Hastalanıyoruz. Doktor doktor dolaşıyoruz.
Reçetelerimiz elimizde eczanelere koşup bir dünya ilaç satın alıyoruz. Geçici faydalarla avunuyoruz.
Kulaktan dolma, birilerine iyi geldiğini duyduğumuz otlardan, baharatlardan, sebzelerden, meyvelerden medet umuyoruz. Onu karıştırıp, bunu mayalayıp, sabah akşam tüketmeye çalışıyoruz.
Kimi iyi geliyor, kimi besbeter ediyor.
Bakmıyoruz ki evlerimiz kutu ve paket gıdalarla dolu. Kendimiz üretmeyi unutmuşuz. Açıp içmeyi, paketlerdekini pişirip yemeyi alışkanlık edinmişiz, vazgeçemiyoruz. Hatta lezzet katsın diye pişirdiklerimize yeni paketler açıp ekliyoruz.
Yapay olan her şeyi hayatımıza sokmuşuz, içinde ne olduğunu umursamıyoruz. Yediğimiz ekmek, içtiğimiz su doğru mu diye bile sormuyoruz.
Çocuklarımızı okula gönderiyoruz, “Neler yedi acaba bugün?” diye düşünmek aklımıza bile gelmiyor lakin “Matematikten, coğrafyadan kaç aldı?” diye notlarıyla ilgili kederleniyoruz.
"Ne çok hastalandık, bu sene ortalık virüs kaynıyor" diye sohbetler ediyoruz. Her daim olan mikroplara karşı vücudumuzun aslında nasıl da savaşma gücü olduğunu unutmuşuz. Bağışıklığımızın niye işe yaramadığını değil de virüslerin gücünü tartışıyoruz.
Aman ne de iyi yapıyoruz!
Suçlu muyuz?
Değiliz çünkü bilmiyoruz.
Değiliz çünkü öğrenmemiz gereken yaşlarda eğitim sistemimizin hiç bir sürecinde bu bilinci oluşturacak dersler yoktu.
Şimdi de yok.
Keşke 'gıda ve doğru beslenme' diye dersler olsa okullarımızda...
Başımıza bir şey geldikten sonra öğrenmesek de küçük yaşlarımızdan itibaren, vücudumuza ve kendimize saygı duymanın iyi, temiz ve gerçek gıdayı tüketmekten geçtiğini biliyor olsak.
Eğitim şart!
Yeme içmenin eğitimi çok şart!
İlkokul yıllarında başlanmalı, küçücükken öğretilmeli..
Okullarda çocuklara ne yedirildiği veya onların kantinlerden satın alarak neler yedikleri de çok önemli...
Keşke çok yazılsa, çizilse bu konuyla ilgili. Müfredata ilişkin değişiklikler yapılarak beslenme ve gıda derslerinin ilköğretim seviyesinin ilk yıllarından itibaren ders programına alınması konusunda çalışmalar çok yapılsa.
Haydi hayal edelim; böyle dersler konulsun, çiftliklere geziler düzenleyen okullar olsun, derslerinde atalık tohumları işlesinler, bağırsak florasının önemi sınav sorusu olarak çıksın ve hatta herkesin ideal günlük diyeti ödev olarak verilsin..
İnşallah olur bir gün...
İnşallah...
Umudu şuraya koydum...