İzmir'in fay haritası

    MTA'nın yaptığı çalışmalar sonrası İzmir ve çevresinin fay raporu hazırlandı... O rapora göre 13 diri fay var ve geçtiği yerler şöyle..

    İzmir'in fay haritası
    03 Kasım 2020 - 15:26 - Güncelleme: 03 Kasım 2020 - 16:13

    Maden Tetkik Arama (MTA) kurumunun Dr. Ömer Emre (Jeomorfolog), Dr. Selim Özalp (Jeoloji Yük. Müh.), Ahmet Doğan (Jeoloji Yük. Müh.), Dr. Volkan Özaksoy (Jeoloji Yük. Müh.), Cengiz Yıldırım (Jeomorfolog), Fikret Göktaş (Jeoloji Yük. Müh.) imzasını taşıyan 2005 yılı raporunun özeti şöyle:

    2002-2003 yılları arasında gerçekleştirilmiş “İzmir Çevresinin Güncel Tektoniği ve Diri Fayları” projesi kapsamında, İzmir kenti merkez olmak üzere yaklaşık 50 km yarı çapındaki bir alanda büyük deprem üretme potansiyeli olan diri faylar araştırılmıştır.
    İzmir ve yakın çevresinde onüç adet diri fay haritalanmıştır. Bölgedeki aktif tektonik yapılar doğrultu atımlı ve normal faylardan oluşur. Diri faylar D-B, KD-GB, K-G ve KB-GD doğrultusunda uzanırlar. Normal fayların D-B genel gidişlidir.
    Doğrultu atımlı faylardan çoğunluğu sağ yönlü olup K-G, KD-GB ve KB-GD genel doğrultuludurlar. İzmir doğusundaki faylar Gediz graben sistemi içerisinde yer alırlar. Bu graben batısında İzmir fayı hariç haritalanan fayların tamamına yakını doğrultu atımlı veya doğrultu atımı baskın oblik faylardır. Fayların niteliği ve bölgesel dağılımı Gediz grabeni batısında doğrultu atımlı deformasyonun egemen olduğunu gösterir.
    Doğrultu atımlı faylardan bir kısmı Gediz grabeninin batı ucundaki sönümlenmeyi sağlayan transfer yapılarıdır. Haritalanan diri faylar aktiviteleri açısından kendi aralarında diri fay, olasılı diri fay ve çizgisellik olmak üzere üç alt gruba ayrılmıştır.

    Son onbin yılda (Holosen) üzerinde yüzey yırtılması gelişmiş büyük deprem üretmiş faylar diri olarak tanımlanmıştır. Bu faylar bölgede deprem potansiyeli en yüksek kaynaklardır. Kuvaterner’de etkin olmuş, ancak Holosen aktivitesi kesin olarak belgelenememiş faylar olasılı diri fay olarak tanımlanmıştır. Bunlar deprem üretme potansiyeli açısından bölgenin ikinci derecede önemli aktif tektonik yapılarıdır.
    Çizgisellikler ise günümüz morfolojisinde belirgin ancak Kuvaterner aktivitesi hakkında detay jeolojik veri toplanamamış neotektonik dönem yapılarıdır. Bunlar depremselliği hakkında veri toplanamayan ve yorum yapılamayan faylardır. Bölgedeki diri faylar boyunca yoğun bir sismisite izlenir. Tarihsel ve aletsel dönem kayıtları haritalanan fayların çok sayıda depreme kaynaklık ettiğini göstermektedir.
    Son yüzyılda meydana gelmiş depremlerdeki deprem büyüklüğü-yüzey faylanması uzunluğu açısından yapılan bölgesel deneştirmeler İzmir yöresinde uzunlukları 15 km’nin üzerinde olan normal fayların magnitüdü 6.0 ve daha büyük, 30-35 km’den daha uzun doğrultu atımlı fayların ise magnitüdü 6.5 ve daha büyük depremlere kaynaklık edebileceğine yorumlanmıştır.
    Kentsel yerleşmeleri kateden faylardan kaynaklanabilecek büyük depremlerde gelişebilecek yüzey faylanmalarının oluşturacağı fiziksel deformasyonların fay zonları boyunca hasarlara neden olması beklenir. Tavan bloğunda yer alması nedeniyle İzmir körfezi çevresindeki kıyılar İzmir fayından kaynaklanabilecek depremlerde yanal yayılmanın potansiyeli en yüksek alanlardır.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum