Ortaokul öğrencilerinin heyecanla beklediği LGS sonuçları 24 Haziran’da açıklandı.
Açıklandı açıklanmasına da yüzbinlerce öğrenci, sisteme girip sonuçları görünce moral olarak çöküntü yaşadı. Çünkü LGS bir sıralama sınavı ve LGS sınav sonucuna göre tercih edilebilecek Proje Okullarının sayısı da oldukça az. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, açıklanan tercih sonuçlarına göre bu okullara yerleşemeyecek. Bu yüzden beklediği başarıyı elde edemeyen öğrenciler için sıkıntılı bir dönem başlıyor.
Proje okullarına başvuru sırasında başarı sıralamasının yukarılarda olması, diğer bir deyişle öğrencinin bulunduğu yüzdelik diliminin küçük olması yerleşmede avantaj sağlıyor. Ayrıca öğrencinin bulunduğu yüzdelik diliminin tercih edilecek okulun yüzdelik dilimi sınırları içerisinde olması o okula yerleşme şansını artırıyor.
Ancak öğrencinin tercih edeceği okulların yüzdelik diliminden büyük olması da yerleşme şansını oldukça azaltacaktır.
Örneğin, geçen yıl İzmir merkezde bulunan Proje Okulları'ndan en düşük puanla öğrenci alan okula yerleşen, en düşük puanlı öğrencinin yüzdelik dilimi 7.63 olmuştur. Bu veriden hareketle, 7.64 yüzdelik başarı diliminde bulunan bir öğrencinin açıkta kaldığı görülebilir.
Anlaşılacağı üzere merkezlerde bulunan okullardan en az puanla öğrenci alan okula bile yerleşmenin güçleştiği görülüyor. Bu durum diğer büyük illerde de pek farklı değil. Bulunduğu yüzdelik dilimi ile tercih edeceği okulun yüzdelik dilimi birbirine yakın olan öğrencilerin durumu da kritik.
Çocuğunu nitelikli bir liseye yerleştiremeyeceğini anlayan velilerin bir kısmı soluğu özel okulların kapısında alacak. Bu durumu fırsata çeviren ve yıllık ücretlerine yüksek oranda zam yapan özel okullar da beklenti içinde.
LGS sistemi uygulamadaki sonuçlarıyla eğitimdeki özelleştirmeye yani sermayeye yeni olanaklar sunuyor. Özellikle de isim yapmış okullar, seçici davranarak burunlarından kıl aldırmıyor.
Eğitim ücretlerine yapılan zamlarla, zaten yüksek olan ücretler diğer gider kalemleri de eklendiğinde ülke şartlarının üstüne çıkmıştır. Her ne kadar, çocuğa yapılacak en iyi yatırım, eğitim olmasına rağmen ekonomik eşitsizlikler yüzünden bu abartılmış eğitim ücretlerini karşılayamayacak veliler çoğunlukta.
Özel okulların taban puanları, başlarda yüksek açıklansa da okulun, tercih edilme durumuna göre taban puanları düşebiliyor. Ancak her sene kontenjanını tam olarak dolduran popüler okulların puanları hiç değişmiyor.
Tercih edilecek okul türü iyi seçilmelidir. Tercihlerden önce okulların ders dağılımlarını incelemekte fayda var. Öğrencinin hedeflerine hangi okulun en iyi cevap vereceği ve alacağı eğitimin hangi yönde olacağı en iyi şekilde, ders dağılımından görülebilir.
Fen Lisesi müfredatını uygulayan Proje Okulu'nu seçecek öğrencilerin, üniversitelerin matematik, fen, sağlık bilimleri, teknoloji ve mühendislik gibi sayısal alanlarından birine yöneleceğini bilmesi gerekir.
Sosyal Bilimler Liseleri'ni seçecek öğrenciler de eşit ağırlık ve sözel alanlarına yönelerek yetkinleşmeleri gerektiğini bilmelidir. Ancak henüz hedef belirlememiş ve başarı sıralaması yüksek olan öğrenciler için en uygun okullar Anadolu Lisesi müfredatını uygulayan Proje Okulları'dır.
Bu okulların 9. ve 10. sınıflarının, akademik programları, ortak olmasına rağmen, 11. sınıftan itibaren öğrenciler istediği alana yönelebiliyorlar.
Tercihe yazılacak okulların ders müfredatları karşılaştırılmalı olarak inceledikten sonra aday okulun fiziksel ve sosyal imkânları gidilip yerinde görülmesi de öğrenciye bir fikir verecektir.
Okul tercihlerinde Meslek Liseleri geri planda kalıyor. Büyük oranda hiç bir okula yerleşemeyen öğrenciler Meslek Lisesini tercih edecek. Meslek liseleri vasat olarak görülüp uzak duruluyor, en son seçenek olarak görülüyor. Aslında okul bitirildiğinde hemen iş imkânı sağlayan birçok bölüm var. Bunun yanında iş dünyası ara eleman bulamamaktan yakınıyor. Ara eleman yetiştirecek olan da bu okullar. Bir ara “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” sloganıyla işin üzerine gidilmişti ama o da zamanla unutuldu. Bir an önce Meslek Liselerinin iyi bir şekilde lanse edilip, üzerinde ciddi çalışmaların yapılması gerekiyor.
Öğrencilerimize eğitim hayatlarında başarılar diliyor, yetenekleri ve istekleri doğrultusunda rehberlik servislerinden destek alarak tercihte bulunmaları gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
Bir sonraki yazımda okul tercihlerinin nasıl yapılması gerektiği üzerinde duracağım.
YORUMLAR