Balçova'da 6 kat verilerek imara açılan bölgeye yargı engeli

    Balçova’da,İzmir-Çeşme Otobanı ile Hacı Ahmet Deresi arasında kalan bölgenin imar planları iptal edildi. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi'nin açtığı davada 5. İdare Mahkemesi, “şehircilik ilkelerine aykırılık” gerekçesiyle söz konusu bölgenin 1/5000 ve 1/1000’lik planlarını geçersiz kıldı.

    Balçova'da 6 kat verilerek imara açılan bölgeye yargı engeli
    27 Mayıs 2022 - 17:39

    Balçova’nın Çetin Emeç ve Eğitim Mahalleleri'nde Çeşme Otobanı ile Hacı Ahmet Deresi arasında kalan bölgenin imar planları mahkeme tarafından iptal edildi. İzmir Şehir Plancıları Odası tarafından yapılan başvuru sonucu 5. İdare Mahkemesi'nde görülen davada, verilen imarın “şehircilik İlkelerine aykırı” olduğu belirtildi.
    Konuyla ilgili Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi şu açıklamayı yaptı:

    Balçova ilçesi, Çetin Emeç ve Eğitim Mahallelerinde bulunan, İzmir-Çeşme Otobanı ile Hacı Ahmet Deresi arasında kalan bölgeye ilişkin onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu nüfus öngörüsü, ayrılan sosyal ve teknik altyapı alanları yetersizliği, mevcut kamusal alanların azaltılması, plan kararları ve plan notlarının birbirleriyle örtüşmemesi yönüyle üst ölçekli plan kararlarına, yürürlükteki imar mevzuatına, kamu yararına, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olduğu tespiti üzerine İzmir 5. İdare Mahkemesi`nin 2021/870  Esas,  2022/816 Kararı ile söz konusu planlar 13.04.2022 tarihinde iptal edilmiştir. 


    Dava sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu ve Mahkeme kararında aşağıda belirtilen hususlar yer almaktadır:

    • Söz konusu planlarda nüfus, %20 oranında artırılmış olmasına karşın bu artışı  şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından meşru ya da zorunlu kılacak analiz ve hesaplamalara Plan Raporunda yer verilmemiş olduğu, bu durumun 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı kararlarına aykırı olduğu,

    • Söz konusu planların, kişi başına düşen asgari standartları sağlamaktan uzak olduğu, dolayısıyla plan kararlarıyla öngörülen donatı alanlarındaki artışın "revizyon" gerekçesini karşılar nitelikte olmadığı,

    • Dava konusu imar planı ile kamu mülkiyetine konu olabilecek kullanım karalarının bir önceki plana göre azaltıldığı,

    • Mülkiyet dokusu ve yapılaşma koşullarının bütünüyle yenilenmesini öngören bir imar planında hangi alanda ticaret kullanımının yer seçeceği konusunun plan kararlarıyla belirlenmesi gerektiği, bu nedenle de konut alanlarında zemin katlarda ticaret yapılmasını öngören plan notunun şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, plan tekniğine ve kamu yararına aykırı olduğu,

    • Planlama alanı içerisinde yer alan ve alana ilişkin ilk 30/10/1981 tarihli imar planlarından itibaren kamu mülkiyetine konu olacak şekilde (alanın batısında) "Eğitim Tesis Alanı (Ortaokul)" ve (alanın kuzeyinde) "Hastane Alanı" şeklinde planlı olan, parsellerin özel mülkiyette bulunmasının ve bugüne kadar kamu eline geçmemiş olan alanların "Özel Eğitim Tesisi" ve "Özel Sağlık Tesisi" olarak özel mülkiyete konu alanlar şeklinde planlanması için şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından meşru gerekçelerin bulunmadığı,

    • Yaşanabilir kentsel çevreler için taşıt yollarında kabul edilebilir en yüksek eğimin %17 olduğu, ancak 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonunda bu eğimin bazı noktalarda %26`ya ulaştığı ifade edilmiştir.

    Son yıllarda onaylanan plan revizyonlarında da sık sık  öngörülen yoğunluk artışının çözüm olmadığı, bu durumun var olan sorunları derinleştirmekten öteye gidemeyeceği bilinen bir gerçektir. Açılan davalar sonucunda Mahkemelerce yukarıda ifade edilen benzer gerekçelerle plan/plan revizyonları iptal  edilmektedir. Kamu idarelerince hazırlanan ve/veya onaylanan planların, ilgili mevzuatların yanı sıra şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı esasına dayanması gerektiğini, sağlıklı ve yaşanabilir kentlerin ancak bu ilkeler doğrultusunda oluşabileceğini  her defasında hatırlatıyor ve söz konusu planların Mahkeme kararlarında belirtilen hususlar doğrultusunda hazırlanması konusunda başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm İlçe Belediyelerini sorumluluk almaya davet ediyoruz.  

    Saygılarımızla.
    TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi


    YORUMLAR

    • 1 Yorum
    • Mustafa Erbay
      1 yıl önce
      Bu nasıl bir zihniyettir ki 50 yılı aşkındır bu sorunun nihayet bir sonuca varacağını beklerken yine bildik nalet olasıca yanlış diye adlandırılan sebeplerden ötürü engellendi.Burada İŞPO.nın tutumu biz arsa sahiplerine bir çengel mi yoksa daha fazla bir hakmı anlayamadım.Çamlıkümede bulunan arsam imar planlı olup taa 1970 lerden bu yana bir kısmı karayollarının yol nedeniyle terk edildi.Kalan büyük bir kısmı duruyor.Yıllardır vergisi ödediğimiz bu yerler neden hala bir sonuca ulaşmadı.yazıklar olsun demek bile yetmiyor.Yaşadığım Almanya Hitlerden bu yana iki kez imar planı değişikliği yapmıştır.Ya bizdeki rezalet.165 kere olduğunu en son öğrenmiştim.Peki şimdi ne olacak.Belediye istinafa gidecek.Karar ya reddedilecek yada evet denilecek.Bo iş daha çok yıllar sürecek ve nicelerimiz öbür tarafa gidecek.Cebleri dolu beylerin umurunda mı.salla gitsin.Biz oldu bitti hantal bir devlet yapısına sahibiz.Her işi en tepeden bitmesini istediğimiz sürece daha çok imar planları yapar bozarız.Bu bölge ağa babalara ait olsaydı çoktan bitmiş olurdu.Bu milletin ahı inşallah birilerine huzur vermesin.