İZTO Başkanı Özgener: Avrupa krizde yeni pazarlar bulmalıyız

    İZMİR Ticaret Odası (İZTO) 2022-2026 döneminin ilk meclis toplantısında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Gelişmiş ülkelerde ve özellikle Avrupa Birliği pazarında durağanlaşma sinyalleri bizleri yeni pazarlara girmeyi ve pazar portföyünü çeşitlendirmeye yönlendiriyor" dedi.

    İZTO Başkanı Özgener: Avrupa krizde yeni pazarlar bulmalıyız
    27 Ekim 2022 - 11:31 - Güncelleme: 27 Ekim 2022 - 11:34

    İzmir Ticaret Odası 2022-2026 döneminin ilk meclisi olan ekim ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz başkanlığında yapıldı. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve meclis üyelerinin katılımıyla İZTO çok amaçlı salonunda gerçekleştirilen toplantıda,  kent ve ülke ekonomisine ilişkin gelişmeler masaya yatırıldı.

    DÜNYA EKONOMİSİ 2000'Lİ YILLAR ÖNCESİNE GERİ DÖNÜYOR

    Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, dünyada ekonomik göstergelerde keskin bir süreçten geçildiğini vurgulayan Özgener, dünya ekonomisine ilişkin aşağı yönlü revizyonun herkesin dikkatini çektiğini söyledi. Dünya ekonomisinde keskin bir düşüş olacağını ifade eden Özgener, büyüme oranlarında yarı yarıya inme yaşanacağını ve 2000'li yıllar öncesine geri dönüleceğini kaydetti. Özgener, "Enflasyon 2023'te düşecek ama pandemi öncesi döneme göre yüksek kalacak beklentisi hakim. Bütün ülkelerin ortak derdi enflasyonu daha fazla hasar yaratmadan ve kalıcı olmadan düşürmek. Fakat bunu yaparken büyümeyi çok fazla yavaşlatmamak gerek" dedi.

    'SANAYİ ÜRETİM VERİLERİNDE YAVAŞLAMA BAŞLADI'

    Türkiye ekonomisindeki son durumu değerlendiren Özgener, faiz indirimlerinin devam etmesinin, devam edeceğinin sinyalini verdiğini söyledi. Global ekonomide olduğu gibi Türkiye'de de sanayi üretim endeksleri verilerinde yavaşlamanın başladığı sinyallerini aldıklarını belirten Özgener, "Diğer ülkelerden farklı olarak enflasyon yüksek, para politikası yüksek. Türkiye tam bir yıldır enflasyon seviyesinden bağımsız bir para politikası uyguluyor. Bunun sonucunda bir yıldır yükselen enflasyon ve hızla değer kaybeden bir TL ile karşı karşıyayız. Reel faizlerin Türk lirasının avantajına çalışmadığı çok net. Nitekim Türk lirasının, tüm zamanların en değerli olduğu 2013'ten beri en düşük seviyede olması ve enflasyonun yükselmesi, hane halkının alım gücünü önemli ölçüde düşürmeye devam ediyor. Türk lirasının değer kaybetmesinin ilk bakışta ihracat üzerinden bir avantaj yaratacağı düşünülebilir fakat aynı süreçte cari açığın azalmasına bir katkı sağlamadığını gözlemliyoruz.  Artan ihracat ve turizm gelirine rağmen, sene sonunda cari açık 2022 başında tahmin edilen 10 milyar doların yaklaşık 5 katı yüksek bir seviyede olacak. Ayrıca BDDK'nın kağıt üstünde kredi faizleri yüzde 18-19 aralığına inmiş gözüküyor. Ancak kredi alma koşulları gittikçe fazlalaşıyor ve ağırlaşıyor. Yüzde 35 oranlarında krediye ulaşamıyoruz. Şu anda en ciddi sorun finansmana ulaşamamak. 2023 yılında enflasyonla mücadelede önemli kazanımlar elde edilmesi ve finansal istikrarın sürdürülebilir kılınması için planlamaların mutlaka şimdiden yapılması ve paylaşılması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

    'TİCARET BAKANLIĞI'NIN DESTEĞİ İLE PROJELER YÜRÜTÜYORUZ'

    Gelişmiş ülkelerde ve özellikle Avrupa Birliği pazarındaki durağanlaşma sinyallerinin yeni pazarlara girmeyi ve pazar portföyünü çeşitlendirmeye yönlendirdiğini dikkat çeken Özgener, "Dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler dış ticaretimiz üzerinde de etkili oluyor. İhracatta pazar değişimi ve çeşitliliğini sağlamak elbette zaman ve emek isteyen yoğun bir süreç. Bunu başarmak için elimizdeki en önemli araçlardan birinin Ticaret Bakanlığı tarafından sağlanan destekler olduğunu düşünüyorum. Bu çerçevede odamız, Ticaret Bakanlığı desteğiyle çeşitli sektörlerde UR-GE projeleri yürütüyor. Amacımız önümüzdeki dönemdeki projelerimizi artırmak ve pek çok sektörümüzde yaygınlaşmasını sağlamak. Projelerimiz kapsamında üyelerimize yeni yollar açacak yurtdışı pazarlama organizasyonları düzenlemeye de devam edeceğiz" diye konuştu.

    'AVRUPA'YA ULAŞAN ENTEGRE BİR TAŞIMACILIK'

    İzmir-Selanik arasında 10 Ekim'de başlayan feribot seferlerine değinen Özgener, Ege'nin iki yakasını birbirine bağlayan bu seferlerin, Türkiye ve İzmir ticareti için çok önemli olduğunu vurguladı. Bu hattı sadece Yunanistan hattı olarak düşünülmemesi gerektiğini değinen Özgener, "Denizyolu seferlerinin başlaması ile birlikte turizmin tetiklediği, ticaretle gelişerek artan bir iş birliğimiz olabilir. İzmir üzerinden denizyolu ile başlayarak Selanik'e ve devamında Avrupa'ya ulaşan entegre bir taşımacılık geliştirebiliriz" dedi.

    'KONAKLAMA VERGİSİNİN BİR SÜRE DAHA ALINMASIN'

    Turizm sektörünün pandemi nedeniyle ağır darbe alan sektörlerin başında geldiğini belirten Mahmut Özgener, bir süre daha konaklama vergisinin alınmaması yönünde çağrıda bulunarak, şöyle devam etti:

    "Gerek iç turizm gerekse dış turizm alanında faaliyet gösteren üyelerimiz kısıtlamalar sebebiyle bir yıldan uzun bir süre çalışamadılar. Bu sebeple, 2019 yılında konaklama sektörüne yönelik oluşturulan yüzde 2'lik Konaklama Vergisi uygulaması 2023 yılına kadar ertelenmişti. 2022 yılının ancak ikinci yarısında verimli bir çalışma potansiyeli yakalayan sektör, ilk tam sezonunu yapacağı 2023 yılını ek bir vergi ile geçirmekte zorluk çekecektir." (DHA)


    YORUMLAR

    • 0 Yorum