Hasan ÇÖLMEKÇİ

    Hasan ÇÖLMEKÇİ


    BİR LİNET VARMIŞ, BİR LİNET YOKMUŞ!

    01 Aralık 2021 - 23:18 - Güncelleme: 02 Aralık 2021 - 00:52

    İzmir'de magazin gazetecisi dediğniz zaman akla gelen bir kaç isimden biridir Yusuf Çınar..
    Hürriyet'te polis-adliye muhabiriyken (80'li yılların sonları) tanıdım onu.
    İzmir Fuarı'nın eğlenceleriyle ünlü olduğu dönemlerdi. Gündüz asli görevimi yaptıktan sonra, akşam da fuarda gazino gazino gezer haber yapardık.
    O kulis senin bu kulis benim..
    Zeki Müren, Emel Sayın, Muazzez Abacı, Sevim Tuna, Ferdi Özbeğen, Ajda Pekkan, Müslüm Gürses, Edip Akbayram, Barış Manço, Gönül Yazar, Selami Şahin, Bergen, Neşe Karaböcek, Ferdi Tayfur, İbrahim Tatlıses, Bülent Ersoy, Coşkun Sabah, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Nazan Şoray, Hülya Avşar...
    Daha sayamadığım onlarcası.. Dönemin ne kadar ünlü sanatçısı varsa fuara gelirdi.
    İşte o zamanlar Yeni Asır Gazetesi muhabiri olan Yusuf Çınar, bizim gibi genç gazetecilere çok yardım ederdi.
    Kulis girişinde zorluk çıkarıldığı zaman imdadımıza yetişir, "Bırakın girsinler" derdi.

    Geçen hafta Kuşadası Ada Maksim'e şarkıcı Linet geldi..
    Sesiyle gazinoyu dolduranları mest etti.

    Sahne öncesi gazeteciler röportaj talep etti.
    Çünkü gündemdeydi... 
    İsrail’i Eurovision’da temsil etmek istiyordu. İlk elemeyi de geçmişti.. Şarkısıyla ayakta alkışlanmıştı.
    Hem İsrail, hem Türk vatandaşı olan, parasını Türkiye'den kazanan, Türkiye'de ünlü olan, Bursalı bir anne ve İstanbullu bir babadan doğan Linet Menaşi'nin Eurovision tercihi tartışılıyordu.
    İsrail'de asker kaçağı olduğunu söylüyordu ama 3 ay askerlik yaptığı ortaya çıkmıştı.
    Korona olduğunu söyledi ama, bir hafta sonra İsrail'de elemelere katıldı..
    4 dil bilen ender seslerden biriydi..
    Sorulacak çok soru vardı...
    Menajeri aracılığıyla olumlu cevap verdi. 
    Sahneye çıkmadan gazeteciler kulise davet edildi.
    Bekle Allah bekle..
    Sonra "sahne sonrası yapalım" deyiverdi.
    00.30 gibi sahneden indi.. Röportajı otele kaydırdı.
    Ama kaldığı otele kadar gelen gazetecilere röportaj ayakta mı, oturarak mı?" diye sordu.
    "Farketmez" cevabı alınca bu kez, "İnanın çok yorgunum, yarın kahvaltıda yapsak daha iyi olur" dedi.
    Israrlar boşa çıktı.
    Ertesi günü de gazeteciler onu protesto etti. Saat 11.00'de indiği kahvaltıda, aynı otelde kalan gazeteciler yanına dahi gitmedi.

    Ulu önder Atatürk'ün söylediği bir söz var: Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim.
    Bu söz sanatçı için de geçerli.. Ben de sanatçının ahlaklısını severim..

    Şimdi gelelim tekrar Yusuf Çınar abimize..
    Bu olayı ona aktarınca Linet'le ilgili bir anısını anlattı aynen yazıyorum:
    Linet bir zamanlar İzmir'de sahneye çıkıyordu. Daha yolun başında işsiz kalmıştı, şarkıcılık hayatı bitiyordu. O sırada İzmir'in gazinocular kralı Atalay Noyaner'e "Bu kızı sahneye çıkar abi, sesi çok güzel" dedim.
    O bana "Ya Yusuf birinin kovduğu kişiyi sahneye çıkarmam olmaz. İyi olsa kovulmazdı" dedi.
    Israr ettim, beni kırmadı ve Linet'i sahneye çıkarmaya başladı. İşte o günden sonra yolu açıldı.


    Şimdi Linet'e bir sözüm var:
    O gazetecinin hatrına, Kuşadası'nda röportaj vermeliydiniz. Ayıp ettiniz ayıp...

    YORUMLAR

    • 0 Yorum