Bir yangının ardından: Gayret ve şefkat

Bir kıvılcımdı belki…
Ama sadece ormanı değil, nice yüreği de kavurdu.

25 Haziran ile 4 Temmuz arasında İzmir’in ciğerlerini yakan alevler, Gaziemir’den Ödemiş’e, Çeşme’den Seferihisar’a uzandı. 13 mahalle, 713 bağımsız birim etkilendi. İçlerinde 256 bağımsız birim yıkık veya ağır hasarlı hale geldi.

Ama daha yangınlar sönmeden, daha duman tüterken başladı devletin şefkat eli. Sahadaydı herkes. Bakanlar, milletvekilleri, kurumlar…
Ama bu sürecin görünmeyen büyük bir kahramanı daha vardı:
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı.

Saygılı’nın sahadaki varlığı, kuru bir “geçmiş olsun” ziyaretiyle sınırlı değildi. O, her evin kapısını çaldı, her gözyaşına tanık oldu, her ihtiyacı birebir tespit etti.
Ve her talebi anında Ankara’ya ulaştırdı.



ACİL DESTEK PARALARI HESAPTA

AFAD, İzmir’e 30 milyon TL acil destek aktardı. Daha ilk günlerde 16 milyon TL doğrudan vatandaşların hesaplarına yatırıldı.
Sadece para değil bu.
Bu, “Yanınızdayız” demenin en somut hâliydi.

Kira yardımı, taşınma yardımı, eşya zararları derken; ihtiyaç duyulması hâlinde ek ödeneklerin de gönderileceği duyuruldu. Bu cümle, devletin afet sonrası refleksini değil, afet sırasında bile ön alabilen yapısını gösteriyor.

TOKİ İLE HAYAT YENİDEN BAŞLAYACAK

Belki de Saygılı’nın açıklamasındaki en vurucu cümle şu oldu:

“Bir yıl geçmeden, yerinde, modern, güvenli ve sağlam konutlarımız, iş yerlerimiz ve ahırlarımız afetzede vatandaşlarımıza teslim edilecek.”

TOKİ’nin sadece inşaat yapan bir kurum değil, yeniden hayat kuran bir mekanizma olduğunu bilmeyen yok. Ve bu mekanizma, İzmir için devrede.

'ZARARINIZ KARŞILANACAK' SÖZÜNÜ AŞAN ADIMLAR

56 konteyner Ödemiş’e gönderildi. İçlerinde klima, buzdolabı, ranza, yatak…
Bir evde ne varsa, konteynerde de o var.

14 kilometrelik grup yolunun onarımı başladı. Malzeme kamyonları gece gündüz demeden çalışıyor.
Telef olan 42 büyük/küçükbaş, 110 kanatlı hayvan ve tam 4175 kovan arı için ÇKS kayıtlı çiftçilere destek yolda.

Ve bu destek, sadece “zararınız karşılanacak” cümlesiyle sınırlı değil.
Konteyner alan vatandaşa 72 bin TL, almayan vatandaşa ise 162 bin TL ödeme yapılacak.

Bu cümleler, rakamların ötesinde bir şeyi anlatıyor: Devlet, yaraya pansuman değil, kalıcı tedavi sunuyor.



BAŞKAN SAYGILI'NIN GAYRETİ BİR NOT DEĞİL, BAŞLIKTIR

Bütün bu süreçte Bilal Saygılı’nın adını sadece açıklamalarda değil, çamurun içinde, yanmış duvarların önünde, konteynerlerin kurulumu sırasında da gördük.

Onun bu gayreti, sadece teşkilat disipliniyle ya da 'görev'le açıklanamaz; bu, yürekte taşıdığı İzmir sevdasının tezahürüdür.

Gecesini gündüzüne katmak, kimi zaman o alanda sabahlamak, bir köy evinde çay eşliğinde dert dinlemek... Bir sevda işidir.

Aslında İzmir’i sadece Ankara’ya taşımadı; Ankara’yı da İzmir’e getirdi.
Kriz anlarında bir koordinatör gibi değil, bir kardeş gibi, bir hemşehri gibi yürüdü yanmış taşların, kavrulmuş zeytinliklerin arasında.

Yangının külleri arasında yükselen umutlar, bir şeye daha işaret etti:
Bu ülke, ne zaman dara düşse, devletiyle milletiyle ayağa kalkmayı bilir.

Ve biz, İzmir olarak bir kez daha ayağa kalkacağız.
Çünkü bu topraklarda sadece ormanlar değil, dayanışma da yeşeriyor.