Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk, İzmir'de törenle anıldı

    Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 85'inci yıl dönümünde İzmir'de düzenlenen törenle anıldı. Saat 9'u 5 geçe tüm kentte hayat durdu, kalpler Atatürk için attı.

    Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk, İzmir'de törenle anıldı
    10 Kasım 2023 - 17:21 - Güncelleme: 10 Kasım 2023 - 17:25

    Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 85'inci yıl dönümü için İzmir'de anma töreni düzenlendi. Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen törene İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, AK Parti'li ve CHP'li İzmir milletvekilleri, oda başkanları katıldı. Törende İzmir Valiliği, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Atatürk büstüne çelenk bırakıldı. Saat 9'u 5 geçe ise sirenlerin çalmasıyla birlikte tüm kentte hayat durdu. Trafik akışı tamamen dururken, caddelerde yürüyen vatandaşlar da saygı duruşuna geçti. Törenin yapıldığı alanda ise 2 dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.

    SEVDİĞİ ŞARKILAR SESLENDİRİLDİ

    Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin yıl dönümü dolayısıyla İzmir'de Cumhuriyet Meydanı'ndaki çelenk koyma töreninin ardından İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ev sahipliğinde anma töreni düzenlendi. Sabancı Kültür Merkezi'ndeki törene İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, milletvekilleri, öğrenciler katıldı. Törende, 'Anılarla Atatürk' adlı kısa film gösterimi ve 'İYTE'nin uluslararası öğretim üyeleri ve öğrencilerinin gözünden Mustafa Kemal Atatürk' adlı video gösterimi yapıldı. Öte yandan İYTE polifoni topluluğu tarafından Atatürk'ün sevdiği şarkılar seslendirildi.

    'KAHRAMANLIK DÖNEMİ, HÜZÜN DÖNEMİ VE MÜCADELE DÖNEMİ'

    İzmir Valisi Süleyman Elban törende yaptığı konuşmada, "Cumhuriyete kadar olan dönem bir kahramanlık dönemi, bir hüzün dönemi ve aynı zamanda bir mücadele dönemi. Hüzün dönemiydi, çok küçük yaşta babasını kaybetti ve Osmanlı İmparatorluğu sürekli kan kaybediyor, ülke sürekli bir sıkıntı içerisinde ve her gün ülke toprağının bir bölümü maalesef elden gidiyor ve Atatürk için en büyük travma doğduğu, büyüdüğü, yetiştiği Selanik de elden gidiyor. Cepheden cepheye Trablus'ta, Çanakkale'de, Filistin'de ülkenin dört bir yanında mücadele veriyor. Yetmiyor. Artık son vatan toprağımız Anadolu işgal edildiğinde de her şeyini terk ediyor. Makamını, rütbesini. Anadolu'ya Samsun'dan çıkarak büyük kurtuluş hareketini başlatıyor. Hem bir zorluk dönemi hem büyük bir mücadele dönemidir. Trablus'ta, Filistin'de, Çanakkale'de Sakarya'da, en nihayetinde güzel İzmir'imizin 9 Eylül'de kurtuluşuyla birlikte inanılmaz bir kahramanlık hikayesi yazılıyor" ifadelerini kullandı.

    'ARZU ETSEYDİ PADİŞAH OLABİLİRDİ'

    Atatürk'ün Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte döneminin çok daha ötesinde bir anlayışla yepyeni bir devlet kurduğunu ifade eden Vali Elban, "Arzu etseydi, isteseydi; kültür de çok uygundu, bir padişah olabilirdi. Arzu etseydi, isteseydi yeni bir şehir, yeni bir başkent kurmasına gerek yoktu. Zaten İstanbul'da her şey hazırdı. Dolayısıyla orada hiçbir zorluğa katlanmasına gerek olmadan bu işi orada devam ettirebilirdi. Arzu etseydi imparatorluk bakiyesinde kalan birçok imkanlarla çok rahat hayatını idame ettirebilirdi. Belki de böyle büyük hastalık geçirdiği dönemler, zorluk dönemi, sağlıkla ilgili sıkıntıları yaşamayabilirdi. Ama o millet için çağın çok ilerisinde bir devlet kurmayı, insanların çağın ötesinde bir hayat yaşamasını ve çok ileri bir pozisyonda olmasını arzu etti. 1938'de son nefesini verinceye kadar da tüm mücadelesini böyle bir devlet kurmak, böyle bir müreffeh vatan inşa etme ve hakikaten her açıdan kalkınmış bir vatandaş topluluğu ortaya çıkarma hayaliyle mücadele etti. Bunu da başardı" açıklamalarında bulundu.

    'VATAN VARLIĞINI HEP KORUDU'

    Vali Elban, "Üzerinden 100 yıl geçti. Cumhuriyet hala genç, hala dimdik ayakta ve hala örnek gösterilen gelişmiş ülkelerin de demokratik değerler, hukuk değerleri açısından da çok önünde bir yerde. Bir de Atatürk'ün üçüncü dönemi var. Ona sonsuzluğa uğurladığımız 'sonsuzluk dönemi' diyoruz. Dünyada kaç tane liderin yüzlerce fabrikada çekilmiş fotoğrafını gördünüz? Kaç tane liderin çiftçilerle, tarımla, üretimle bir arada olduğu yüzlerce fotoğrafını gördünüz? Havacılıkta çekilmiş yüzlerce karesini gördünüz? Ya da o dönem için çağdaş diye gösterilen birçok ülkede henüz kadının adı yokken kadına seçme ve seçilme hakkı verip onlarca kadını hemen ilk seçimlerden itibaren parlamentoya aldığını gördünüz?" diye konuştu.

    'MİNNET VE ŞÜKRAN DUYGULARIMIZ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR'

    İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran ise "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sevgiyle, saygıyla, rahmetle, özlemle ve minnetle anıyoruz. Ülkemizin kurtuluş mücadelesinde ve Atatürk'ün hayatında önemli izler taşıyan İzmir'imizde, özgürlüğümüzün milli ve manevi değerlerimizin önemini hissederek onu kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Dünyadaki ve özellikle içerisinde bulunduğumuz coğrafyadaki gelişmeleri izledikçe ve dikkatli bir şekilde analiz ettikçe, bundan tam 100 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve ilkelerini hayal eden, hedefleyen ve tüm yaşadığını adayarak bu ideali gerçekleştiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e silah ve fikir arkadaşlarına minnet ve şükran duygularımız her geçen gün artarak büyümeye devam ediyor" dedi.


    YORUMLAR

    • 0 Yorum