Bakü'de Barışın Şifreleri: Hacıyev'den Tarihi Mesajlar

06 Haziran 2025 - 22:21
HASAN ÇÖLMEKÇİ
BÖLÜM 4
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) ile Azerbaycan Matbuat Şurası’nın iş birliğinde düzenlenen medya buluşmasının son günlerinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Dış Politika Başdanışmanı Hikmet Hacıyev ile bir araya geldik.
Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen bu toplantı, sadece iki ülke medyaları arasında değil; aynı zamanda Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinde de samimi bir bakış açısına sahne oldu. Hacıyev’in sözleri, Karabağ’dan yükselen barış umudunu daha da güçlendiren nitelikteydi.

Barışın Anahtarı: Ermenistan Anayasası ve 17 Maddelik Anlaşma
Hacıyev, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yürütülen barış görüşmeleri kapsamında 17 maddelik bir anlaşma metninin hazırlandığını belirtti. Ancak bu sürecin önündeki en büyük engel olarak Ermenistan Anayasası’nda hâlâ varlığını koruyan “Karabağ Ermenistan toprağıdır” maddesini işaret etti. “Barış için bu madde değişmelidir,” dedi açıkça.
Bu sözler, Güney Kafkasya’da kalıcı barışın önünde hâlâ ciddi siyasi engeller olduğunu ortaya koyarken; Azerbaycan tarafının bu konuda ne kadar net ve kararlı olduğunu da gösteriyor.

Zengezur Koridoru ve Türk Dünyasına Açılan Kapı
Hacıyev’in en dikkat çeken açıklamalarından biri de Zengezur Koridoru üzerine oldu. “Bu koridor sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Türk dünyasının geleceği açısından stratejik öneme sahip,” dedi. Bu projenin hayata geçmesiyle Türkiye’den Orta Asya’ya uzanan kesintisiz bir ulaşım hattı kurulacak. Bu, aynı zamanda ekonomik iş birliklerinin hızlanmasına da zemin hazırlayacak.

Türkiye’ye Güçlü Vurgu: 20 Milyar Dolarlık Yatırım
Türkiye’nin bu süreçteki rolünü “kardeşlik” temasıyla tanımlayan Hacıyev, Azerbaycan’ın Türkiye’ye yaptığı yatırımların 20 milyar doları aştığını söyledi. Bu ekonomik dayanışma, iki ülke ilişkilerinin sadece siyasi ve askeri düzeyde değil, finansal boyutta da ne denli derinleştiğini gözler önüne seriyor.

İsrail, Filistin ve Stratejik Dengeler
Gazetecilerden gelen sorular üzerine Hacıyev, Azerbaycan’ın İsrail ile ilişkilerinin sıkça yanlış aktarıldığını vurguladı. “İsrail ile ilişkilerimiz stratejik ve ekonomik boyuttadır. Ancak Azerbaycan her zaman Filistin halkının yanında olmuştur,” ifadeleriyle bu konuda net bir pozisyon ortaya koydu. Aynı zamanda Türkiye ile Suriye başta olmak üzere bölgesel güvenlik ve istikrar konularında tam bir uyum içinde olduklarını belirtti.

Barışı Ermeni Halkıyla Kuracağız
Hacıyev’in en dokunaklı mesajı ise şu oldu: “Biz barışı Ermenistan yönetimiyle değil, doğrudan Ermeni halkıyla kurmak istiyoruz.” Bu ifade, Azerbaycan’ın sadece siyasi bir çözüm değil, aynı zamanda toplumsal bir barış hedeflediğini de ortaya koydu.

Teşekkür Plaketiyle Onurlandırma
Toplantının sonunda KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim ve duayen gazeteci Yavuz Donat, Hikmet Hacıyev’e katkılarından ve açık yürekliliğinden dolayı teşekkür plaketi sundular. Bu küçük ama anlamlı jest, Türkiye-Azerbaycan gazetecilik birlikteliğinin sembolü niteliğindeydi.
Bu önemli buluşma, sadece bir medya programının parçası değildi. Aynı zamanda iki kardeş halkın, geçmişin acılarını unutmadan geleceği birlikte inşa etme kararlılığını gözler önüne serdi.
BÖLÜM 4
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) ile Azerbaycan Matbuat Şurası’nın iş birliğinde düzenlenen medya buluşmasının son günlerinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Dış Politika Başdanışmanı Hikmet Hacıyev ile bir araya geldik.
Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen bu toplantı, sadece iki ülke medyaları arasında değil; aynı zamanda Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinde de samimi bir bakış açısına sahne oldu. Hacıyev’in sözleri, Karabağ’dan yükselen barış umudunu daha da güçlendiren nitelikteydi.

Barışın Anahtarı: Ermenistan Anayasası ve 17 Maddelik Anlaşma
Hacıyev, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yürütülen barış görüşmeleri kapsamında 17 maddelik bir anlaşma metninin hazırlandığını belirtti. Ancak bu sürecin önündeki en büyük engel olarak Ermenistan Anayasası’nda hâlâ varlığını koruyan “Karabağ Ermenistan toprağıdır” maddesini işaret etti. “Barış için bu madde değişmelidir,” dedi açıkça.
Bu sözler, Güney Kafkasya’da kalıcı barışın önünde hâlâ ciddi siyasi engeller olduğunu ortaya koyarken; Azerbaycan tarafının bu konuda ne kadar net ve kararlı olduğunu da gösteriyor.

Zengezur Koridoru ve Türk Dünyasına Açılan Kapı
Hacıyev’in en dikkat çeken açıklamalarından biri de Zengezur Koridoru üzerine oldu. “Bu koridor sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Türk dünyasının geleceği açısından stratejik öneme sahip,” dedi. Bu projenin hayata geçmesiyle Türkiye’den Orta Asya’ya uzanan kesintisiz bir ulaşım hattı kurulacak. Bu, aynı zamanda ekonomik iş birliklerinin hızlanmasına da zemin hazırlayacak.

Türkiye’ye Güçlü Vurgu: 20 Milyar Dolarlık Yatırım
Türkiye’nin bu süreçteki rolünü “kardeşlik” temasıyla tanımlayan Hacıyev, Azerbaycan’ın Türkiye’ye yaptığı yatırımların 20 milyar doları aştığını söyledi. Bu ekonomik dayanışma, iki ülke ilişkilerinin sadece siyasi ve askeri düzeyde değil, finansal boyutta da ne denli derinleştiğini gözler önüne seriyor.

İsrail, Filistin ve Stratejik Dengeler
Gazetecilerden gelen sorular üzerine Hacıyev, Azerbaycan’ın İsrail ile ilişkilerinin sıkça yanlış aktarıldığını vurguladı. “İsrail ile ilişkilerimiz stratejik ve ekonomik boyuttadır. Ancak Azerbaycan her zaman Filistin halkının yanında olmuştur,” ifadeleriyle bu konuda net bir pozisyon ortaya koydu. Aynı zamanda Türkiye ile Suriye başta olmak üzere bölgesel güvenlik ve istikrar konularında tam bir uyum içinde olduklarını belirtti.

Barışı Ermeni Halkıyla Kuracağız
Hacıyev’in en dokunaklı mesajı ise şu oldu: “Biz barışı Ermenistan yönetimiyle değil, doğrudan Ermeni halkıyla kurmak istiyoruz.” Bu ifade, Azerbaycan’ın sadece siyasi bir çözüm değil, aynı zamanda toplumsal bir barış hedeflediğini de ortaya koydu.

Teşekkür Plaketiyle Onurlandırma
Toplantının sonunda KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim ve duayen gazeteci Yavuz Donat, Hikmet Hacıyev’e katkılarından ve açık yürekliliğinden dolayı teşekkür plaketi sundular. Bu küçük ama anlamlı jest, Türkiye-Azerbaycan gazetecilik birlikteliğinin sembolü niteliğindeydi.
Bu önemli buluşma, sadece bir medya programının parçası değildi. Aynı zamanda iki kardeş halkın, geçmişin acılarını unutmadan geleceği birlikte inşa etme kararlılığını gözler önüne serdi.
YORUMLAR