Özel sektör ve nitelikli çalışan 'SES' programıyla buluşacak

WFP'nin Türkiye genelinde 15 ilde hayata geçirdiği mesleki eğitim odaklı SES programı İzmir lansmanı gerçekleşti. Programa Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, WFP Türkiye Temsilcisi ve Ülke Direktörü Nils Grede, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür, İŞKUR İl Müdürü Kadri Kabak ve İzmir Ticaret Odası üyeleri katıldı. İZTO iş birliği ile hayata geçen program aracılığıyla özel sektörünün nitelikli çalışan ihtiyacı karşılanırken, program katılımcıları da mesleki bilgilerle donatılacak.  SES Programı kapsamında ayakkabı, gelinlik, tekstil, deri, makina ve su ürünleri sektörlerinde ihtiyaç duyulan alanlarda eğitim alacak kursiyerlerin program sonunda özel sektör tarafından istihdamı hedefleniyor.

'MESLEKİ EĞİTİMİN TÜRKİYE'NİN UMUDU OLDUĞUNA İNANDIK'

Konuşmasında, uluslararası kuruluşlar ile yapılan iş birliklerinin önemine değinen AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, "Daha önce birçok tarım ve istihdam projesinde iş birliği yaparak güzel ve önemli işlere imza attığımız Birleşmiş Milletler ile bir kez daha işgücü ve istihdam oluşumu doğrultusunda çalışacağımız için oldukça heyecanlıyım. Çalışmalarımız kapsamında ziyaret ettiğimiz odalar, iş yerleri ve fabrikalarda nitelikli ara eleman bulunamaması sorunu sürekli olarak gündeme gelmekteydi. Bu sorunu ortadan kaldırmak adına ana gündem maddemiz olarak ajandamıza ekledik. Bizler her zaman mesleki eğitimin Türkiye'nin umudu olduğuna inandık ve bu minvalde çalışmalarımızı sürdürdük. Ekonomik ve sosyal kalkınmanın desteklenmesi hedefiyle, aylar süren planlama ve istişare sürecinden sonra bugün, WFP SES projemize başlıyoruz. Proje süresi zarfında mesleki eğitimlerin MEB müfredatı çerçevesinde düzenlenmesi adına Milli Eğitim Bakanlığımız ile iş birliği gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz" dedi.

'İZMİR, ÜZERİNE DÜŞENİ FAZLASIYLA YAPIYOR'

WFP Türkiye Temsilcisi Nils Grede programın açılışında yaptığı konuşmada, WFP'nin dünya genelinde yardım çağrılarına cevap verdiğini hatırlatarak, "Her gün 5 bin 600 kamyon, 30 gemi ve 100 uçağımızla iş başındayız. Sloganımız, 'WFP Hayat Kurtarır ve Hayatları Değiştirir.' Türkiye gibi gelişmiş ülkelerde ise insanlara kendi gelirlerini kazanmak için gereken araçları sağlamak için çalışıyoruz" dedi. Dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan Türkiye'nin gösterdiği ev sahipliği ile diğer ülkelere örnek teşkil ettiğini belirten Grede, "Türkiye'nin üçüncü en büyük şehri olan İzmir de bu yönden üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. İzmir Ticaret Odası'nın SES Programı'na ortak olmakla gösterdiği vizyon çok memnuniyet verici. İzmir'de birçok kurumla yaptığımız görüşmelerden anladık ki çalışacak nitelikli işgücü bulmak her zaman zor. SES programıyla tüm tarafları kazançlı çıkartacak bir formül geliştirdiğimizi umuyoruz. Gençlerin hayatlarında bir amaç edinmeye ve ailelerini geçindirmek için işe ihtiyacı var. Şirketlerin ise motivasyonu yüksek, donanımlı ve çalışkan iş  gücüne ihtiyacı var. Türkiye'nin de ülke olarak gelişmeye devam etmek için bu iki tarafı birbiriyle eşleştirmeye ihtiyacı var" açıklamalarında bulundu.

'EKONOMİK KALKINMANIN ANAHTARI, İYİ VE DONANIMLI İNSAN KAYNAĞI'

Geçtiğimiz temmuz ayında Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı ile ekonomik ve sosyal kalkınmanın desteklenmesini, mesleki ve işbaşı eğitim olanaklarıyla ihtiyaç sahiplerine yönelik istihdamın artırılmasını amaçlayan bir 'Niyet mektubu' imzaladıklarını hatırlatan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Karşılıklı niyet beyanlarımız çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz ilk programımızın açılışında sizlerle bir arada olmaktan dolayı memnuniyet duyuyoruz. Ekonomik kalkınmanın ve sosyal refahın sağlanmasının anahtarı, hiç kuşkusuz insan kaynağının iyi ve donanımlı yetiştirilmesi ve doğru değerlendirilmesi. Üyelerimizin sıklıkla dile getirdiği hususların başında, teknik ve ara eleman ihtiyacının karşılanmasında yaşanan zorluklar geliyor. Bu konuyu ilgili birçok çalışma gerçekleştiriyoruz" dedi.

'KURSİYERLERİN YÜZDE 50'Sİ TC UYRUKLU'

Mesleki ve teknik eğitimi örgün eğitim sistemiyle sınırlı düşünmemek gerektiğinin altını çizen Özgener, "Örgün eğitim sistemi dışında bulunan ve iş arayan insanlarımızın niteliklerinin artırılması, sorunun çözümündeki ana bileşenlerin başında geliyor. Bu kapsamda program, hepimizin katkı sağlaması gereken çok önemli bir girişim. Söz konusu proje çerçevesinde istihdam edilecek kursiyerlerin, yüzde 50'sinin Türkiye Cumhuriyeti (TC) uyruklu, yüzde 50'sinin ise Geçici veya Uluslararası Koruma statüsüne sahip yabancı uyruklu bireylerden oluşması öngörülüyor. Program kapsamında, kursiyerlerin teorik eğitimin ardından üye işyerlerimizde 3 ay uygulamalı eğitime katılmalarının sağlanması planlanıyor. Mesleki ve uygulamalı eğitimlere yönelik ortaya çıkabilecek eğitim ücretleri, kursiyerler ve SGK ödemeleri gibi bütün giderler, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı tarafından karşılanacak" diye konuştu. (DHA)