'Şehir ve Kadın' kısa film yarışması ödülleri sahiplerini buldu

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sabancı Kültür Sarayı'nda gerçekleştirilen ödül töreninde konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, üniversite olarak kadın sorunlarını yakından takip ettiklerini belirtip, "Eğitimli ve özgüveni yüksek kadınları toplum hayatına kazandırıyor; sosyal hayattan uzaklaştırılan kadınları kazanmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz" derken, KADEM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar da sinemanın gücüne dikkat çekip, "Sürekli olarak maruz kaldığımız kimliğimizle örtüşmeyen unsurların toplumları azınlık psikolojisine sokmasına engel olmak zorundayız" diye konuştu.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sabancı Kültür Sarayı, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) İzmir Temsilciliği tarafından düzenlenen 'Şehir ve Kadın' konulu kısa film yarışması ödül törenine ev sahipliği yaptı. Kadının şehir yaşamındaki öneminin anlatıldığı ve gençlerin sinema bilgilerini pratiğe dökme imkânı yakaladığı yarışmada şehir kadınlarının hayatı farklı bakış açışlarıyla beyaz perdeye yansıtıldı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar'ın da bir konuşma yaptığı ödül törenine, KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın yanı sıra kent protokolü, öğrenciler ve aileleri de katıldı.

Ödül töreninde konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, kadınların olmadığı bir uygarlıktan söz etmenin mümkün olmadığını belirtip, "Her kadın, ayrımcılığa maruz kalmadan eşit ve adil şartlarda yaşam hakkına sahiptir. Kadınların birikimlerini ve yeteneklerini daha verimli kullanabilecekleri uygun zeminler oluşturmayı hedefleyen KADEM'in çalışmaları ise örnek olmaktadır. Biz de KADEM'in girişimlerini ilgiyle takip ediyor, projelerinden mutluluk duyuyoruz" diye konuştu.  

Kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılığın ortadan kaldırmasına yönelik çözümlerin üretilmesi konusunda bilimin ve sanatın insanlara yol göstermesini arzuladıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Hotar, "Üniversite olarak, kadın sorunlarını yakından takip ediyoruz. Sömürülen, şiddet gören ve sosyal hayattan uzaklaştırılan kadınları kazanmaya yönelik çalışmalar yürütüyor; kamuoyunu ve kurumları bilgilendiriyoruz. Eğitimli ve özgüveni yüksek kadınları toplum hayatına kazandırıyor; geleceğimizi akademide şekillendiriyoruz. Böylece kadın mensuplarımızla ülkemize ve bilim dünyamıza güç veriyoruz. Bunu yaparken kimi zaman kadın mimarlarımızla şehirler inşa ediyor kimi zaman kadın hekimlerimizle canlara dokunuyoruz. Milli ve manevi değerleri yüksek kadınları yetiştiriyor; yüksek insani değerleri onlara aşılıyoruz" diye konuştu.

'KADINLARIN DIŞLANDIĞI BİR TOPLUMUN GELECEĞİNİN OLMADIĞINA İNANIYORUZ'

Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar, kadınların dışlandığı bir toplumun geleceğinin olmadığına inandıklarını belirtip, şöyle devam etti:

"Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde gerçekleştirdiğimiz 'Güçlü Kadın Güçlü Toplum etkinliğimizde ve Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle geçtiğimiz yıl düzenlediğimiz Uluslararası Göç Konferansında kadınlarımızın yaşadıkları sorunlara, insanlık dramlarına dikkat çektik. Kadın mensup sayısıyla her daim örnek olan üniversitemiz, bu konuda da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek için var gücüyle çalışıyor. Genç öğrencilerimiz de yarışma kapsamında hazırladıkları kısa filmlerle, kadın ve şehir kavramına dikkat çektiler. Genç öğrencilerimizin yaptığı çalışmaların medeniyet çıtasının yükselmesine ve kadın sorunlarına çözüm bulunmasına katkı koyacağına inanıyoruz. Öğrencilerimizi, gelecekte üniversitemizin mensubu olarak görmeyi arzuluyoruz."

KADEM, KADININ TEMSİLİYETİNİ GÜÇLENDİRİYOR

KADEM'in 'varoluşta eşitlik sorumlulukta adalet' ilkesiyle kadınların fırsat eşitliğine ulaşmasını için faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyen KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ise, "Bizler, sanat, siyaset, ekonomi, kültür, bilim, teknoloji gibi sosyal hayatın her alanında kadının temsilini güçlendirmeyi hedefliyoruz. KADEM'in sanat ayağı da bize çok güçlü bir destek sağlıyor. KADEM Sanat ile kadını ilgilendiren konulara sanatın ufkumuzu genişleten penceresinden bakabiliyoruz. 'Şehir ve Kadın' konulu kısa film yarışması ile de kadının şehirdeki konumuna gençlerin gözünden bakmayı hedefledik" dedi. Sinemanın çok büyük bir güç olduğunu belirten Bayraktar, "Sürekli olarak maruz kaldığımız kimliğimizle örtüşmeyen unsurların toplumları azınlık psikolojisine sokmasına engel olmak zorundayız. Bu araçları özgün kimliğimizi ortaya koymak ve toplumumuzun özgüven kazanması için kullanmalıyız" diye konuştu.

KADEM İzmir Temsilcisi Arzu Günaydın da kadınların itibarının korunması için çalıştıklarını ve ödül töreninin İzmir'de ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını belirtti.

Konuşmaların ardından 'Şehir ve Kadın' konulu yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi. KADEM İzmir Temsilciliği'nin Türkiye genelinde ve lise düzeyinde gerçekleştirdiği kurmaca, deneysel ve animasyon türlerinde kısa film yarışmasında birinciliği 'Hayatın İçinde Kadın' filmiyle Nazlı Aksu kazanmıştı. 'Şehir ve Kadın' filmiyle Sinan Aydın ikinci, 'Melek Yüzlüm' filmiyle İzem buldan ise üçüncü olmuştu. Simay Şekerci de 'Kadın Dediğin' filmiyle mansiyon ödülüne layık görüldü.