DÜNYA AŞILANIYOR…

Geçtiğimiz günlerde Sinovac şirketinin Brezilya’daki partneri Butantan Enstitü, Twitter hesabından; CoronaVac aşısının 1. faz ve 2. faz denemelerinin mükemmel sonuçlandığını duyurmuştu.
Ayrıca Brezilya, CoronoVac aşısının üretimi için de Çin’den gerekli teknoloji transferi anlaşmasını  yapmıştı. Anlaşmaya göre Brezilya  hem 46 milyon aşı alacak hem de aşıyı kendi ülkesinde üretecekti.
Enstitü 3. faz çalışma sonuçlarının da tamamlandığını ancak kullanım izni için Brezilya Sağlık Düzenleme Kurumu ANVİSA’dan onay alındıktan sonra yayınlanacağını bildirdi.
Gelgelelim ANVİSA da onayı bir gerekçe belirtmeden ileri bir tarihe attığını duyurdu.

The Wall Street Journal’ın haberine göre Sinovac’ın faz 3 klinik deneyleri Türkiye ve Endonezya’da hala devam ediyor görünse de, Türkiye kendi adına yaptığı faz 3 deney çalışmalarını bağımsız olarak sonuçlandırdı ve dün de Sağlık Bakanı aşının “Türk İnsanı” üzerinde yüzde 91.25  oranında etkili olduğunu kamuoyu ile paylaştı.

**********
Şu anda İngiltere mutant virüsle mücadele etse de, bilim adamları aşının mutant virüs için de etkili olacağını söylüyor. Bu durumda önce İngiltere sonra da tüm Avrupa Birliği ülkelerinin Pfizer-Biontech aşı onayları ile hızlı bir şekilde aşılanmaya başladıklarını da biliyoruz.
Amerika’da ise geçtiğimiz günlerde Joe Biden kameraların önünde “Endişelenmeye gerek yok.” diyerek Pfize-Biontech aşısını oldu ve ardından önde gelen Amerikan politikacılar; Mike Pence, Nancy Pelosi gibileri aşılandılar.
Amerika Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Fauci’de Moderna aşısının ilk dozunu ekranlar karşısında oldu ve bu eyleminin kendisini mutlu ettiğini ve aşılanmasının herkesi cesaretlendirmesi noktasında bir sembol olmasını istediğini söyledi.

**********
Avrupa ve Amerika hem virüse karşı çok sıkı tedbirlerle mücadele ediyor; hem aşılanmaya başlıyor hem de ekonomilerini toparlamak için devasa destek paketlerini arka arkaya açıklıyor. Pandemi mücadelesini her alanda Türkiye’den bir adım önde götürüyor.

Batı dünyası ile aramızda hali hazırda var olan ekonomik ve teknolojik farkın pandemi sonrası daha da açılması bizim için görünenden daha büyük bir tehlike.
Salgın boyunca yitirdiğimiz ticaret hacmi, bunun oluşturduğu cari açık ve rezerv yoksunluğuyla “şimdilik” yüksek faiz uygulayarak mücadele edebiliyoruz.

Türkiye’nin geçen sene kaybettiği turizm gelirlerine biran önce kavuşması, komadaki hizmet sektörünü canlandırması, dünyada söz sahibi olduğumuz havayolu ve ulaştırma sektörlerinde pandemi öncesi çizgiye döndürmesi için bürokratik hantallığı yok edip aşı ve kısıtlamalar konusunda daha hızlı ve cesur adım atması artık kaçınılmaz hale geldi.

Zira dünyadaki iş hayatı-sosyal-ekonomik alanlarda  dönüşüm çok hızlı ve cesur adımlara ilerliyor. Geçmiş sanayi ve teknoloji devrimlerini ıskalayan ülkemizin ve toplumumuzun yeni dünyada yer edinebilmesi için bu dönüşümü yakalamaktan başka şansı maalesef kalmadı.