Selda GÜLEÇ

    Selda GÜLEÇ


    TATİLDE DENEYİMLENESİ BİR YOL..

    05 Temmuz 2019 - 13:39

    Likya yolu..
    Bir hayat..
    Bir felsefe..

    Bazı kaynaklara göre 555, bazılarına göre 535 km.
    Hepsini birden aynı anda yürümeye gerek yok.
    Yolunuz Antalya-Fethiye arasında bir yerlere düştüğünde programınızın bir yerlerine katmanız ve dünyanın her yerinden gelen kamp ve yürüyüşseverlerin arasına mekan ve zaman el verdikçe katılmanız yeterli olacaktır.
    Kayalar arasında dans eder gibi hoplaya zıplaya yürüdüğünüz, bazen çalıların bacaklarınıza hatta yüzünüze gözünüze süründüğü, her adımınızı attığınızda adeta bir matematik hesabı yaptığınız bir yol bu.

    462933d2-50c6-4e3b-983c-ca44fc0ad7ec.jpgDikkatinizi mutlaka çok iyi toplayıp her taşı veya toprağı basmadan önce yoklamanız gerekiyor. Daracık patikaların arasındaki işaretleri kaçırmamak için etrafı dört gözle takip etmek zorundasınız.

    Düşmemek, yuvarlanmamak, kendinize zarar vermemek için öğrenmiş olduğunuz tüm bilgileri kullanma fırsatı doğuyor. Tırmandığınız ve nefes nefese kaldığınızda, kalp atışlarınız hızlanıp, bacak kaslarınız isyan ettiğinde “nereden çıktım bu yola” bile diyebiliyorsunuz..

    Tam bunları hissederken, son bir kaç adımınızda artık söylenmeye başlamışken, birden bire karşınıza çıkan manzarayla yaşanan sevinç tıkanan nefesi de, sıkışan kalbi de, ağrıyan kası da unutturuveriyor.

    Her zorlu çıkışta mucizevi bir manzara, her zorlu inişte şahane bir deniz ile kucaklaşıyorsunuz.

    444ed68e-e29c-4ee8-8640-db1a22020ba2.jpgBirlikte yürüdüğünüz kişiler bir nevi kader arkadaşlarınız oluyor. Her zaman önde olmayı sevenler de var, gruba yetişebilmek için arkada bolca güç harcayanlar da.. Ama tabi hiç belli olmuyor; anlık bir kararla yoldan çıkıveren, önüne çıkan kekiklere dayanamayıp koklamaya hatta toplamaya kalkışanlar yolun onlara sunduklarıyla ilgilenirken kendilerini en arkada bulabiliyorlar bazen.

    Fırsatları değerlendirmek de böyle bir şey işte.. Yoldan çıkmak da fırsat, yoldan çıkanın yerini almak da.. aynı hayat gibi! Tercihler bize kalmış.
    Bu yolu dostlarla yürürken yaşamımıza benzettik biraz. Tüm zorlu yolları geçerken, her seferinde “yeni ve güzel bir düzlüğe, manzaraya ya da denize ulaşmak ne güzel” dedik.

    Bazen düz gitmek yerine keşfe yönelmek, belki biraz meydan okuyarak yeniliklere sayfa açmak daha da güzel geldi. Çok sevdik yolu ve sormadan edemedik birbirimize; yoksa Kürşat Başar’ın yeni romanında dediği gibi “Hayatın küçük modeli miydi bu?”
     

    ...
    5420c25a-a990-4b55-9e5d-c24d25e50420-001.jpg
    Merak edenler için küçük bilgiler:

    Patikalarda her 50, toprak yollarda ise yaklaşık her 200 metre aralıklarla işaretlenen kırmızı-beyaz çizgiler, doğaseverlerin işini kolaylaştırıyor. Kırmızı boya ile çizilmiş ‘çarpı’ işaretleri patikadan sapıldığını, işaretin başında bulunduğu yola girmemeniz gerektiğini söylüyor.
    Üst üste çizilmiş kırmızı-beyaz işaretlerse, bir yol ayrımına geldiğinizi hatırlatıyor. Söz konusu işaretler periyodik aralıklarla gönüllüler tarafından yenileniyor.
    https://www.momondo.com.tr/kesfet/yazi/likya-yolu-yuruyusu
    Likya ülkesinin gizemini, Akdeniz’in sonsuz maviliğini, Tahtalı Dağı’nın zirvesini, dağların kekik toplayıcı Yörüklerini, keçiboynuzunun kekremsi tadını, yalnızlığı, doğayı, dinginliği hissedebilmek için Likya Yolu serüvenini mutlaka yaşamak gerekiyor.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum