün kimde olduğunu perçinledi.
Mitingde Bilal Saygılı’nın coşkulu konuşmasına da değinmemek olmaz.. Cumhuriyet ve Atatürk vurgusu, bu sözleri samimi duygularla söylemesi, “Mustafa Kemal Atatürk’ün kimsenin tekelinde olmadığı” tezinin bir göstergesiydi.

Şimdi gelelim bir adım sonrasına..
İl Başkanı Saygılı, Cumhurbaşkanı’nın verdiği gücü nasıl kullanacak?
Yıllardır AK Parti’ye çöreklenen, partiden nemalanan, sonra da kasım kasım kasılanlara, vatandaşa tepeden bakanlara, akçeli işler yapanlara, devlet dairelerine tahakküm kuranlara karşı tutumu ne olacak?
Bekleyip göreceğiz…

Ama sonucunu kestirmek zor değil.
Saygılı Rulman A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şube Başkanı (2019-2023), Milli Gençlik Vakfı (MGV) İzmir Şubesi Müesseseler Başkanlığı (1994-2000), İlim Yayma Cemiyeti (İYC) İzmir Şubesi Kurucu Üyesi, Mimar ve Mühendisler Grubu Derneği (MMG) Üyesi, Kemalpaşa Sanayi ve İşadamları Derneği (KESİAD) Üyesi, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) MTC 121 Teknik Ayna Komitesi Başkanı, Mavera Eğitim ve Sağlık Vakfı (MAVERA) Kurucu ve Mütevelli Heyeti Üyesi, Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) İzmir Şubesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve Başkan Vekili, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Yönetim Kurulu Üyesi, Eğitime Destek Platformu (EDP) Ege Bölge Koordinatörü, Cihannüma Derneği İzmir Danışma Kurulu Başkanı…
Bu görevlerin üstesinden gelen Bilal bey, doğru neyse onu yapacaktır..