• Reklam

Başkanı en heyecanlandıran proje

İzmir'in Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Manşet Türkiye İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Hasan Çölmekçi'ye çok önemli açıklamalar yaptı.

Başkanı en heyecanlandıran proje
20 Ağustos 2020 - 23:31 - Güncelleme: 21 Ağustos 2020 - 08:19
1. BÖLÜM
İzmir’de 1926 yılında belde, 1992 yılında da ilçe olan yerleşim yeri Gaziemir’in Belediye Başkanı Halil Arda, Manşet Türkiye’ye önemli açıklamalar yaptı. İlçenin ilk Belediye Başkanı Abdullah Arda’nın torunu olan CHP’li Belediye Başkanı Halil Arda, yatırım ve projelerinin yanı sıra hakkında ortaya atılan bazı konulara da açıklık getirdi.
 
* Konuya doğrudan projelerle girmek istiyorum. 15 aylık başkanlığın 5 ayı korona ile mücadele içinde geçti. 10 ayda yaptıklarınızı Manşet Türkiye okurları, 5 ay önceki röportajdan okudu. Salgın döneminde çoğu belediyede projeler durdu ama siz durmadınız sanırım.

* Evet, soluklanmadan devam ettik. Öncelikle Binbaşı Reşat Bey mahallemizde bir taziye evi yaptık. Hemen hemen komple bitti, teslimi yapılacak. 80 metrekarelik bir taziye evi prefabrik yapıldı. Ama fayansından tesisatına mutfağına kadar çok güzel bir bina oldu.Taziye evi mahalle halkının birinci talepleriydi. Ama bina o kadar güzel oldu ki biz onu sadece taziye evi olarak kullanmayacağız. Hem Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüz, hem Sağlık Müdürlüğümüz, hem Kültür Müdürlüğümüz bu binayı kullanacak. Daha çok dezavantajlı ailelerin oturduğu bir mahalle. Dolayısıyla çok amaçlı güzel bir proje oldu.
Onun dışında seçim bildirgemiz olan sosyal market projemiz vardı. Sosyal market projesi örneklerini Almanya'da gördünüz ama Türkiye'ye uyarladığımız bir sistem. Hayırsever vatandaşlarla dezavantajlı aileleri buluşturacağımız bir mekan. Kimsenin evine bundan sonra gıda yardımı yapmayacağız. Götürüp koli dağıtmayacağız. Tam tersi onlar gelip buradan alıp alışveriş hi̇ssi yaşayacaklar.
 
* Ailelere kart mı vereceksiniz?
 
* Evet, bir kart veriyoruz. Kartlara puan tanımlanıyor. Her ailenin puanı farklı. Nüfus sayısına göre, okuyan sayısına göre, muhtaçlık durumuna göre evli, bekâr, dul bir sürü sorular soruluyor. Sorulara göre bir puanlama sistemi yapıldı. O kartla gidip oradan alışveriş yapacaklar. Ne varsa ihtiyacı onu alacak. Kartta 1 puan var. Kartı okuttuğunda ekranda resim açılacak. O kişi mi değil mi diye. Yani o kartı başkasına veremez. Onun dışında ihtiyacı olan ürünlerle ilgili bir tanımlama yapılan özel bir bilgisayar yazılımı yaptırdık. İlaç sistemi gibi. Yani o puanın tamamıyla kalkıp işte 20 kilo kuru fasulye alamayacak, 1 kilo tanımlandı ise 1 kilo alacak. Bir daha o sistem o ürünü vermeyecek. Yani oradan aldığı şeyi yemek zorunda. Güvensizlik değil ama konuyu disipline edecek bir şey. Ege Serbest Bölgesi’nin (ESBAŞ) desteğiyle bu sistem hayata geçecek.
Bu projenin en büyük ayaklarından birisi de hayırsever vatandaşlar tarafından o ürünlerin temin edilecek olması. Bu, bizim seçim bildirgemizde olan bir şey. Pandemi sürecinden önce kurduğumuz bir Gönüllü Kadınlar Derneği var. Kadın meclis üyelerimizin olduğu bir dernek. O dernek hayırsever vatandaşlardan bağışları alacak, o markette konulacak, marketten de vatandaşlar alacak. Böyle bir üçlü sacayağı gibi düşünün. Çok heyecan duyulan bir proje. Biz hiç kimseden yardım istemedik ama yaklaşık 80 bin lira civarında bağışta bulunan insanlar oldu. Bizim adaletimize inanıyorlar. O yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşacağına inanıyorlar. Bu anlamda topluma vermiş olduğumuz bir güven var. Ama bu güven yeni oluşmuş bir şey değil. Seçimden once, buradaki hayatımız boyunca oluşmuş. Zaten bu makama da o şekilde halk tarafından getirildik. Rekor oyla seçildik. Bunun şimdi yansımalarını görüyoruz. 20 Ağustos'ta marketimizi açtık. Tunç Soyer başkanımız açılışa gelecek, hayırsever vatandaşlarımız, dezavantajlı aileler gelecek. Çok modern bir market oldu, görmenizi isterim. Klimaların çalıştığı nezih bir ortam.
İkinci ayağı da ikinci el giysiler ile ilgili bir bölümümüz. Yine marketin çinde… Çamaşır makineleri, kurutma makinaları. Gelen elbiseleri yıkanarak -öyle ortalığa saçma serpme şeklinde değil- hepsi askıda sergilenecek. Gelip oradan ihtiyacı olanları alacaklar. Muhtemelen bir puanlama sistemi olmaz diye düşünüyorum.
 
EŞİM İÇİN EŞBAŞKAN DEDİLER... İNKAR EDECEK DEĞİLİM


* Eşiniz Deniz Arda hanımefendi size hep
yardımcı oluyor. Gönüllü olarak iyi projelerde yer alıyor. Hatta bu konuda ilk başta eleştiriler olmuştu.

 
* Sadece burada değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Engelsiz İzmir 2021 adlı uluslararası bir sempozyum yapılacak. O sempozyumun da düzenleme komitesinde, yurtdışı ayağını takip ediyor. Orada da faal. Zaten daha önce çok defa dile getirdim eşim Almanya kökenli. Orada gönüllülük ilkesi çok çok yüksektir. Yani inanılmaz serveti olan insanlar bile 2 saat gönüllü işler yapıyorlar. Burada onu bir taraftan aşılamaya çalışıyoruz, bir taraftan benim başarılı olmamı istiyor. Benim başarılı olmam için benim yanımda. Zaman zaman eleştiriler oldu. İlk başlarda “eşbaşkan gibi” diye ifadeler kullandılar. Evet inkar edecek değilim.. “Aman öne çıkıyorsun kıyıda otur” diyecek değilim. Benim eşim sarma saran bir kadın değil. Alman Dili ve Edebiyatı’nda doktora yapan, 4 dil konuşan, müthiş vizyonu olan birisi. Benim için büyük bir şans. Sosyal Market projesi bizim ortak projemiz. Almanya'ya gidip geldiğimizde gördüğümüz benzer şeyler. Sistem müthiş. Tüm belediyelere de örnek olacağını düşünüyoruz. Burada önemli olan şey hayırsever vatandaşlar. İşte mesela benim ablam da diyor. “Ben de bağışta bulunabilir miyim” diye. Evet abla al 5 kilo pirinç geçerken bırak.
Stoklarımız takip edilecek bu bilgisayar yazılımında. Yani biz şunu da söylüyoruz. Işte oradan bizim stoklarımızı takip edin ne eksilmiş kuru fasulye. Git 100 kilo kuru fasulye al, bana telefon aç, şurada sizin adınıza aldım, faturasını kendinize kestirdim. Ne yaparsanız yapın. Ben o ürünü aldırayım, burada birer kiloluk paketlere dönüştürüp rafa sıralayıvereyim. Bu tabi hayırsever vatandaşlarda da heyecanla karşılanıyor. Hepsini açılışa davet ettik. İnsanlara gerçek alışveriş yapma hissini yaşatmak istiyoruz. Çok nezih bir yer oldu. Mis gibi böyle kokuyor. Deterjan kokuları da sinmiş. İçeriye temizlik maddeleri, gıda maddeleri, giysiler, ayakkabılar...
 


*
Size heyecan veren bir proje olmuş.

 
* Çok çok merakla bekliyorum. O insanların gelip orada alışverişini yaptıktan sonra bir hayır duası yapmaları yeter. Biz sadece burada organizatörüz. Yani belediyenin sağladığı güveni, bize sağlanan, o bize duyulan güveni organize ediyoruz sadece. İyi de olacak. İşverenlere anlatıyoruz, onlar da heyecanlı. Yani gidip bir işveren 10 bin lira vereceğine bana, oraya 500 liralık bir yardım bile yapsa olur. Ne kadar yelpazeyi açarsa Gaziemir'deki zenginler, hayırsever vatandaşlar; buradaki dezavantajlı ailelere bakabilecek bir durum ortaya çıkar. Yani biz sosyal belediyeciliği kendi kaynaklarımızı harcamadan sadece organizatör olarak görev yaparak yerine getiriyoruz. Çok büyük takdirle karşılanıyor. İnşallah sürekli olur. Şu anda çok güzel gidiyor.
YARIN: GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAM

YORUMLAR

  • 0 Yorum