Egeli bilim insanının yürüttüğü proje ile cilt kanserlerine erken tanı

    ​​​​​​​Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşe Caner’in yürütücülüğünü yaptığı “Melanomun Erken Tanısı, Displastik Nevüslerden Ayrımı İçin Deri ve Kan Örneklerinde Mikrobiyota ile Lipid Profillerinin Rolü” başlıklı proje, TÜBİTAK-ARDEB 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu.

    Egeli bilim insanının yürüttüğü proje ile cilt kanserlerine erken tanı
    08 Şubat 2024 - 14:58
    Proje ekibini makamında ağırlayarak tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ülkemizin tam akreditasyona sahip, öğrenci odaklı, öncü bir araştırma üniversitesi olarak, TÜBİTAK’taki liderliğimizi sürdürüyoruz. Bir kültüre dönüştürerek sürdürülebilir hale getirdiğimiz Ar-Ge, inovasyon ve araştırma ekosistemimiz meyvelerini vermeye devam ediyor. Multidipliner konsepte hazırlanan projelerimiz TÜBİTAK başta olmak üzere hem ulusal hem de uluslararası değerlendirme ve fonlama kuruluşları tarafından destek almayı sürdürüyor” diye konuştu.

    Araştırmanın detayları ile ilgili bilgi veren proje yürütücüsü Doç. Dr. Ayşe Caner, “Melanom, malign deri tümörü olup son yıllarda insidansı giderek artış göstererek ve en ölümcül deri kanseri olması nedeniyle önemli bir sağlık problemidir. Melanomda prognoz ve sağ kalım oranları hastalık evresi ile doğrudan ilişkili olup lezyonların erken tanı ve tedavisi hayati önem taşıdığından melanomun erken tanısı için biyobelirteçlere ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer yandan Displastik Nevüslerin (DN) melanomu taklit edebildiği, melanom prekürsörü olabileceği ve melanom gelişme riskini artırabildiği bilinmektedir. DN’den melanom gelişimine neden olan faktörler ve moleküler patogenez net olarak bilinmediği için bu alanda daha çok yeni çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu anlamda klinisyenin rutin muayenesi sırasında yol gösterecek, erken evrede melanomu tespit edebilecek, nevüs ve melanom ayrımını yapabilecek, gereksiz cerrahinin önüne geçerek sağlık maliyetlerini azaltacak, ayrıca malign dönüşüm mekanizmalarına dair yeni veriler sunabilecek yeni verilere ve noninvazif biyobelirteçlere ihtiyaç vardır” dedi.

    “Literatürde kanser ve kan mikrobiyotası ile ilgili çalışmalar çok sınırlı”
    Günümüzde, mikrobiyota değişikliklerinin, kanserin gelişmesi ve büyümesi ile ilişkili olduğu ve tedaviye yanıtı etkileyebildiğinin ortaya konulduğunu anlatan Doç. Dr. Ayşe Caner, şunları kaydetti:
    “Bunun yanında, insan deri mikrobiyotası ile deri kanserleri arasındaki bağlantı hakkında çok az şey bilinmektedir. Melanom deri sürüntü örneklerinde bakteriyel mikrobiyota ile ilgili az sayıda çalışma bulunmakta birlikte bunların çoğu in vivo/in vitro çalışmalardır. Ayrıca derideki mantarlar ve parazitleri içeren ökaryotik mikroorganizmaların mikrobiyotası üzerine herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Öte yandan klasik olarak steril olarak kabul edilmesine rağmen kan mikrobiyotası ise yeni ve üzerinde çok az çalışılmış bir kavram olup son zamanlarda oldukça dikkat çekmeye başlamıştır.”
    Son yıllarda lipidlerin kanser gelişimine ve progresyonuna ait etkileri ortaya konulmaya başlandıkça bu konuya olan ilginin giderek artmaya başladığını söyleyen Doç. Dr. Ayşe Caner, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Çalışmalar, lipidlerin, kanser hücrelerinin çoğalmasına, metastazına ve anjiyogenezine katıldıkları, kanser gelişimi ve ilerlemesi ile ilişkili olduğunu bildirmiştir. Kanserdeki biyobelirteçlerin keşfinde, sağlık ve hastalık durumunun lipid profilinin karşılaştırılması en önemli uygulamalardan biridir. Anormal hücresel lipid miktarı ve bileşiminin, kanserin başlamasına ve gelişmesine katkıda bulunan hücresel fonksiyonlardaki değişikliklerle ilişkili olduğu bildirilmiştir.”

    “Gönüllülerden yüzeysel deri ve kan örnekleri toplanacak”
    Bilimsel çalışmanın amaçlarından bahseden Doç. Dr. Ayşe Caner, “Projemizin amacı melanomun erken tanısı ve DN’den ayırımında kan ve derideki lipidler ve mikrobiyal popülasyonlardaki değişikler ile noninvazif biyobelirteçlerin tanımlanması, epitel bariyer değişiklikleri ile deri mikrobiyotasının kana translokasyonun belirlenmesi, lipidlerin ve mikrobiyotanın melanom gelişim mekanizmasında rollerinin gösterilmesidir. Bu amaçla, in situ, evre I ve II melanom lezyonları olan hastalar, DN ve benign nevus (BN) olan kişiler çalışmaya dahil edilecektir” diye konuştu.

    Multidisipliner ve uluslararası araştırma grubu
    Projenin; dermato-onkologlar, patolog, moleküler onkolog, moleküler biyologlar, biyoinformatikciler ve kimyacılardan oluşan multidisipliner bir araştırma grubu tarafından gerçekleştirileceğini vurgulayan Doç. Dr. Ayşe Caner, Yonsei Üniversitesi’nden lipidomik konusunda oldukça deneyimli bir kimyagerin araştırmacı olarak görev alacağını ifade etti.
    Yürütücülüğünü Doç. Dr. Ayşe Caner’in yaptığı projede Prof. Dr. Işıl Karaarslan, Prof. Dr. Myeong Moon, Doç. Dr. Nilay Duman, Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Mert, Öğr. Gör. Dr. Umut Şahar araştırmacı olarak Doç. Dr. Banu Yaman ve Dr. Öğr. Üyesi Yasin Kaymaz ise danışman olarak yer alıyor.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum