AK Parti İzmir'de yanlış siyasi politika izliyor

GENEL BAŞKANIMIZI KİM KORKUTABİLİR?

Kalkanlı, programda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında düzenlenen fezleke ile ilgili de görüşlerini; "Devletin en tepesinde oturanlar, yargı üzerindeki vesayeti hala devam ediyor. Dünde vardı, bugün de var yarında olacak. Biz bunlara karşıyız, 10 Ocak'ta sayın Genel Başkanımızın yaptığı bir konuşmadan dolayı o kadar hızlı bu yargı hareket edebilir. Çünkü  güdümlü yargının sahipli uşakları olarak ben onları görüyorum. Elmalı Davası'nda Antalya'da 2019 yılında olan olay. Kaldı ki 3. davadan sonra tutuksuz yargılanmaları başladı.  O çocukların çizmiş olduğu resimler bize sana dokunmuyor mu? Hepimize dokunuyor. O yargı niye orada hızlı değil de burada hızlı. Aynı yargı değil mi? Aynı kanun değil mi? Bunlar uşak uşak. Ne zannediyorlar sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu yalnız mı zannediyorlar. Bunlardan korkacağını mı zannediyorlar. Bu adam kurşunlanmadı mı? Bu adamı yakmaya kalkmadılar mı? Bizim Genel Başkanımızı kim korkutabilir ki? Hala yürüyor. Türkiye'de olmayan bir siyaset yapıyor. Bilinçlendirmeye çalışıyor, anlatmaya çalışıyor. Bir dinamiktir o adam. Fezleke getirildi ama biz her platformda bunları haykırmaya devam edeceğiz. Onlara bir çift sözümüz var. Halep oradaysa arşın burada. Hadi hodri meydan. Öyle konuşmayla olmuyor. Birşeyleri yapmak gerekiyor. Anayasamızın 103. maddesindeki o tarafsızlık ilkesine dayanarak yemin ediliyor ya, o yeminler defoludur.  Ne Kemal Kılıçdaroğlu ne diğer milletvekillerimiz hiçkimse yalnız değil. Ama İzmir'den ama Ardahan'dan sesimiz duyulacak. Biz hep varız. Topyekün mücadele edeceğiz. Gerekirse sokaklara döküleceğiz. Zor değil. Kimseye kimseyi yedirmeyiz" şeklinde ifade etti. 

GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR

Kalkanlı, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'ye de şu sözlerle yüklendi: "Ak Parti yavaş yavaş muhalafetliğe alışacak. Bunlar daha başlangıç.  Daha film başlamadı ama başlamasından korkuyorlar. Sürekli arkadaşın sürekli verdiği beyanatları çarpıtmasını takip ediyoruz. İl Başkanımız Deniz Yücel'in açıklamalarıyla zaten bunlar kapandı diye düşünüyoruz ama iki çift kelam etmek gerekirse, bunlar gerçekleri saptırıyorlar. Türkiye ekonomik krizden kırılıyor.  Birşeyleri konuşarak başka gerçekleri örtbas etmeye çalışıyorlar. Bizim sokak ağzımızla kendi çalıyor, kendi oynuyor. Bu kadar basit. Deniz Yücel'in söylediği sözlerin altına imzamızı atıyoruz. Açlıktan uyuyamayan çocuklarımız var. Bu ülkede bir ekonomik kriz var. Bunları nasıl örtbas edeyim gündemi değiştireyim çabası var. Bizler, İzmir'deki siyasetin çıtasını düşürmeye çalışan AKP zihniyetine karşı sadece ve sadece at gözlüğünü taktı. Tüm belediyelerimizle, il başkanlığımız, ilçe başkanlığımızla hedefe odaklandık ve diyoruz ki; hodri meydan. Madem bu durumdan şikayetçisiniz. Bütün kurumlar, imkanlar sizin elinizde buyrun çıkalım. Sandığı koyalım önümüze. Halk kararını versin neden yapamıyorlar. Kendi evini süpürmeden başkalarına karşı öyle astarı yüzünden pahalı işleri yapıyor diyerek, laf ebeliğinden öteye gidemez."

İZMİR'İ ANLAMAMAK BUNLARDA KANGREN DURUMA GELDİ

"20 senelik memurum yerel yönetimden gelen bir adamım. İnsanlarımız bir çırpıda herşey olsun istiyor. Ülkemizin kredi notundan bizim büyükşehir belediyemizin kredi notu çok çok iyi. İnsanlarımız bir İstanbul'a Ankara'ya bir Bursa'ya baktığında, 20 sene AKP'nin yönettiği yerlerdeki dünya kadar borcu sırtlanmış durumda. Ama bizim belediyemizin borcu yok. Herşey olacak ama biraz sabır. Başka kentlere gittiğimizde ben tabelaları görüyorum. Devlet Kalkınma Bankası le yapılan ortak projeler, ya da finansman tablolalarını görüyoruz. Biz İzmir'de tabelalarda Büyükşehir tarafından yapılmaktadır yazısını görüyoruz. Bu bile gerçeklere yeter. Biz tek başımızayız. Hükümetten destek almıyoruz. Ama utansınlar" diyen Kalkanlı, verdiği örneklerle sözlerini destekledi.  Kalkanlı açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:  "Sayın Tunç Soyer AKP'li belediyelerle onlarla oturacak ve dertlerine derman olacak. Aynı şeyi neden bu hükümet yapmıyor. İzmir'i anlamıyorlar. Bunlarda bu kangren bir duruma geldi. Bu kentler bir devlet gibi Avrupa'da.  Kerem Ali Sürekli bunlardan rahatsız oluyor ki konuşuyor. Trafikte 10 dakika mı bekliyoruz, 15 dakika bekleyelim ama özgürlüklerin kısıtlanmasına izin vermeyelim. Bizim bir kız çocuğumuz Alsancak'ta saat 22.00'de 23.00'te gezebilsin.  Bize bunlarla gelsinler. Önce kendi evlerinin önünü süpürsünler. Bize tecavüzlerle gelmesinler, işsizlikle gelmesinler. Ondan sonra bize hesabını sorsunlar. İzmir'de projeler bir senelik iki  senelik değil, sayın Aziz Kocaoğlu'nun yaptığı yatırımlar da devam ediyor. Ekonomik kriz ihaleyi alan iş adamlarının da belini büktü."

BİZİ BÖYLE BÖYLE YIPRATIYORLAR

Serdar Aksoy'un tahliye edilmesinin ardından belediye başkanlığı görevine  geri iade edilmesi gerektiğini savunan CHP'li Kalkanlı, "Serdar Aksoy ile parti arasındaki küskünlük bir şekilde giderilir. Hareketimizin çıkışının bir nedeni de bu. Fevri verilmiş bir karar. Bir şekilde giderilir. Çatımızın altında yer alır diye düşünüyorum O olay baştan başa yanlıştı. Başkanlıktan  istifa etmiş mi? Hayır. Peki ortada bir yargı kararı var mı? Hayır. Yukarıda siyasi vesayet diyor ki, bunları yapın. Benim görmüş olduğum bu yaşananlar hukuki skandaldır. O adam tahliye edildiyse görevine de döndürülmelidir.  Süleyman Soylu'dan böyle bir atak beklemiyorum. Bizi böyle böyle yıpratıyorlar. Sandıkla alamadıkları yeri bize böyle böyle oyunlarla almaya çalışıyorlar. Demokrasinin gereklilikleri var. Menemen'de partimiz yüzde 54 oy aldı. Serdar Aksoy'u geçelim, yüzde 54 oy almış. Menemen halkına hakarettir.  O hakaretin bir şekilde telafi edilmesi lazım. İçişleri Bakanlığına talep sıcağı sıcağına edilmiş ama ben ümitsizim. Bu iktidarın 20 sene neler yaptığını biliyorum" dedi.