En usta başkanın gözüyle 4 büyükşehir başkanı

Ege TV'nin gündem yaratan programı 'Usta Kalemler'de gazeteciler Hasan Çölmekçi, Erhan Hartaç ve moderatör Deniz Olgun'un sorularını cevaplayan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, icraatlarının anlattı. Batur ayrıca görev yaptığı 4 Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura, rahmetli Ahmet Piriştina, Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer'in farklı yönlerini yorumladı.

Ege TV’de yayınlanan “Usta Kalemler” programına konuk olan İzmir’in Konak Belediye Başkanı Abdül Batur mansetturkiye.com Genel Yayın Yönetmeni Hasan Çölmekçi, Haber Koordinatörü Erhan Hartaç ve moderatör Deniz Olgun’un sorularını cevapladı. Belediye başkanlığında ustalığı da tamamlayan, 4 dönem Narlıdere başkanlığı sonrası Konak’ta seçimi kazanarak 5. Dönemine giren Batur, pandemi döneminde neler yaptıklarını, projelerini ve kentsel dönüşümü anlattı.

İZMİR FELAKETLERİ YAŞADI
Konak’ta seçildiğimiz ilk yıl normal süreçte projelerimize hızlı bir başlangıç yaptık. İkinci yıl bildiğiniz gibi salgın başladı. Bu süreç  yerel yönetimleri, merkezi idareyi sarstı. Vatandaşların, özellikle esnafımızın içinde bulunduğu sıkıntılı bir süreç oldu. Bu süreç içinde belediyelerin iş yapması aksadı, vatandaşın sağlığını düşünecek hizmetlere yönelindi. Yüzde 20 civarında gelirlerimiz azaldı. Bütçemize ek ödemeler geldi, ek harcamalar bindi. Hiç hesap etmediğimiz çalışmalar yapıyoruz. Belediye sosyal yardımları daha da arttı.


Soldan sağa: Utku Torcu, Hasan Çölmekçi, Deniz Olgun, Abdül Batur, Erhan Hartaç, Ertan Sayın.

KENTSEL DÖNÜŞÜM
Seçilirken vatandaşa sözler verdik. Yol haritamızı, stratejik planımızı aldık. Buna göre çalışmalarımıza başladık. Öncelikli kentsel dönüşümle ilgili çalışmalara başladık. 2 sene içinde 500 hektarlık alanın alanın planlamasını bitirdik. Narlıdere’de yaptığımız kentsel dönüşümün, yaptığımız çalışmaların Konak'ta belediye başkanı olmamda çok büyük etkisi oldu. Konak’ta değişim ve dönüşüm noktasında geçmişten bu yana bir beklenti var. Uçaktan bakınca konak bir köy. Her tarafı çarpık yapılaşma. Trafiğiyle ilgili de hep eleştiri vardı. Yaptığımız planlar hayata geçirildiğinde bu görüntülerin ortadan kalktığını herkes görecek. Biz işin anayasasını yaptık diyelim.

YEŞİL ALANI ARTIRDIK DİYE ELEŞTİRİ ALDIK
Kentsel dönüşümü yaparken İzmir'deki en geniş yeşil alanları kazanacağız. Kişi başı yeşil alanı artırdık. Hatta o yüzden eleştiri bile aldık, “bu kadar yeşil alan çok değil mi?” diye.. Dönüşümü yapacağımız Gültepe bölgesinde şu anda kişi başına düşen yeşil alan miktarı 0.86 metrekare. Yaptığımız planla 13 metrekareye çıktı.
Sosyal tesis alanıyla orada yaşam daha da güzelleşecek.

3 BİNE YAKIN İTİRAZ GELDİ
Kent şu an yoğun bakımda, biz onu oradan çıkarıp nefes aldıracağız. Fakat şöyle de bir konu oldu. Planları askıya çıktığımızda itirazlar oldu. 3 bine yakın itiraz geldi. İtirazın yüzde 98'i benim evim yeşil alanda, benim evim yolda, sosyal tesis alanında kaldı türünden. Ama biz planlamayı imar adası şeklinde yaptık. 10 bin metrekareden aşağı imar adası teşkil etmedik.
İlk defa bir uygulama yaptık. Planlarımızı mahallede askıya çıkardık. Mahallelinin belediyeye gelmesine gerek yok. Muhtarlarımızla toplantı yaptık. Parselasyon da eylül ve ekim aylarında bitmiş olacak. Buradaki süreç 10 yıllık bir süreç.

SOYER İLE ARAMIZ ÇOK İYİ
Ama Tunç Başkanımızla çok iyi anlaşıyoruz. Çok güzel şeyler ortak imza atıyoruz. Gerçekten de Konak’tan ne götürürsek Tunç başkanın hayır dediğini duymadık. Çok iyi birliktelik var. Sırf bu projelerde değil diğer tarihi mekanların ayağa kaldırılması, müze yapılması için Büyükşehir ile el ele çalışıyoruz. 200 hektarlık Beştepeler planı da Büyükşehir’en geçirdik. Bu arada meclis üyesi arkadaşlarımızın tamamına teşekkür ederim. Neden teşekkür ediyorum. Hepsi planlara hep olumlu baktılar. Siyasi düşüncesi, felsefesi ne olursa olsun ve hepsi oybirliğiyle geçti. Bu da çok önemliydi. Bize güç veriyor ve şu anda Büyükşehir'e gönderdik.



MİMARLAR ODASI’NIN DESTEĞİNİ GÖRDÜK
Yani yaptığımız plana çok güveniyoruz. Hatta Mimarlar Odası Başkanımız İlker Başkanım da geçen gün açıklama yapmış. Teşekkür ediyorum. Onları da çok iyi bir sunum yaptık. “Beştepeler, çok heyecan verici bir proje” demiş. Bize onur verdi ve bu planlar hayata geçtiğinde zaten kentin çehresi değişecek.

BELEDİYENİN KASASINDAN TEK KURUŞ ÇIKMAYACAK
Bu projeler, kentsel dönüşüm şunu da söyleyeyim. Bir kere kesinlikle belediyenin kasasından bir kuruş çıkmayacak. Ayrıca bir kısmı belediye alanı içinde olan bu arazileri de vatandaşın eksik kalan hissesine tamamladık. Bizim burada 40 bin metrekare alanımız var. Halkın hiç kaybı olmayacak, aksine fazlası olacak. Sözleşmelileri vatandaşa biz yapacağız. Müteahhit, başka bir kurum, başka bir organizasyon yapmayacak. Biz elimizi taşın altına sokuyoruz. Vatandaş müteahhitle muhatap olmayacak. Anlaştığımız müteahhitlik firması önce vatandaşın binasını inşa edecek, sonra kendisi için inşaat yapacak. Bu proje 100 bin kişiyi kapsıyor.

BELEDİYELERE BÜYÜK HAKSIZLIK
Pandemi sürecinde belediyelerin İller Bankası veya kamu kurumlarına olan borçlarıyla kesintilerinin yapılmamasını diledik. Erteleme istedik olmadı. Bizim nüfusumuz 400 bin ise, gündüz 1 milyon oluyor. Yani bunların da dikkate alınması gerekerek bize para aktarımı olmalı. Mesela Çeşme'den örnek vereyim. 48 bin nüfusu var. Ama Çeşme'nin resmi nüfusu geçen yıl  Mart'tan bu yana 200 bin-250 bin civarı. Bu belediyelere ilave bir kaynak aktarma bir yana kesintiler yüzde 40'tan yüzde 50'ye çıkarıldı.

YENİ BELEDİYE BİNAMIZ İZMİR’E YAKIŞACAK
İzmir’de yaşanan depremde hasar gören Basmane meydanındaki camlı binamızı tetkik ettirdik. Oturulması mümkün değil. Hemen bir hamle yaptık. Binanın yıkımı bugün itibariyle tamamlandı. Onun çevresindeki binayı kamulaştırdık. Şimdi projesini hazırlıyoruz. Konağa yakışır akıllı, çevreci bir belediye binası yapacağız. 2 kat otopark yapıyoruz. Şu anda 538 metrekareye oturuyordu. Kamulaştırmalar sonrası 1200 metrekareye oturacak. 9 kat olacak. İki katı bodrum.

ESKİ BİNALAR AYAĞA KALDIRILIYOR
Kurtuluş müzesi yapacağız. Yani kurtuluşun tüm evrelerini  göreceksiniz orada. Büyükşehir'de protokol yaptık. Bu işin başına da Milli Kütüphane Vakfı Başkanımız, aynı zamanda bizim meclis üyemizi getirdik. Şimdi iki belediye bu konuda çalışıyor. 2023'e yetişsin istiyoruz. Tarihi binaları ayağa kaldırıyor, kente kazandırıyoruz.

ROMAN ÇOCUKLARI İÇİN PROJELER
Roman vatandaşlarımıza yönelik bir çalışma daha var. Bu da çok özel. O bölgenin hemen sınırında 2 tane kreş yaptık. 40 ve 40 olmak üzere 80 kişilik pırıl pırıl. Bundan amacımız şu. Roman çocuklarımızın eğitime dönük bazı eksiklikleri var. Maalesef eğitimlerini yarım bırakıyorlar. İlkokula başlıyor 1 2 sınıf gidiyor. 3-6 yaşındaki o mahallede oturan Roman çocuklarımızı burada eğitime başlatacağız. O yaşta eğitime başlayan çocuk bir daha okulu bırakmıyor.
Bir de Romanların en büyük sıkıntısı mekansal düzenleme. Yani insan onuruna yakışmayacak binalarda oturuyorlar. Çok sıkıntıları var. Biz çözmek konusunda elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ki madde bağımlılığıyla ile ilgili de çok güzel bir çalışmamız var. O da bitti. O da açılışı bekliyor. Hilal İstasyonu'nu biliyorsunuz. Bunu Devlet Demir Yollarından tahsisini aldık. 29 yıllığına… Ne yaptık orayı. Madde bağımlılığına karşı rehabilite. Ama hastane gibi değil. Önleyici bir kurum.

BASMANE ÇUKURU NE OLACAK?
Oranın mülk sahibi şu anda TMSF, daha önce ihale etti. İhale neticesinde projeler hazırlandı ama yükseklik konusunda odalar ve mahkeme kararıyla bu plan iptal edildi. Orada bir uzlaşıya ihtiyaç var. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Soyer bunla ilgileniyor biliyorum. Depremde Büyükşehir Belediyesi'nin hizmet binasıyla ilgili de bir problem oluştu biliyorsunuz. Buraya bina yapılabilir. TMSF'ye yer teklif edildiğini biliyorum ama neticesi ne oldu bilmiyorum.

ZORLU’NUN GÖKDELENİ
Yükseklikle ilgili sıkıntı vardı biliyorsunuz. Biz karşı çıktık, o kadar yüksek olamaz dedik. O bölgede en yüksek bina hangisidir Hilton.. Hilton'u geçmeyecek şekilde bir planlama anlayışıyla yapılacak. Yani 30 metre kısaldı. Ruhsatlarını aldılar.

4 BÜYÜKŞEHİR BAŞKANIYLA ÇALIŞTI
Burhan Özfatura, bürokrasiye dik duran bir isim. Özellikle belediyecilik anlamında onun sayesinde çok  şeyler öğrendik. Burhan Bey’le İZBETON Genel Müdürü iken 5 yıl çalıştım. Kurduğumuz İZBETON’da 3 tane kamyon vardı. 19 da personel var. 5 yıl sonra devasa bir iş makinesi parkı, 2 beton santralı,750 çalışan bıraktık. Burhan Bey'in şöyle bir anlayışı vardı siyasette.. İş yapıyor mu ona bakardı. Güvendiği kişiye tam güvenirdi. Biz de güvendiği kişilerden biriydik. İlk siyasete DYP’den onun sayesinde girdik. Ama ben zaten kafaya koymuştum adaylığı. O dönem ben Narlıdere’de seçildim, o Büyükşehir’i kaybetti.

Rahmetli Ahmet Piriştina ile ikinci dönemde birlikteydik. Piriştina başkanım çok pratikti. Bana mayor derdi.. İngilizce belediye başkanı demek oluyor. Kentsel dönüşümde Narlıdere'de benim önümü açan başkandır. Sayın Piriştina Allah rahmet eylesin. Bizde emeği vardır.

Aziz Kocaoğlu başkanımla da üç dönem çalıştın. Gayet olumlu. Abi kardeş ilişkisi içinde hiçbir sıkıntı yaşamadan.. Aziz Başkan daha disiplinli, daha fazla disipline önem veren ve yapılması gerekeni her türlü şeyini hesap ederdi. Fazla açılmadan, gerekliyse yapılması noktasında talimat verirdi. Mali disiplini ön planda tutan bir başkandı.

Tunç Soyer Başkan ile şu anda gayet iyi çalışmalar yapıyoruz. Çalışkan, her saati dakikası dolu. Diğer belediye başkanlarına da uyumu gayet iyi. Gördüğüm kadarıyla halkla ilişkileri gayet iyi. Iyi çalışmalar yapacağız.

KAVGALI EVE KİMSE KIZ VERMEZ
Kavgadan hiçbir zaman kar göremezsin. Bir kere onu bir kenara koyacaksın. Örgütümle, genel merkezle ilişkilerimiz gayet iyi. Az önce bahsettik. Büyükşehir Belediye Başkanımızla kavga etsen ne elde edeceksin? Kavgalı eve kız vermezler diye bir tabir vardır. Hani kavgadan bir şey çıkmaz. CHP İlçe Başkanımız Çağrı Guruşçu, siyasette geleceği olan bir kardeşimiz. İlçe örgütümüz en aktif örgüt bence. Ben belediyenin belediye başkanını örgütle beraber yükseleceğine inanan bir belediye başkanıyım. Kavgayla iş yürümez zaten. Huzurun kaçar tabi. Bazı şeyler bizim istediğimiz gibi gidiyor ya da bazen gitmiyor ama bir çözüm yolu bulmaya çalışıyoruz. Masanın başına oturuyoruz.