Uçan kaleci parmakları ile sokakları renklendiriyor
Gençlik yıllarında kalecilik yapan ve 12 yıl önce kansere yakalanan Atilla Uçan,hayata küsmedi. Uçan, hastalığına pozitif etki veren ressamlığa başladı.
24 Nisan 2021 - 13:28 - Güncelleme: 24 Nisan 2021 - 15:09
Telefonuna yüklediği fotoğraflara bakan Atilla Uçan, bunları objelelere yansıttı. Urla’da Zafer Caddesi ( Sanat Sokağının) üzerinde bulunan çiçek saksılarına çizdiği resimlerle,buraya ayrı bir renk kattı.
Urla’da yaşayan Atilla Uçan' ın gençlik yıllarının tamamı, kale direkleri arasında uçarak topu yakalamak için uğraş vermekle geçti…
Sonra kader onu, o sevimsiz hastalıkla tanıştırdı. Ama o yılmadı, pes etmedi kanseri de yenmeyi başardı. Şimdi, Urla’da sanatını uçuruyor. Bazen ressam, bazen heykeltıraş, bazen tasarımcı, bazen sporcuların babası, bazen de balıkçı.Ama hep insan, hep iyimser, hep güler yüzlü bir Urlalı…
Festivallerin, karnavalların, şenliklerin, kutlamaların ve anmaların eksik olmadığı Urla’da, kah belediye önünde, kah meydanda, ya da İskele’de bir sokak başında, emek verilmiş, harcanan uğraşın güzelliğinin yansıdığı bir eser mutlaka görmüşsünüzdür.
Dev bir üzüm salkımı ya da kocaman bir enginar maketi.Ya da en azından bir yazı, özenerek yazılmış.Uçan, şimdi Zafer Caddesi, diğer adıyla Sanat Sokağı' nda bulunan 100' e yakın çiçek saksılarına çizdiği resimlerle hayat verdi. Uçan' ın beton saksılar üzerine çizdiği resimleri görenler şaşkınlığını gizleyemiyor.Sksılr üzerine çizdiği objeleler canlıymış gibi duruyor.
1961 yılında dünyaya gözlerini açtıktan bir kaç sene sonra tanıştığı meşin yuvarlak, onun hayatında çok önemli bir yere sahip. İskele Mahallesi’nde uzun yıllar görev yapan Sami Uçan Hocanın oğlu Atilla Uçan, şimdi 3 kız 5 de torun sahibi…
Urla Lisesi’ni bitirdikten sonra profesyonel olarak Göztepe Genç Takımı’nda futbola başlamış. Askerlik görevi sırasında da Denizgücü’nün efsane antrenörü Şakir Kuruş’un öğrencisi olma şansına nail olmuş. Vatani görev sonrasında artık ‘İşi’ olan futboldan ekmek yemeğe başlamış. Aydınspor, Ödemişspor, Tirespor, Özdere Gençlik, Gümüldür ve de Urla Gençlik takımlarında kalecilik yapmış yıllarca.9 ayrı kulüpte, 17 takımla katıldığı mücadelelerden 15’inde şampiyonluk ipini göğüslemiş takım arkadaşlarıyla birlikte. Ve bir Urlalı olarak hepimizi gururlandıran özelliği ise futbol yaşamı boyunca sadece 3 kez sarı kart uyarısı almış hakemlerden. Kırmızı ise hiç görmemiş.Şimdi Urla Masterler Takımı’nın file bekçisi.
Sanatçılık yönü ise kalecilik gibi damarlarındaki kanda var. Urla Belediyesi’ndeki görevi, festivallere, şenliklere, etkinliklere sanatıyla güzellikler katmak. Dev bir üzüm salkımı ya da devasa boyuttaki bir enginar, hep onun tasarımı ve sanatı. Duvar boyama sanatında da usta, tabela yazımında da. İlçedeki trafo binalarını güzelleştirmek de onun işi. Pandeminin olmadığı zaman yapılan Enginar Festivali’ne gelen konukların büyük ilgisini çeken, önünde fotoğraf çekilme yarışı yapılan belediye önündeki dev enginar figürü, sanatçılığında zirveye ulaştığı eseri o yaptı.
Fırçasıyla sokağa can veren Atilla Uçan, ”12 yıl önce kansere yakalandım. En büyük şansım erken teşhis olması. Büyük mücadele verdim. Sayısını hatırlamadığım operasyonlar geçirdim. Ama şükür ki, Urlamızın insanları beni hiç bir zaman yalnız bırakmadı. Başta belediyemiz olmak üzere tüm kuruluşlar, spor kulüpleri, şahıslar bana yardım etme yarışına girdi. Bunun verdiği moralle de kanserden kurtuldum. Urlamızı bu yüzden çok seviyorum. Ben de sanatımla, sporumla, bedenimle, kafamla, kısacası canımı verecek kadar sevdiğim Urlamıza, vefa borcumu ödemeye çalışıyorum. Emekliliğimi kazandım. Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Murtaza Dayanç’ın destek ve katkılarıyla ilçemize yakışacak sanatsal ürünler üretmeye çalışıyorum. Kaymakamımız Sayın Murat Murtaza Dayanç’ın teşvikleri de beni kamçılıyor. Kısacası Tanju Okan’ın Urla sevgisi gibi büyük bir sevgi besliyorum içimde Urlamız için" dedi. - Bahri Karataş ( KHA)
Urla’da yaşayan Atilla Uçan' ın gençlik yıllarının tamamı, kale direkleri arasında uçarak topu yakalamak için uğraş vermekle geçti…
Sonra kader onu, o sevimsiz hastalıkla tanıştırdı. Ama o yılmadı, pes etmedi kanseri de yenmeyi başardı. Şimdi, Urla’da sanatını uçuruyor. Bazen ressam, bazen heykeltıraş, bazen tasarımcı, bazen sporcuların babası, bazen de balıkçı.Ama hep insan, hep iyimser, hep güler yüzlü bir Urlalı…
Festivallerin, karnavalların, şenliklerin, kutlamaların ve anmaların eksik olmadığı Urla’da, kah belediye önünde, kah meydanda, ya da İskele’de bir sokak başında, emek verilmiş, harcanan uğraşın güzelliğinin yansıdığı bir eser mutlaka görmüşsünüzdür.
Dev bir üzüm salkımı ya da kocaman bir enginar maketi.Ya da en azından bir yazı, özenerek yazılmış.Uçan, şimdi Zafer Caddesi, diğer adıyla Sanat Sokağı' nda bulunan 100' e yakın çiçek saksılarına çizdiği resimlerle hayat verdi. Uçan' ın beton saksılar üzerine çizdiği resimleri görenler şaşkınlığını gizleyemiyor.Sksılr üzerine çizdiği objeleler canlıymış gibi duruyor.
1961 yılında dünyaya gözlerini açtıktan bir kaç sene sonra tanıştığı meşin yuvarlak, onun hayatında çok önemli bir yere sahip. İskele Mahallesi’nde uzun yıllar görev yapan Sami Uçan Hocanın oğlu Atilla Uçan, şimdi 3 kız 5 de torun sahibi…
Urla Lisesi’ni bitirdikten sonra profesyonel olarak Göztepe Genç Takımı’nda futbola başlamış. Askerlik görevi sırasında da Denizgücü’nün efsane antrenörü Şakir Kuruş’un öğrencisi olma şansına nail olmuş. Vatani görev sonrasında artık ‘İşi’ olan futboldan ekmek yemeğe başlamış. Aydınspor, Ödemişspor, Tirespor, Özdere Gençlik, Gümüldür ve de Urla Gençlik takımlarında kalecilik yapmış yıllarca.9 ayrı kulüpte, 17 takımla katıldığı mücadelelerden 15’inde şampiyonluk ipini göğüslemiş takım arkadaşlarıyla birlikte. Ve bir Urlalı olarak hepimizi gururlandıran özelliği ise futbol yaşamı boyunca sadece 3 kez sarı kart uyarısı almış hakemlerden. Kırmızı ise hiç görmemiş.Şimdi Urla Masterler Takımı’nın file bekçisi.
Sanatçılık yönü ise kalecilik gibi damarlarındaki kanda var. Urla Belediyesi’ndeki görevi, festivallere, şenliklere, etkinliklere sanatıyla güzellikler katmak. Dev bir üzüm salkımı ya da devasa boyuttaki bir enginar, hep onun tasarımı ve sanatı. Duvar boyama sanatında da usta, tabela yazımında da. İlçedeki trafo binalarını güzelleştirmek de onun işi. Pandeminin olmadığı zaman yapılan Enginar Festivali’ne gelen konukların büyük ilgisini çeken, önünde fotoğraf çekilme yarışı yapılan belediye önündeki dev enginar figürü, sanatçılığında zirveye ulaştığı eseri o yaptı.
Fırçasıyla sokağa can veren Atilla Uçan, ”12 yıl önce kansere yakalandım. En büyük şansım erken teşhis olması. Büyük mücadele verdim. Sayısını hatırlamadığım operasyonlar geçirdim. Ama şükür ki, Urlamızın insanları beni hiç bir zaman yalnız bırakmadı. Başta belediyemiz olmak üzere tüm kuruluşlar, spor kulüpleri, şahıslar bana yardım etme yarışına girdi. Bunun verdiği moralle de kanserden kurtuldum. Urlamızı bu yüzden çok seviyorum. Ben de sanatımla, sporumla, bedenimle, kafamla, kısacası canımı verecek kadar sevdiğim Urlamıza, vefa borcumu ödemeye çalışıyorum. Emekliliğimi kazandım. Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Murtaza Dayanç’ın destek ve katkılarıyla ilçemize yakışacak sanatsal ürünler üretmeye çalışıyorum. Kaymakamımız Sayın Murat Murtaza Dayanç’ın teşvikleri de beni kamçılıyor. Kısacası Tanju Okan’ın Urla sevgisi gibi büyük bir sevgi besliyorum içimde Urlamız için" dedi. - Bahri Karataş ( KHA)
YORUMLAR