Gıda israfında ürkütücü boyut
2021 Birleşmiş Milletler Çevre Programı Gıda İsrafı Endeksi Raporu'na göre, Türkiye'de her yıl 7.7 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor ve kişi başı 93 kilogram yiyecek çöpe atılıyor.
17 Mart 2021 - 11:20 - Güncelleme: 17 Mart 2021 - 11:22
Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, rapora göre dünya genelinde en fazla gıdanın israf edildiği ülkeler arasında yer aldığımızı belirterek, "Dünyanın karşı karşıya kaldığı gıda israfı, tarladan sofraya olmak üzere gıda tedarik zinciri boyunca ortaya çıkıyor ve üretilen gıdanın üçte biri israf oluyor. İsrafın önlenmesi, gelecekte gıda temini için hayati önemde" diyerek uyarıda bulundu.
Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, 2021 Birleşmiş Milletler Çevre Programı Gıda İsrafı Endeksi Raporu'na göre Türkiye'nin, dünya genelinde gıdanın en çok israf edildiği ülkeler arasında üçüncü sırada yer aldığına dikkat çekti. Fadıloğlu, gıda kayıpları ve israfı konusunun sadece ulusal değil uluslararası bir konu olduğunu ifade etti. Dünya genelinde 931 milyon ton gıdanın israf edildiği belirtilen raporda, israfın yüzde 61'inin evlerde yapıldığının aktarıldığını ifade eden Dr. Fadıloğlu, "Araştırmada, Türkiye dahil pek çok ülkeye ait veriler tahmine dayanıyor. Ancak bu rapor, küresel çapta perakende satış noktaları, evler ve restoranlarda tüketime hazır gıdanın yüzde 17'sinin doğrudan çöpe gitmesi anlamına gelmekte. Tüketici seviyesindeki gıda israfı, plansız ve fazla yapılan alışveriş nedeniyle tüketicilerin tüketebileceği kadar gıdayı tedarik etmemesi, gereğinden fazla hazırlanan yemeklerin yenilmemesi ve artan yiyeceklerin değerlendirilmemesi nedeniyle güvenli gıdanın atılması şeklinde kendini göstermekte" diye konuştu.
"Hem tasarruf hem ülke ekonomisine katkı sağlanabilir"
Eylem Ezgi Fadıloğlu, "Özellikle evdeki israfın önlenmesi adına devletin yetkili birimlerinin halkın gıda israfı konusundaki farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar yapması, eğitimler ve kampanyalar düzenlemesi ve kuralların geliştirilmesi ile bilgi ve bilinç düzeyinin artırılması amaçlanmalı. Bu şekilde halkın tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi, insanların tüketim miktarlarına uygun olarak alışveriş yapmaları ve tüketmeleri konusunda bilinçlendirilmesi, toplumsal farkındalık düzeyinin artırılması sağlanmalıdır. Değişen bu alışkanlıklar sayesinde önemli bir tasarruf sağlanacağı gibi ülke ekonomisine de önemli oranda katkı sağlanabilir" ifadelerini kullandı.
"Tarladan sofraya tüm aşamalarda önlemler alınmalı"
Fadıloğlu, dünyanın karşı karşıya kaldığı gıda israfının, tarladan sofraya olmak üzere gıda tedarik zinciri boyunca ortaya çıktığını da belirterek, şöyle devam etti: "İsraf edilen miktar dünyada açlık çeken 100 milyonlarca insanı birçok kez doyurulabilir. Gerek çevrenin ve insanın korunması gerekse ekonomik açıdan gıda israfını azaltmaya mecburuz. Bireysel alışkanlıklarımızı değiştirerek, gerekli hassasiyeti göstermemiz gerekiyor. En çok israf edilen ürünlerin başında meyve ve sebzeler geliyor. Süreç tarlada başlıyor, meyve ağaçlarında toplanmadığı için çürüyüp giden tonlarca meyve bulunuyor. Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8-10'u da israf edilen gıdalardan kaynaklanıyor. Bu nedenle küresel ısınmanın yavaşlatılmasına yönelik faaliyetler uygulamaya konmalı. Dünyada bir milyara yakın insanın aç olduğu unutulmamalı."
Hasat veya nakil sırasında gıda israfı
Bir başka gıda israfının hasat veya nakil sırasında meydana geldiğini anlatan Fadıloğlu, "Bu durum gıdanın ezilmesine, çürümesine ve bozulmasına neden olmakta. Bunu önlemek için iyi tarım uygulamalarına önem verilmeli, nakliye ve depolamaya yeterli yatırım yapılmalı, süreçler gözden geçirilerek iyileştirilmeler sağlanmalı. Marketlerde depolara aktarma sırasında gıdaların zarar görmesi engellenmeli, gıda güvenliğinin sağlanmasına önem verilmeli, soğuk zincirin kırılması engellenmeli ve çalışan personelin eğitimi ile bilinçlenmesine önem verilmeli" diyerek bu şekilde tarla ve marketlerdeki israfın önüne geçilebileceğini kaydetti.
Evde küçük önlemlerle israfın önüne geçebiliriz
Evde veya restoranda yemek yedikten sonra tabakta bırakılan yemek artıklarının da bir diğer gıda israfına örnek olduğunu ifade eden Eylem Ezgi Fadıloğlu, "Gıda israfının önlenmesinde bilinçli tüketim alışkanlıklarının kazanılması büyük önem taşıyor. Dünyada milyonlarca insanın yetersiz beslendiğini, açlık sınırının altında olduğunu biliyoruz ve gün geçtikçe israfla birlikte bu sayının daha da artacağı öngörülmekte. Evlerde gıdaların saklanması, pişirilmesi ve tüketilmesine yönelik doğru planlar yapılmadığı için milyonlarca ton gıda çöpe gitmekte. Yiyebileceğimiz kadar yemek pişirmeli ve yemekler küçük porsiyonlarda servis edilerek tabakta kalması ve atılması önlenmeli. Açken ve ihtiyaç listesi yapmadan alışverişe çıkmamalı, gereğinden fazla gıda alarak bozulmasına neden olunmamalı. Kısa zaman içinde tüketilemeyecek olan meyve veya sebzelerden meyve-sebze suları yapabileceğimiz veya dondurabileceğimiz, olgun meyvelerden çeşitli meyveli kekler yapılabileceği ve sebzelerle turşular hazırlanabileceği unutulmamalı" önerilerinde bulundu.
Ekmek israfına dikkat
Ekmek israfına özelikle dikkat çeken Dr. Fadıloğlu, "Ekmeğin evlerde çöpe atılmasındaki en önemli etmenler arasında gereğinden fazla alınması, uygun koşullarda saklanmaması yer alıyor. Ekmek ve diğer unlu mamullerin tüketiminde de dikkatli olunmalı" uyarısında bulundu.
Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, 2021 Birleşmiş Milletler Çevre Programı Gıda İsrafı Endeksi Raporu'na göre Türkiye'nin, dünya genelinde gıdanın en çok israf edildiği ülkeler arasında üçüncü sırada yer aldığına dikkat çekti. Fadıloğlu, gıda kayıpları ve israfı konusunun sadece ulusal değil uluslararası bir konu olduğunu ifade etti. Dünya genelinde 931 milyon ton gıdanın israf edildiği belirtilen raporda, israfın yüzde 61'inin evlerde yapıldığının aktarıldığını ifade eden Dr. Fadıloğlu, "Araştırmada, Türkiye dahil pek çok ülkeye ait veriler tahmine dayanıyor. Ancak bu rapor, küresel çapta perakende satış noktaları, evler ve restoranlarda tüketime hazır gıdanın yüzde 17'sinin doğrudan çöpe gitmesi anlamına gelmekte. Tüketici seviyesindeki gıda israfı, plansız ve fazla yapılan alışveriş nedeniyle tüketicilerin tüketebileceği kadar gıdayı tedarik etmemesi, gereğinden fazla hazırlanan yemeklerin yenilmemesi ve artan yiyeceklerin değerlendirilmemesi nedeniyle güvenli gıdanın atılması şeklinde kendini göstermekte" diye konuştu.
"Hem tasarruf hem ülke ekonomisine katkı sağlanabilir"
Eylem Ezgi Fadıloğlu, "Özellikle evdeki israfın önlenmesi adına devletin yetkili birimlerinin halkın gıda israfı konusundaki farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar yapması, eğitimler ve kampanyalar düzenlemesi ve kuralların geliştirilmesi ile bilgi ve bilinç düzeyinin artırılması amaçlanmalı. Bu şekilde halkın tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi, insanların tüketim miktarlarına uygun olarak alışveriş yapmaları ve tüketmeleri konusunda bilinçlendirilmesi, toplumsal farkındalık düzeyinin artırılması sağlanmalıdır. Değişen bu alışkanlıklar sayesinde önemli bir tasarruf sağlanacağı gibi ülke ekonomisine de önemli oranda katkı sağlanabilir" ifadelerini kullandı.
"Tarladan sofraya tüm aşamalarda önlemler alınmalı"
Fadıloğlu, dünyanın karşı karşıya kaldığı gıda israfının, tarladan sofraya olmak üzere gıda tedarik zinciri boyunca ortaya çıktığını da belirterek, şöyle devam etti: "İsraf edilen miktar dünyada açlık çeken 100 milyonlarca insanı birçok kez doyurulabilir. Gerek çevrenin ve insanın korunması gerekse ekonomik açıdan gıda israfını azaltmaya mecburuz. Bireysel alışkanlıklarımızı değiştirerek, gerekli hassasiyeti göstermemiz gerekiyor. En çok israf edilen ürünlerin başında meyve ve sebzeler geliyor. Süreç tarlada başlıyor, meyve ağaçlarında toplanmadığı için çürüyüp giden tonlarca meyve bulunuyor. Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8-10'u da israf edilen gıdalardan kaynaklanıyor. Bu nedenle küresel ısınmanın yavaşlatılmasına yönelik faaliyetler uygulamaya konmalı. Dünyada bir milyara yakın insanın aç olduğu unutulmamalı."
Hasat veya nakil sırasında gıda israfı
Bir başka gıda israfının hasat veya nakil sırasında meydana geldiğini anlatan Fadıloğlu, "Bu durum gıdanın ezilmesine, çürümesine ve bozulmasına neden olmakta. Bunu önlemek için iyi tarım uygulamalarına önem verilmeli, nakliye ve depolamaya yeterli yatırım yapılmalı, süreçler gözden geçirilerek iyileştirilmeler sağlanmalı. Marketlerde depolara aktarma sırasında gıdaların zarar görmesi engellenmeli, gıda güvenliğinin sağlanmasına önem verilmeli, soğuk zincirin kırılması engellenmeli ve çalışan personelin eğitimi ile bilinçlenmesine önem verilmeli" diyerek bu şekilde tarla ve marketlerdeki israfın önüne geçilebileceğini kaydetti.
Evde küçük önlemlerle israfın önüne geçebiliriz
Evde veya restoranda yemek yedikten sonra tabakta bırakılan yemek artıklarının da bir diğer gıda israfına örnek olduğunu ifade eden Eylem Ezgi Fadıloğlu, "Gıda israfının önlenmesinde bilinçli tüketim alışkanlıklarının kazanılması büyük önem taşıyor. Dünyada milyonlarca insanın yetersiz beslendiğini, açlık sınırının altında olduğunu biliyoruz ve gün geçtikçe israfla birlikte bu sayının daha da artacağı öngörülmekte. Evlerde gıdaların saklanması, pişirilmesi ve tüketilmesine yönelik doğru planlar yapılmadığı için milyonlarca ton gıda çöpe gitmekte. Yiyebileceğimiz kadar yemek pişirmeli ve yemekler küçük porsiyonlarda servis edilerek tabakta kalması ve atılması önlenmeli. Açken ve ihtiyaç listesi yapmadan alışverişe çıkmamalı, gereğinden fazla gıda alarak bozulmasına neden olunmamalı. Kısa zaman içinde tüketilemeyecek olan meyve veya sebzelerden meyve-sebze suları yapabileceğimiz veya dondurabileceğimiz, olgun meyvelerden çeşitli meyveli kekler yapılabileceği ve sebzelerle turşular hazırlanabileceği unutulmamalı" önerilerinde bulundu.
Ekmek israfına dikkat
Ekmek israfına özelikle dikkat çeken Dr. Fadıloğlu, "Ekmeğin evlerde çöpe atılmasındaki en önemli etmenler arasında gereğinden fazla alınması, uygun koşullarda saklanmaması yer alıyor. Ekmek ve diğer unlu mamullerin tüketiminde de dikkatli olunmalı" uyarısında bulundu.
YORUMLAR