Cengizhan DUYSAK

    Cengizhan DUYSAK


    VİCDANSIZ GAYRİMENKUL SAHİPLERİNE KİM DUR DİYECEK?

    30 Mayıs 2022 - 18:08

    Bir önceki yazımda "Gayrimenkul almak hayal oldu" demiştim.
    Çünkü mülk sahibi olmak isteyenler bütün varlıklarını ortaya dökseler de bu fiyat artışlarına yetişmeleri mümkün görünmüyor.
    Fiyatların artmasını (inşaat maliyetleri, sıfır konutların fiyatlarının artması, kur ve akaryakıt artışı nedeniyle) anlıyorum anlamasına…
    Ancak zaten alma şansının azaldığı konutların bir de mülk sahiplerinin dengesiz ve tutarsız, altını dolduramadıkları, borsa gibi, akaryakıt gibi anlık, günlük, haftalık fiyat artırmaları, mülk alacak insanlarımızı çileden çıkarmış durumda.
    Bu iş o kadar çığırından çıktı ki, gayrimenkul ofisleri ve danışmanları da bundan payını aldı. Müşterilerine mahçup olmaktan kurtulamadılar. Yasaların, özellikle bu tür dengesizlikleri ve mağduriyetleri gidermesi için tekrar güncellenmesi gerekiyor.
    Akşam müşterinize sunduğunuz ilanın fiyatı, görmeye gittiğinizde değişmiş oluyor.
    Yetmez, tapu aşamasına gelmiş, kredisi onaylanmış, tapuda imza atılacağı gün satışı iptal eden mülk sahipleri var.
    Bununla doğru orantılı kira değerlerindeki artışa ne demeli?
    Hayvan damı olmaya bile müsait olmayacak dairelere uçuk paralar isteniyor.
    Kiracısını çıkarmaya çalışan, yeni kiracı avına çıkan mülk sahipleri ayrı bir alem.
    Bilinçli kiracılardan aldıkları olumsuz dönüşlere “Evi satıyorum” tehdidiyle karşılık verenler çıkıyor.
     
    Bu iş nereye gidiyor?
    İnanın 6 yıllık gayrimenkul sektöründe gördüklerimi, 25 yıllık profesyonel satış yöneticiliğimde görmedim.
    Ben de sektörün içinden biri olarak bununla ilgili o kadar çok şey yaşıyorum ki inanın meslekten soğudum son 3 ayda.

    En son yaşadığım bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum.
    Sektörden bir arkadaşımın İzmir Karşıyaka  Mavişehir deki 2+1 portföyüne bir müşteri götürdüm. Alıcı-satıcı mutabık kalarak sözleşmemizi imzaladık ve yaklaşık 50 bin lira kaparomuzu aldık. Fakat mülk sahibi keyfi olarak satıştan vazgeçtiğini söyleyerek alıcımızın ödemeyi yapmak için 1 hafta önce bozdurduğu altın ve dövizden 120 bin lira zarara uğramasına sebep oldu.
    Araştırdım ki bu şahsın son 1 ayda keyfi olarak vazgeçtiği 2. satış işlemiymiş bu.
    Bunun önüne geçmezsek, empati yapmazsak, vicdansızlara dur demezsek, bu zararı kim ya da kimler karşılayacak.
    Şimdi mülk almak isteyenler kime, neye güvenecek.
    Bu keyfi davranışlara acil olarak dur demenin bir yolu hükümet tarafından bulunmalı… Tüketici korumalı, bu zararı verenler de cezalandırılmalıdır.

    Hepimizin dürüst ve saygıdeğer insanlarla karşılaşması dileği ile…

    YORUMLAR

    • 2 Yorum
    • Celal güzelses
      1 yıl önce
      Değerli meslektaşım.Hem doğru hemde ilkeli bir yazı kaleme almışsınız.Doğru çünkü bizler gibi yaşamışsınız.İlkeli çünkü bu yazıyı okuyan portföy sahipleri bizi ilerde tercih etmez kaygısından uzak durmuşsunuz.Bu bana hayatımın manifestosunu hatırlattı.Doğrunun peşinde koşanı yalanlar yakalıyamaz.İnsanın bir ilkesi olur fakat bir ilkesi olur.Saygılarımla.
    • Ucmakburo
      1 yıl önce
      Abi ağzına sağlık çok güzel yorumlamış sin ben 25 yıldır ticaret yapıyorum böyle ipsiz sapsız ticari ahlak görmedim böyle yorumlar cogalmaz ise fırsatçılar köşe kapmaca oynamaya devam edecekler saygılar selamlar