Beş doz aşı da olsanız Delta varyantına karşı kısmi koruyor

Türkiye’de görülen Delta varyantı sayısı son bir haftada 284’ten 750’ye çıkarak üç kat artmış, görülen il sayısı da 36’ya ulaşmıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ”Vaka sayılarında beklediğimiz düşüşün olmadığını ve bir çıkış olma ihtimalini görüyoruz. Özellikle bu artışlar daha çok aşılama oranının düşük olduğu yerlerde kendisini gösteriyor” demişti.

İlk olarak Hindistan’da tespit edilen Delta varyantı 100’ü aşkın ülkede görüldü. Varyantın diğer corona virüsü varyantlarından yüzde 60 daha bulaşıcı olduğu söyleniyor. Delta varyantına dikkat çeken DSÖ de salgının yavaşlamadığı uyarısında bulunmuştu.

‘Davul zurnayla tekrar eski halimize döndük’
DHA’ya konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Murat Akova, Delta varyantındaki artışla ilgili şunları söyledi: “Türkiye’de şu anda yapılan büyük bir yanlış var. 1 Temmuz’dan itibaren davul zurnayla tekrar eski halimize döndük. 2019’daki gibi, sanki pandemi öncesi dönemdeymişiz gibi, maske kullanımı minimumda, kalabalıklar korkunç düzeyde, yurt duşundan özellikle Delta virüs salgını olduğu bilinen ülkelerden (Rusya olmak üzere) çok sayıda turist geliyor. O turistlerin olduğu turizm bölgelerinde de maske kullanımı neredeyse yok, kapalı ortamlarda önlemlere dikkat edilmiyor. Bence şu anda esas bilimsel kanıt, ister varyant olsun, ister orijinal virüs olsun, hastalığa karşı en etkili yöntem halen maske ve diğer korunma önlemleri. Kalabalık ortamlarda, havalandırması olmayan ortamlarda maskesiz ve uzun süreli bulunmak en büyük risk faktörü.”

Eğer bu şekilde önlemlere uyulmamaya devam edilirse Delta varyantın Türkiye’de de baskın hale gelmesinin kaçınılmaz olduğuna işaret eden Akova şöyle devam etti: “Şu anda vaka sayısı birdir, üçtür çok da önemi yok artık. Bayramdan sonra, temmuz ayının sonuna kadar muhtemelen Türkiye’deki yaygın virüs Delta virüsü olacak. Bu konuda hiçbir şüphe yok. Aynı öngörü AB ülkeleri için de geçerli, Amerika da bu projeksiyonu yapıyor şu anda. Amerika’da ortaya çıkan yeni vakaların yüzde 50’si Delta varyantı. AB ülkelerinde de Delta vakalarının ağustos başına kadar yüzde 90’a erişeceği düşünülüyor. Türkiye’de daha erken olur ama daha geç olmaz, Delta varyantı baskın olacak. Siz bütün korunma önlemlerini bırakıp 3’üncü doz aşımızı da olalım, Delta’ya karşı da korunuruz diye düşünürseniz çok yanlış olur. Bütün aşılar üç doz da olsanız beş doz da olsanız Delta varyanta karşı kısmi koruma sağlıyor. Siz kendinizi korumaya devam etmediğiniz sürece, şu andaki aşılarla ne kadar aşılanırsanız aşılanın yüzde 100 koruma söz konusu değil.”

‘Her aşıya ihtiyacımız var’
Akova, inaktif aşılar hakkında yapılan çalışmalar sonucunda, bunların hafif belirtili vakaları ve muhtemelen taşıyıcılığı da engelleyemediğini belirtti: “Toplumun büyük kesimlerini aşılamak için çok sayıda aşıya ihtiyacınız var. Bu gruplar içerisinde aşılamayı ne ile yaparsanız yapın, toplum içerisinde hastalığa bir bariyer koymuş oluyorsunuz. Ciddi hastalığı ölümü engellemiş oluyorsunuz. O aşamadan sonra da artık asemptomatik, semptomatik enfeksiyonların çok önemi kalmıyor. Yani toplumun yüzde 70’den fazlası aşılanacak olursa bunun çok fazla bir önemi kalmıyor. Ama küçük gruplarda toplumun yüzde 10’unu aşıladınız, onların içinde asemptomatik olup aşılıyım diye ortalığa saçanlar olduğu sürece enfeksiyon bitmez.”