Çiçek Adası'nın 17 yıllık sakinleri grip bile olmadı

    Adaya 17 yıl önce yerleşen Hüseyin ve Ayşe Afacan çifti, modern yaşamdan uzak Rumlar zamanından kalan taş yapılarda yıllardır maceraperest bir yaşam sürüyor. Çift, bugüne kadar grip bile olmadıklarını söylüyor

    Çiçek Adası'nın 17 yıllık sakinleri grip bile olmadı
    04 Ekim 2020 - 13:02 - Güncelleme: 04 Ekim 2020 - 13:09
    Balıkesir Ayvalık'ta mübadele döneminde Hatırlı, Katrinli, Uysal ve Katerinli ailelerine Midilli Adası'ndaki mülklerine karşılık tahsis edilen ve Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sınırları içerisinde kalan 267 bin metrekare yüzölçümüne sahip Çiçek Adası'nda 76 yaşındaki Ayşe Afacan ve 79 yaşındaki Hüseyin Hulusi Afacan çifti, 17 yıldan bu yana mutlu bir hayat yaşıyor.

    17 yıl önce yaşanan hortum afetinin ardından adanın karşı kıyısındaki evlerinin zarar görmesi sonucunda ana karaya 600 metre mesafedeki Çiçek Adası'nda Rumlar zamanından kalan taş bir yapıya yerleşen ve o yıllardan bugünlere kadar adada modern hayattan uzak bir yaşam süren çift, ada hayatının son derece sağlıklı olduğunu dile getirdi.

    Kazdağları'ndan gelen yoğun oksijen ve çam kokusunun karışımı hava sayesinde yıllardır grip bile olmadıklarını kaydeden Ayşe Afacan, ada yaşamını şehirdeki yaşayanlara da tavsiye etti.

    KENDİ ELEKTRİKLERİNİ VE YİYECEKLERİNİ ÜRETİYORLAR
    Zeytin ve çam ağaçlarıyla kaplı, nergis çiçekleriyle ünlü Çiçek Adası’nda yiyecekleri kadar bakla, patlıcan, domates, biber, maydanoz, nane ürettiklerini söyleyen Ayşe Afacan, ihtiyaçlarını karşılamak için birkaç günde bir fiber tekneyle Ayvalık’a gidip geldiklerini anlattı.

    Kış şartlarının kendilerini biraz zorladığını ifade eden Afacan, Ayvalık'ta geçtiğimiz günlerde yaşanan dolu afetinin ardından evlerinin camlarının kırıldığını ve adadaki rutin yaşamlarının olumsuz etkilendiğini belirtti.
    Adada güneş paneli ve rüzgar gülü ile kendi elektrik enerjilerini ürettiklerini kaydeden Ayşe Afacan, “Ama bu enerji bize gün boyu yetiyor. Cep telefonlarımızı şarj ediyoruz. Televizyon izliyoruz. Hava karardıktan sonra güneş paneli çalışmıyor. Bizde hava güzelse adanın sahilinde eşimle çay, kahve içerek vakit geçiriyoruz. Hafta sonlarında Ayvalık'tan dostlarımızın evlerine giderek konuk oluyor, bazen de onları adadaki evimizde konuk ediyoruz” dedi.

    Kendilerine yetecek kadar tarım ürünü yetiştirip, hindi, tavuk, horoz, ördek, tavşan ve köpeklerine baktıklarını anlatan 79 yaşındaki Hulusi Afacan ise, 18 yıl önce oğluyla birlikte balık çiftliği yapmak için adaya geldiklerini ve yaşadıkları hortum felaketinin ardından balıkların hepsinin dağıldığını kaydetti.

    ADADA ATEŞ YAKANLARI UYARIYORLAR
    Adaya tekneleriyle bazı ailelerin geldiğini ve zeytinlik ve çam ağaçları kaplı ada üzerinde çoğu zaman piknik ateşi yaktıklarını kaydeden Hulusi Afacan, “Adanın ta öteki ucuna eşimle birlikte yürüyerek gidip bu vatandaşların yaktıkları piknik ateşlerini söndürmelerini sağlıyoruz. Bu adada biz 17 yıldan bu yana hem yaşıyor hem de adayı yangınlardan ve insanların gelip zarar vermesinden koruyoruz” diye konuştu.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum