Bugün köyümün, köylerimizin, ilçemin, ilçelerimizin, ilimin, illerimizin, ülkemin kara günü .üreticilerimizin tüketicilerimizin kara günü. Don herkesin ekmek teknesini sofralarını, aşını, İşini, cebini don vurdu. Üreticiler üzgün, eşleri, çocukları üzgün. Üreticilerimiz şimdi kara kara düşünüyor ve birbirlerine ‘’acaba çocuklarımıza nasıl harçlık vereceğiz? Eğitim masraflarını nasıl karşılayacağız? Nasıl banka borçlarımızı ödeyeceğiz? Evlenecek çocuklarımızı nasıl evlendireceğiz ve nasıl düğün masraflarını karşılayacağız. Çok sorular sormaya başladılar. Emekliler de memurlar da işçiler de benzer sorular sormaya başladılar ‘’zaten bizler zar zor geçiniyorduk, ekonomimiz bozuktu, maaşlarımızda yetmiyordu, ülkemizde don zararı nedeniyle yeterli miktarda meyve sebze üretilemeyeceğinden, gıda krizi yaşayacağız diyorlar Bu günlerden aylardan sonra pazarlarda, marketlerde sebze olsun, sütü olsun eti olsun, unu olsun, et olsun pahalı pahalı satın alacağız, paramız şu anda ihtiyaçlarımızı karşılaşamıyordu, paramız yetmiyordu önümdeki günlerde ne yapacağız? Ne edeceğiz? Nasıl satın alacağız? Bilmiyoruz’’ diyorlar.
Mart ayında sıcaklıklar mevsim normalleri üzerinde seyretti ve doğa bu yüzden erken uyandı, meyve ağaçları çiçek açtı. Yurt genelinde nisan ayı içerisinde zamansız kar yağışları oldu ardından da sıcaklar 0C derecenin çok çok altına düştü Bu düşüş don olayın oluşumuna neden oldu. Basından öğrendiğimize göre ülkemiz genelinde bazı illerimiz de sıcaklıklar eksi 10 – 15 derece kadar düşmüş yine basından öğrendiğimize göre bazı bölgelerde son 30 yılın en düşük sıcaklık değerleri bu nisan ayında kaydedilmiştir.
Donun Bitkilere Nasıl Zarar Verir
Bu soru sık sık sorulmaktadır. Don; don olayının görüldüğü ortamda, ortamlarda sıcaklığının donma seviyesinin altına düşmesi ile bitkilerin hücrenin protoplazmasında ve diğer yapıtaşlarında buz kristalleri ile oluşur. Bu kristaller hücre içinin hücre dış dokularının yapılarının mekanik bozulmasına neden olur Bitkilere zarar veren şey soğuk sıcaklık değil, bitki hücrelerinde buz kristallerinin oluşumudur
Don zararı nedeniyle ülke genelinde Çaydan ,üzümden tutun da badem , kayısı, elma, fındık, kiraz nektarin, kivi, armut, tahıllar olmak üzere çok sayıda tarımsal ürünleri etkilenmiştir. Görsel ve yazılı basından öğrendiğimize göre don 36 İlimizin tarımsal ürünlere zarar verdiği bildirilmektedir. Don zararı illere göre ve ürünlerin çeşitlerine göre değişmekle beraber meydana gelen zararlar çiftçilerin/üreticilerin belini bükmüş, üretime önemli zarar vermiştir. Milli ekonomimize önemli hasar vermiştir. Örneğin Karaman Türkiye’de en önemli elma üretim merkezidir. Yöre halkı Karamanı ‘’Türk Dilinin Başkenti, Elma Üretimin Başkenti ‘’diye ad vermişlerdir.
Karaman eski ziraat odası başkanını Ziraat Mühendisi Ercüment Yılmaz’ın bildirdiğine göre ‘’Karaman da sıcaklık – 10 kadar bazı köylerde ise – 12 ‘e kadar düşmüş. Bu düşüş nedeniyle Karaman’da 16 milyona yakın elma ağacı zarar görmüştür. Maalesef Ağaçlar çiçek döneminde olduğu için çiçeklerde, yapraklarda ve genç sürgünler zarar meydana gelmiş görülmektedir. Bu zararlar nedeniyle bu sene elma üretimi gerçekleşmeyecek gibi görünüyor. Büyük bir olasılıkla don zararı nedeniyle hatta gelecek yılda da ağaçların meyve bağlamışına etki edecektir ‘’diyor. Sayın Yılmaz ayrıca ‘’elma üreticilerin bazıları tarım sigortası yaptırmamışsa ki çoğunluğu sigortalarını yaptıramadığı için bu üreticilerin zararı daha fazla meydana gelecektir’’ diyor. Üreticilerin büyük bir kısmı veya büyük bir çoğunluğu Ülkemizde borç harç içindeler ve kara kara düşünmektedir. Umut ederim devletimiz ‘’çiftçilere/üreticilere destek olurda banka borçları ertelenir ve düşük faizle veya faizsiz kredi imkanı sağlarlar ‘’. Hava sıcaklığının aşırı derecede düşmesi ‘; atmosferde sera gazlarının aşırı birikimi eşliğinde oluşan küresel ısınma nedeniyle, iklim değişiklikleri meydana gelebilir.
Sera Gazı Nedir? Küresel Isınma nedir? Zararları Nedir? Çözüm Yolları Nedir?
Atmosfere farklı yoğunlukta farklı türde, farklı kimyasal yapıda gazlar (karbondioksit, metan gazı nitröz oksit, hidroflorür karbonlar, perfloro karbonlar, sülfürhekza florid) bulunur. Bilim insanları bu gazlara ’Sera Gazı ‘’adını vermişlerdir. Eğer atmosferde bu sera gazların yoğunluğu normalden daha fazla olursa çevrede küresel ısınmanın zararları meydana gelir.
Evren de öylesine güzel bir denge kurulmuştur ki önceki yıllarda sera gazları atmosferde bu denli yoğunlaşmıyordu, sera gazların neden olduğu küresel ısınma sorunları da gezegenimize böyle karşımıza çıkmıyordu. Maalesef son yüzyılda bu güzelim doğanın ‘’doğal denge düzeni‘’ sanayi devrimiyle, fosil yataklarının kömür doğal gaz ve petrol ürünlerini kullanımıyla bozuldu ve buna bağlı olarak iklimler değişti, hava su toprak kirletildi, kuraklıklar, çölleşmeler başladı kış mevsimi sonbahar mevsimi gibi oldu, sıcaklıklar arttı, zamansız vakitli vakitsiz yağışlar sağanaklar meydana gelmeye başladı. Ve giderek dengesizlik devam etmekte ve don olayında olduğu gibi ciddi maddi ve manevi sorunlar üretmektedir.
Buzullar bile yavaş yavaş erimeye başladı. Okyanuslardaki su seviyesi kabardı toprak kaymaları arttı, seller, kasırgalar sık sık görülür oldu. Haziran ayında ve hatta eylül ayında bile İç Anadolu Bölgesinin topraklarına dolu düşer oldu. Mesela durduk yerde ve beklenmedik bir anda tam meyve ağaçların çiçek açma sürecinde dondurucu soğukların meydana gelebiliyor, doluların yağabiliyor sonuçta ağaçlar meyvesiz kalıyor üreticinin emekleri boşa gidiyor. Bazen de buğdayın, mısırın, ayçiçeğinin veya fasulyenin hasat etme sürecinde sağanak yağışlar görülebiliyor ardından da dolu yağıyor ürünler doğal olarak harap oluyor.
Sorunun Çözümü İçin Ne Önlemler Alınmalı?
Ülke genelinde sokakların caddelerin betonlaşması durdurulmalı, sahillere dere yataklarına yapılanma durdurulmalıdır. Paris iklim antlaşmasına mutlaka uyulmalı. Tarım arazileri tarım dışı amaçlar doğrultulmasında kullanılmamalı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını yaygınlaştırılmalı. Bireysel araç yerine, kamucu anlayışla toplu taşıma yapılarak taşıtların egzoz gazlarının çevreye verdiği kirletici zararları azaltılmalıdır.
Ovalarımızın, dağlarımızın tepelerimizin yeşilliğe bürünmesi için ülke çapında ağaçlandırma seferberliği yapılmalı, her bir ağaç her bir ormanlık alan, her bir yeşil bitki örtüsü CO2 salınımının panzehridir, atmosferde ki CO2 ‘nin azalmasına sebep olur. Ayrıca atmosferdeki sera gazlarının menşei sayılan sanayi tesislerini yenileri açılmamalıdır. Eğer açılacaksa da mutlaka kontrollü planlı, programlı ,projeye dayalı olarak açılmalıdır. Ayrıca yeni açılacak sanayi işletmelerinin CO2salınımına büyük katkı sağlaması nedeniyle maden ocaklarının, teknik santrallerin , taş ocaklarının ve mermer ocaklarının faaliyetlerin durdurulması veya askıya alınması gerekir. Değilse yarınlarımızda küresel ısınmanın zararı hepimize dokunacak faturasını çoluk çocuk hepimiz birlikte öderiz ödeyeceğiz. Ve zamanlı zamansız soğuklar donlar, yağışlar, fırtınalar, seller ulusumuza, insanlarımıza doğamıza onarılamayacak boyutlarda zarar verecektir. Bu sorunlar biran evvel çözüme kavuşturulmalıdır. Devletimiz üreticilere /çiftçilere mutlaka özde destek vermelidir
Bizden Söylemesi.
YORUMLAR