BİR ROCK YILDIZI SEVGİYİ ARIYOR


The Rocketman

Yönetmen: Dexter Fletcher.

Oyuncular: Taron Egerton, Jamie Bell, Bryce Howard Dallas, Richard Madden.

Orta yaş kuşağında olanların, yaşantılarının bir yerinde mutlaka bir Elton John şarkısı vardır. Yavaş, hızlı o kadar çok şarkıya, piyanosu ve sesiyle imza atmış ki.

Yaşamını anlatan müzikal biyografi “The Rocketman”, tam bir Rock Opera olmuş. Yaşanan anların anlamına uygun bir şarkısı, abartılı parlak kostümleri atmosferi canlı tutuyor.

Yoksa sevgi arayışı içinde, acı çeken yalnız şarkıcı portesinin karanlığına tanık olurduk. “Bohemian Rhapsody”’de, final bölümlerini çekmiş olan Dexter Fletcher bu kez baştan sona yönettiği “The Rocketman”’de parlak anlar yaratmış.

LA ünlü Troubadour kulübünde Crocodile Rock ile açılan ilk büyük konseri, “Your Song”’ın kaydının yapıldığı stüdyo çekimleri unutulmaz sekanslar olmuş.

Açılışta Londra yakınlarında, Pinner kasabasında sorunlu bir ailenin oğlu olarak doğmuş Reginald Kenneth Dwight ile tanışıyoruz. Oğluna bir kere bile sarılmamış asker bir baba, sevgiyi dışarıda arayan anne Sheila ve kendisine sahip çıkan bir anneanne ile büyüyen mahcup ve piyanoya yetenekli bir çocuk.

Anneanne ilgisiyle Royal Academy’de piyano eğitimi alan Reginald, mahalle barlarında yeteneğini sergilemeye başlar.

Diplomadan iki hafta önce okuldan ayrılır ve etkilendiği Elvis Presley gibi Rock’n Roll çalmaya başlar. Tüm şarkılarının sözlerini yazan Bernie Taupin ile tanışması yaşamını tümden değiştirir. Barlarda çalan bir Blues grubuyla birlikte ilk turne, ilk besteler...

Saksafoncu Elton Dean ve John Lennon’dan etkilenerek adını Elton John yapar, sonradan araya Hercules’i ekler. Yapımcı Dick James onun yeteneğinin farkına varır, ilk albümü “Empty Sky” ticari olarak başarısız olsa da ona şans vermeye devam eder. İçinde “Your Song” şarkısı olan ikinci albümü 72’de İngiltere ve ABD’de çok sevilir. Sonunda “Rocket Man” Amerika ve tüm dünyada 1 numara olur. Tüm konserleri kapalı gişe sanatçı kategorisine girmesi gecikmez.

Şöhretin bedelini yavaş yavaş ödemeye başlar; doksanların başında uyuşturucu, alkol, seks ve yediğini kusma hastalığı nedeniyle tedaviye gider.

Oyunculuklara gelince Taron Egerton canlandırdığı Elton John’un adeta bire bir kopyası olmuş. Şarkıları da kendi sesiyle okuyan genç Egerton, kendisini iyi oyuncu sınıfına atlatacak bir performans göstermiş.

Oscar’lara kadar ne kadar akılda kalır göreceğiz. İyi dost olan ikili Cannes’da ilk gösterim sonrası birlikte konser verdiler. Kariyerinin en başından itibaren şarkılarının sözlerini yazmış olan Bernie Taupin’de, Jamie Bell gayet iyi. Richard Madden duygusal yarattığı travmayı, profesyonelce bir ilişkiye çeviren içten pazarlıklı menajer Reid rolüne iyi gitmiş.

Şarkıcının cinsel tercihlerine oldukça geniş yer veriyor yönetmen Fletcher.

Freddie Mercury filmi bu yönde çok eleştiri almıştı. İkinci yarıda aile travmasına çok sık dönüş yapılması öyküyü biraz sığlaştırmış. Watford Kulübü başkanlığı, Diana cenazesinde seslendirdiği “Candle In The Wind” veya eşi Daniel ile tanışması gibi konulara hiç girilmemiş. Dans ve konser sahneleri tek kelimeyle mükemmel çekilmiş.

Rock efsanelerinin yaşamlarını daha sık izleyeceğimiz bir döneme girdik. Birçoğu çevriliyor veya hazırlık aşamasında. “The Rocketman” hikayesi ve görselliğiyle izleyeni yakalıyor, izleyin.