LGS SINAV ANALİZİ


Geçtiğimiz cumartesi tüm yurtta LGS sınavı uygulandı. Uzun bir hazırlık sürecinden sonra, sınavın uygulanması, genel olarak öğrenciler açısından psikolojik bir rahatlama sağladı. Şimdi ise öğrenciler ve veliler 24 Haziran günü sınav sonuçlarının açıklanmasına odaklandı. Bu tarihe yaklaştıkça yine heyecan kaygı ve telaş başlayacak. Bundan sonraki süreç sınavın kendisi kadar önemli bir unsur.

Sınav uygulandıktan sonra herkesin merak ettiği konu ise sınav sorularının nasıl olduğu. Şimdi bu konuyu inceleyelim.

Türkçe sorularında grafikler fazla kullanılmış. Öğrencilerden görsel okuma becerisi istenmiş. Bu tarz soruları çözmek kolay olmayabilir. Sorularda kullanılan çeldiriciler güçlü olmuş. Soru kökünü iyi okumayan öğrenci için bu durum sorun yaratmıştır. Paragraf sorularına fazla yer verilmemiş. Cümlenin öğeleri ve noktalama işaretleriyle ilgili sorular da sorulmamış. Sınav soruları ezber gerektirmeyen, günlük hayatla bağlantılı, okuduğunu anlama üzerine kurgulanmış. Soruların okumayı seven öğrencileri zorlamadığı düşünülebilir.

İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersiyle ilgili her bölümden soru sorulmuş. Sorular, bilgiyi yorumlatma şeklinde, dersin kazanımları doğrultusunda, anlaşılır ve açık bir dille hazırlanmış.

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi soruları tamamı yoruma dayalı. Yine müfredat kazanımları doğrultusunda hazırlanmış.

İngilizce soruları metin tamamlama ve okuduğunu anlama sorularının yanında, grafik okuma soruları da sorulmuş. Sorularda çeldiriciler kullanılmamış. Kelime bilgisi eksik olmayan öğrencilerin zorlanmayacağı bir sınav olmuş.

Fen Bilimleri soruları, yıl içinde yayınlanan örnek sorulara paralel olarak hazırlanmış. Genelde muhakeme yeteneğine dayalı sorular olmuş. Deneylerden yararlanarak, yapılan deneylerin yorumlanması istenmiş. Gereksiz bilgilerden uzak ve öğrenciyi yormayan sorular olmuş.

Matematik soruları, yıl içinde yayınlanan örnek sorulara göre biraz daha zordu.

Yorumlama ve muhakeme düzeyi yüksek ve işlem yoğunluğu fazla olan sorulardı. Geçen sene olduğu gibi bu sene de matematik soruları belirleyici olmuş. Soruların hazırlanışı ve kurgulanışı gündelik yaşam örnek alarak yapılmış. Açıklayıcı metinler yerinde ve uygun kullanılmış. Sadece bir prizma sorusunda müfredat kazanımlarında olmamasına rağmen, yüzey alanı sorulmuş. Ancak konunun işlenişi sırasında genelde yüzey alanlarına değiniliyor. Değinilmese de öğrenci, kare ve dikdörtgen alanından çıkarım yapabilir.

Bu yıl sınav süresinin artırılması ve sınav sorularının sürpriz olmaması, matematik sorularının net ortalamasını artıracağını düşünüyorum.

Sonuç olarak, Pisa odaklı bir sınav var ama, ona uygun bir müfredat ve eğitim programı yok. Bizim sistem hala ezberci. Okullar ders materyelleri bakımından donanımsız. Laboratuvar yok. Soruyu Pisa ya göre sorsan ne olur. Donanımlı iyi okullardan gelenler kazanır. Bu da, eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki en büyük
engeldir.

(24 Hazirandan önce, bölümler halinde, okul türleri ve tercihler hakkında ayrıntılı olarak yazacağım.)