2021 yılı ortasında başlayan dövizdeki dalgalanma ve inşaat maliyetlerindeki artış yeni yapılmakta olan inşaat projelerinin metrekare birim maliyetlerine yansıdı.
Sonucunda da bu projelerdeki satış fiyatları son 6 ay içinde ciddi şekilde yükselişe geçti.
Bu artış, elinde gayrimenkulü olan ve satışı tamamlanmayan konutların fiyatını da etkiledi.
Çünkü ev stoku yerine yeni yapılacak projelerin fiyatı yükseleceği için bu zorunluluktu.
Zincirleme bir etki oluştu..
Şöyle ki:
2. el konutların fiyatların artmasına sebep oldu. Kendi evini satmak isteyen gayrimenkul sahiplerinin döviz ve yeni projelerdeki fiyatları görmesi, güncellemeye gitmelerine neden oldu.
Böylece fiyatlar altın, döviz, bitcoin ile uyumlu şekilde artış gösterdi.
Bu durum sadece satış fiyatlarını değil, kira rakamlarının da ciddi şekilde artmasına sebep oldu. Kirada oturanlar oturdukları evden çıkmamak için direnirken, ev sahipleri mevcut kiracıyı çıkarıp yeni kiracı avına çıktı.
Gayrimenkul sektöründeki fiyat artışlarının, otomotiv sektöründeki ulaşılamaz duruma gelmesi ülkemizdeki ekonomik tablonun göstergesi olarak yorumlandı.
Gayrimenkul sektöründeki tarifi olmayan fiyat artışları, ekonomik güçlük çeken vatandaşlarımızın konut almasını gerçeklikten hayale dönüştürdü.
İki günde bir gayrimenkul danışmanını arayan mülk sahipleri, “Dün gece ilanları taradım, yan komşum fiyatı arttırmış biz de arttıralım” diyerek tacize başladılar.
Portföyünü elden kaçırmak istemeyen gayrimenkul danışmanları da buna göz yumarak fiyatları arttırarak, ortaya daha vahim bir durum çıkmasına yardımcı oldular.
Mülk sahipleri empati yapmaya başlamalı.
Aksi halde sektör ciddi bir darboğaza doğru gidiyor.
Müteahhitler de metrekare birim maliyetlerinin arkasına sığınarak bu rüzgâra kapılmamalı ve ulaşılabilir rakamlarla vatandaşları ev sahibi yapmalı.
Yoksa mülk sahibi elindekini satamayacak, bir miktar tasarrufu olan bu parayı gayrimenkulde değerlendiremeyecek ya da ev alamayacak.
YORUMLAR