Fatma BAŞALP AKÇAY

    Fatma BAŞALP AKÇAY


    33 ŞEHİT

    29 Şubat 2020 - 00:38

    İnsanlık, uygarlaştıkça mı savaşlar artıyor? Yoksa savaşlar oldukça mı uygarlaşıyoruz?
    Bugün 33 evladın şehit haberini okuduğumda düşündüğüm bu soru oldu! Her şeyin bir maliyeti olduğu gibi devletlerinde kendi faydalarını ve geleceklerini düşünebilmeleri adına ödedikleri bedeller miydi bu şehit haberleri(?)…Dış politikalar ve stratejiler belirlenirken illa ölümlerin olması gerekli mi?
    Bilim ilerliyor, teknolojinin sınırlarını artık hayal bile edemiyoruz. Hemen hemen her şey mümkün olabiliyor ya da mümkün olmaya çok yaklaşırken bu ölümler neden engellenemiyor? İçinde ölüm olmayan politikalar üretilemiyor mu? Sürdürülebilir barış politikaları hayal mi?
    Diyeceksiniz ki; dünya var oldu var olalı her zaman bir paylaşım, bölüşüm, saldırı, ele geçirme, yakma-yıkma yani savaşlar vardı. Bu ne ilk ne de son olacak..Evet,haklısınız. İnsanlık, evren hakkındaki bilgisini geliştirdikçe kendi içindeki öz’e yabancılaşacak. Yine de umut fakirin ekmeği ya;
    Memleket isterim
    Gök mav, dal yeşil, tarla sarı olsun;
    Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. (C.S.Tarancı)
    33 eve düşen ateş… Annelere, babalara, eşlere ve çocuklara değen sarılması mümkün olmayan acı.. Ölüm. 33 cana Allah’tan rahmet ve ailelerine sabır diliyorum… Bu son olsun diye içimden dua ediyorum.

    *******
    Savaşın bir yüzü ölüm ise diğer yüzü de göç etmek zorunda kalan insanlardır. Atalarının doğduğu, büyüdüğü topraklardan sağa sola savrulmanın acısı nerde bu uygarlaşmanın içinde…

    Kendi topraklarını terk ederken madem bizi daha uygar toplumlar bu hale getirdi, o zaman bizde o uygar toplumların içine karışmaya gidelim diye düşünüyorlar eminim. Orada yani Batı’da kendileri için bir ütopyanın var olduğuna inanıp oralara doğru yola çıkıyorlar. Nerede yatacakları, ne yiyecekleri bu kadar belirsizken büyük bir motivasyon ile yürüyorlar sınır kapılarına…Sokaklarda yatmayı göze alıyorlar ama hiç değilse Batı’dayız diye iç geçiriyorlar. Oysa bilmiyorlar dünyanın artık kendi içinde sıkıştığını ve can çekiştiğini…Bilmiyorlar, hayat koşullarının gittikçe dünyadaki her birey için daha çetin bir mücadele haline geldiğini.

    Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, attığı twitter mesajında İdlip’te yaşanan olaylardan dolayı ülkesinin sorumlu olmadığını belirtiyor. Biber gazı ve ses bombası ile gelen göçmenleri karşılıyor sınır kapısında.

    Nerde Batı? Nerde medeniyet ve uygarlaşma? Nerde Birleşmiş Milletler? Mumla arayın da bulun artık o medeni “Batı”’yı...

    Çünkü birilerinin özgürlüğünün başladığı noktada, sizin özgürlüğünüz ölseniz- bitseniz dahi biter…

    YORUMLAR

    • 0 Yorum