Miyase BÜLBÜL

    Miyase BÜLBÜL


    SİNDİRİMİN MUTLULUĞU VE SIKINTISI

    08 Temmuz 2019 - 15:22

    Sağlıklı kilo vermek ve ideal kiloya, sağlığa kavuşmak için sindirimin mutluluğu ve sıkıntısını bilmek lazım ki sağlığımızı kaybetmeyelim, bir daha kilo almayalım ve her zaman güçlü, genç olalım.

     

    KİLO VERMEK İÇİN ÖNCE SİNDİRİM SİSTEMİNİ RAHATLAT…

    Sağlıklı bir kişide vücut hücreleri; doku ve sistemlerinin düzgün çalışabilmesi için ihtiyaç duyduğu enerji kullanımının dağılımı şöyledir:

    Beslenme yoluyla besin maddelerin yakılmasıyla elde edilen enerjinin yüzde 10’u beyin, yüzde 20’si hücreler ve organlar, yüzde 40’ı sindirim sistemi, yüzde 30’luk kısmı ise fiziksel aktiviteler için kullanılır.

    Beslenme yoluyla alınan günlük enerjiyi bu oranlarda kullanmakta olan kişi genel olarak sağlıklıdır. Böyle bir kişi hastalıklardan korunmuş, bağışıklık sistemi güçlü ve olası bakteri, virüs saldırılarına karşı donanımlıdır; daha az hasta olur.

     

    PEKİ BU DENGE NE ZAMAN BOZULUR?

    Yüksek ısıda, uzun süre pişirilmiş, işlem görmüş her türlü besin, hazır gıdalar, rafine gıdalar içerdikleri faydalı vitamin, mineral ve enzimleri tamamen veya kısmen yitirmiş ölü gıdalar konumuna gelirler.

    Alkali özelliklerini kaybederek asidik forma dönüşen bu besinler, sofrada iştah açıcı, lezzetli dururken, vücudumuz için çöp besinler durumdadır. Vücudumuz bu çöpten artakalan son besin kırıntılarını sindirip enerji sağlamak için çok çalışmak zorundadır. Sindirim sisteminiz yeniden enzim üretmek, hücreler bu çöpte kalan son besin değerlerini alabilmek için ekstra çalışmak, pankreas oluşan fazla asidi tamponlayacak bikarbonat enzimi üretmek için fazla mesai yapmak zorundadır. Bağırsak sistemi ölü besinlerin içindeki besin değerlerini bulup emmekte sıkıntılar yaşadığı için emilim ve dışkılama gecikir, bozulur.

     

    VE SİNDİRİM SİSTEMİNİN DENGESİ BOZULUR

    Sadece sindirim sitemimizin dengesi bozulmakla kalmaz, bu besinlerden oluşan fazla asit yükünün tamponlanması sırasında vücudun iskelet ve kas sisteminde bulunan alkali mineraller -kalsiyum, magnezyum- kullanıldığı için iskelet sisteminde ve kas sisteminde de aksamalar olur.

    Sindirim sistemi vücudumuza asit atık bırakan bu ölü besinleri parçalamak, ezmek, içlerinde az miktarda kalan besin değerlerinin emilimini yapıp dışkılama yoluyla dışarı atmak için günlük kullanması gereken yüzde 40 enerjiden daha çok enerji kullanmaya ihtiyaç duyar.

    Bu gereklilikten dolayı sindirim sistemi ihtiyaç duyduğu enerji açı-

    ğını karşılamak üzere, önce fiziksel aktivitelere ayrılmış olan yüzde 30’luk enerjiye başvurur. İhtiyaç duyduğu enerji fazlası, tüketilen yemeğin miktarına, asit yüküne, içlerinde besin değerlerinin bulunma duruma göre, kimi zaman yüzde 10, kimi zaman yüzde 20, kimi zamanda yüzde 30 olan, vücudun fiziksel aktiviteler için kullanacağı tüm enerjiyi kapsar.

     

    REHAVET HALİ...

    Hal böyle olunca, kuş sütünden eksik sofralardan, tatilde yenilen keyif yemeklerinden ya da sıradan bir akşam yemeğinden sonra elimizi, kolumuzu kaldıracak takatimiz, adım atacak halimiz kalmaz. Kendimizi yorgun, halsiz ve uyuşuk hissederiz.

    Beslenme ve yaşam biçimimizde dengeli bir değişim sağlamazsak, fiziksel aktivite enerjimizin, sindirim sistemi tarafından kullanılmaya devam etmesi, zamanla iskelet yapımızda (kemikler, dişler, eklemeler) ve kas doku- muzda (kaslar, bağlar, tandonlar) bozulmalara, kırılmalara, yırtılmalara, ağrılara, kalıcı hasarlara yol açar.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum