Yeniçeri hayranlığı hala sürüyor!

    Viyana kuşatması sırasında yaralı ve donmak üzere olan bir Yeniçeri’yi kurtarıp barındıran  köy halkı, daha sonra kendilerine liderlik yapan ve vergi ödemeyi önleyen Yeniçeri’nin hatırasına her yıl festival düzenliyor. Her yıl tekrarlanan Geleneksel Festival’de, her taraf Türkiye, herkes Türk oluyor . Evlerden Türk bayrağı sarkıyor, sokaklarda Türk bayrağı dalgalanıyor.

    Yeniçeri hayranlığı hala sürüyor!
    19 Haziran 2020 - 19:52



    Yolumuz bu kez İtalya’nın kuzeyindeki Moena köyüne gidiyor.
    Zira, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ‘Türkiye’ olarak anılan köylerden biri de, İtalya’nın kuzeyindeki Moena köyüdür.
    Manzori dağlarının eteğindeki bu çok güzel ve şirin köyde yaşayanlara ‘Türk’ deniliyor ama, bu insanların tamamamı, tek kelime Türkçe bilmeyen İtalyan’dır.
    Bu kez beraberimde TRT prodüktorü İsmail Elden, Yönetmen Sacit Şahin, kameramanlar Ercan İşsever ve Bülent Tokatlıoğlu var.



    Bu köye neden ‘Türkiye’, buarada yaşayanlara da neden ‘Türk’ denildiği hakkındaki rivayet şöyle:
    Viyana kuşatmasının ardından, donmak üzere olan yaralı bir Yeniçeri, Ausburglu tarla işçileri tarafından bulunur. Kadınlı erkekli bu grup yaralıya su verip ayıktırdıkları zaman, yaralının bir Türk olduğunu öğrenince önce şaşırırlar ve sonra da fikir ayrılığına düşerler. Kimi ‘Bırakın bu Türk’ü’,  kimi de ‘İnsanlık öldü mü’ diye ikiye bölünürler.
    Kadınlardan biri yaralı Yeniçeri’ye çok şefkatli davranır ve diğerleriyle kavga etme pahasına evine götürür. Tedavi ettiği ve sağlığına kavuşturduğu bu Yeniçeri ile evlenen Ausburglu kadın, kocasına kısa zamanda kendi dilini öğretir.
    Yabancı damat, gerek giyim kuşamı ve gerekse yaşam tarzı ile halktan saygı görür ve kısa bir zaman sonra da adeta ‘Köy Ağası’ olur.



    Ausburg Dükalığı’nın vergi alışına isyan eden bu yeni köy ağası, halkı da vergiye karşı ayaklandırır. Bu ayaklanma sonucunda hiç vergi ödemeyen halk, Yeniçeri’yi ‘Kahraman’ ilan eder.
    Yeniçeri’nin ölümünden sonra çok üzülen ve uzun süre yas tutan Moena halkı, her yıl ağustos ayında geleneksel olarak bir festival düzenler.
    Bir Türk’ün anısına yapılan ve 3 gün süren bu festival sırasında etraf Türk bayrakları ve Türk motifleri ile donatılır. Herkes Türk gibi giyinir .
    Moena’da bu yıl yapılan festivale 5 TRT mensubu ile birlikte gittim. Festival arifesinin akşamında  havai fişek gösterisi yapılacağını öğrendiğimiz zaman, köyün kuzey çıkışındaki muhteşem göle gittik.  Göl kenarında havai fişek gösterisi için yoğun bir çalışma vardı. Akşam saat 22.00’de, başta Belediye Başkanı olmak üzere binlerce İtalyan muhteşem bir havai fişek gösterisi ile coştu.
    Festivalin birinci günü, köyün muhtelif yerlerine kurulan sahnelerde müzik ve dans gösterileri yapıldı. Geç saatlere kadar eğlenenler arasında, köye dışarıdan gelen 10 bini aşkın yerli ve yabancı turist de vardı.


    YENİÇERİ’YE KENT ANAHTARI: Moena Belediye Başkanı Riccardo Franceschetti, festivalde sahnelenen mizansenden sonraTürk Yeiçeri’ye kentin anhtarını teslim etti. Belediye Başkanı’nın, ‘Peki şimdi ne yapacaksın’ sorusuna, ‘Eee ne yaparsın, artık seninle birlikte yaşamak ve burayı ortak yönetmek gerekecek.’ yanıtını verdi.

    Festivalin ikinci günü mizansen bir tiyatro gösterisi ile başladı. Köyün en büyük meydanına toplanan binlerce kişi, Viyana kuşatmasının ardından, donmak üzere olan yaralı Yeniçeri’nin bir tarlada çifçiler tarafından bulunuşunu ve tedavi edilişini ilgiyle izlediler.
    Köylüler tarafından giydirilen Türk Yeniçeri daha sonra Belediye Başkanı Riccardo Franceschetti’den sembolik olarak kentin anahratını aldı.
    Tam o sırada bu ikilinin arasına girdim. Önce Belediye Başkanı’na sordum:
    -Bir Belediye Başkanı olarak şu anda neler hissediyorsunuz?


    BELEDİYE BAŞKANI BİR TÜRK GİBİ: Moena’nın Belediye Başkanı
     
    Riccardo Franceschetti, halkı tarafından çok seviliyor. Tam bir Türk gibi yaşayan Başkan şöyle konuştu:
    -‘Her yıl olduğu gibi, bu yıl da çok muhteşem bir gün yaşıyoruz.  Dedelerimizin bizlere anlattıkları ‘ Il Turco’ efsanesini, biz de çocuklarımıza gururla anlatıyoruz. Bizim çok önem verdiğimiz bu festivali Türkler de gelip izlemeliler. Böylece aramızdaki güçlü bağ daha da güçlenecektir. Burada yaşayanların çoğu, Roma’yı bile görememişlerdir. İstanbul’u görmek ise en büyük rüyalarıdır. Türkiye’yi  kitaplardan ve televizyonlardan gördükleri kadar tanıyorlar. Sadece duydukları ve gördükleri ile Türk geleneklerini yaşatıyorlar. Bir de oralara gidip görseler, kim bilir, Türk geleneklerini nasıl yaşatacaklardır. Şu anda en yaşlımız bile Türkiye hakkında çok şey bilmez ama Türk olarak anılmakla gurur duyduğunu söyler.’
    -İyi de, şimdi siz kentin anahtarini Yeniçeri’ye verdiniz. Peki şimdi ne olacak?
    -‘Eee ne yaparsın, artık O’nunla birlikte yaşamak ve burayı ortak yönetmek gerekecek.’ 

    Festival boyunca karşılaşıp konuştuğum İtalyanlar’ın hemen hemen tamamı, kendilerini bir Türk gibi hissettiklerini ve bu festivali Türkiye’nin de desteği ile dünya çapında bir etkinliğe dönüştürmek istediklerini belirttiler.
    Moena’nın, Kültür İşlerinden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Hillara, isimsiz Yeniçeri’nin anısına yapılan bir çeşme başında şunları anlattı :


    KÜLTÜR İŞLERİNDEN SORUMLU BAŞKAN HİLLARA: Moena’da Kültür İşlerin’den Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Hillara, Yeniçeri anısına yapılan çeşme önünde İlhan Karaçay’a konuştu.

    Moenalılar, Türk örf ve adetlerini yaşatıyorlar. Örneğin, kız isteme seansı sırasında, erkek ebeveynler başlık parası veriyorlar.  Buna da ‘Töre’ adını takmışlar. Köy’den bir başka yere gelin giderken yapılan törene ‘Alabastia’ adı verilmiş. Köyden dışarıya gelin giderken 'Alabastia' adlı bir tören düzenleniyor. Buradaki tüm halk, Türk geleneklerini uygulamaktan zevk alıyor. Türkiye'yi hiç görmedik. Çok güzel bir yer  olmalı. Türk ordusunun askeri mehteran bölüğü olduğunu biliyoruz ve onları da festivalimize bekliyoruz. Türk ordusunun mehter takımının katılımıyla festivalimiz gelecek yıl çok daha anlamlı olacaktır."


    MOENALILAR TÜRK KIZINA HAYRAN KALDILAR: Moena’daki festivali anne ve babası ile birlikte izlemeye gelen bir Türk kızı, kıyafeti ile herkesi kendine hayran bıraktı.

    Festival’i izlemek için Moena’ya akın eden 10 bini aşkın meraklı arasında Türkler de vardı. Bu Türkler’in de duygularını öğrenmeye çalıştık. Kimi İtalya’nın çeşitli yerlerinden, kimi de başta Hollanda olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinden buraya gelen Türkler, bu festivale Türk devletinin ilgisiz kalışına üzüldüklerini belirttiler.


    YENİÇERİ’NİN RUHUNA SU İÇTİK: Moena’nın Türk Mahllesi olarak anılan sokaklarından birinde, Türk Yeniçeri’nin anısına bir çeşme yapılmış. Gelen geçen bu çeşmeden su alıyor ve içiyor. Biz de Yeniçeri’nin ruhuna bu çeşmeden su içtik.



    Moena’nın keşfi
    Roma’ya 660 km. mesafede olan Moena’nın Türk gelenekleri ile yaşadığını, Türkoloji Profesörü Anna Masala keşfetmiş.  Manzori dağlarında gezerken ‘Trchia’ yazılı bir tabelayı takip eden Masala, ok işaretini takip ederek girdikleri köyde, evlerin Türk bayrakları ile süslenmiş olduğunu ve bir çeşme başında da bir Yeniçeri fotoğrafı ile karşılaştıklarını anlatıyor. Asırlardır Türk gibi yaşayan köy halkı ile konuşan Masala, daha sonra yaptığı araştırmalar sonrasında, Moena halkının Türk geleneklerini nasıl yaşattıklarını ortaya sermiş


    YORUMLAR

    • 0 Yorum