Başkan dedi ki: Çeşme'nin en büyük sorunu..

    Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ile yaptığımız röportajın ikinci bölümü de ses getirecek türden..

    Başkan dedi ki: Çeşme'nin en büyük sorunu..
    21 Temmuz 2020 - 00:25 - Güncelleme: 21 Temmuz 2020 - 13:51
    Manşet Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Hasan Çölmekçi'nin sorularını yanıtlayan CHP'li Belediye Başkanı Ekrem Oran, bu bölümde Çeşme'nin sorunları, kurduğu belediye tesisleri, Romanlar ve çevre sorunlarına değindi.

    EN BÜYÜK SORUN ALTYAPI
    Çeşme'nin en büyük sorunu nedir ve nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?
     
    Çeşme'nin en büyük sorunu altyapı. Tabi bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa yapmamız lazım, bizim yetkimiz değil. Altyapı gerçekten çok önemli. Bunun için büyükşehirle birlikte çalışıyoruz. Büyükşehir gerçekten büyük bir yatırım yapıyor. İZSU önemli işler için harekete geçti ama tabii o yatırımlar beraberinde sıkıntılar doğuruyor.
    Arıtmanın ihalesi yapılacak. Biz ilk arıtmayı yaptığımız zaman, Çeşme Belediyesi olarak yaptık. Modüler sistemli bir arıtma yapıldı yani lego gibi ilave edilebilecek şekilde yapıldı. Şu anda onun büyüme ihalesine çıkılıyor. Büyükşehir ile koordinasyonumuz her konuda iyi.
     
    Şunu da söylemek isterim. Ben artık parti rozetini çıkardım. İlçe Başkanı Ekrem Oran değilim. Ben artık Çeşme Belediye Başkanıyım. Bana en az oyun çıktığı TOKİ'de öyle hizmetler yapacağım ki herkese "keşke Ekrem Oran'a daha önce oy atsaymışız" dedirteceğim.
     
    Covid sürecinde ciddi bir mücadele yaptık. TOKİ'de 6 bin 500 eve sosyal yardım götürdük. Çeşme Belediyesi kendi imkanlarıyla götürdü. Gece 22.00’de sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinde ben bütün ekibi toplayıp, ekmek fırınını açtım ve sabah bütün Çeşme'de 26 tane araçla herkesin kapısına ekmek götürdüm.
    Hiçbir şekilde partizanlık yapmıyorum. Geldiğim günden beri kimse diyemez ki Ekrem Oran 'siyasi görüşünden dolayı bana haksızlık etti' veya torpil geçti. Diyenin alnını karışlarım, yalan söylüyordur, hemen ispat ederim yalanını... Namusuyla, şerefiyle çalışan bütün esnafı destekledim ve desteklemeye devam ediyorum. Tekrar ediyorum. Namusu ve şerefi ile çalışan... Bu çok önemli. Bunu her yerde söylüyorum. Bir daha tekrar ediyorum. Çeşmeliler'in hakkını ve malını ne yerim, ne de yediririm.
     
    BELEDİYE TESİSLERİYLE UCUZLUK SAĞLIYORUZ
     
    Çeşme çok pahalı diyorlar?
    Evet öyle. O pahalılığı da kırmak için belediye tesislerini çoğaltma yolunu seçtik. Mesela Şifne Oteli’nde de bir restoran açıyoruz şimdi. Tekke’de açtığımız restoranın aynısını Şifne'de de açıyoruz. Adam başı 40-50 liraya içkisiz mükellef yemek yiyorsun. Ya balık, ya et. İçki isteyene içki de var.
     
    GÖÇER ROMANLAR KONUSUNDA TAVİZ YOK
     
    Çeşme girişi, Alaçatı civarında çadırkentte iptidai şartlarda yaşayan Romanlar vardı. Çadırlarını kaldırttınız. Epey sorun oldu. Hatta devreye CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu girdi. Bu insanların çadırlarını neden yıktınız?
     
    Ben olayı Romanlar olarak görmüyorum. Onlar göçer vatandaşlar. Bu vatandaşlarımız Alaçatı'nın girişinde gayri hijyenik şartlarda ve görüntü kirliliği yaratacak, çevre kirliliği de yaratacak şekilde yaşıyorlar. Dünya markası Alaçatı'nın girişindeki bu görüntü doğru değil ve biz buna izin veremezdik. Bu vatandaşlar bizim yerli Romanlarımız değil. Buraya her yaz dışarıdan 2 aylık, 3 aylık gelen arkadaşlar. Halktan ve bölgeden bize onlarca şikayet geldi. Bu konuda arayan Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na da bilgi aktardım. Hak verdi.
    Bu soruna asıl devletin el atması lazım. O vatandaşlarımız ve çocuklarının sorununa çözüm bulunması gerek. Bu sosyal devletin işi. Bizim değil. Bu konuda ilçem adına taviz vermem.
    Buraya bu arkadaşlarımızla ilgili sosyal konutlar yapılacağından bahsediliyor. Biz buna karşıyız.
    Nedeni şu. Bizim burada 100 yıldan fazla yaşayan ve konut ihtiyacı olan büyük kısmı Roman olan vatandaşlarımız, ilçe halkımız var. Çoğu kirada otuyor. Konut yapılacaksa önce onlar için yapılmalı.
     
    ÇEVREYİ KORUMAK GÖREVİMİZ VE TARAFIZ
     
    Çeşme’de bir de çevre sorunları var. Taşocağı, RES belli başlıları. Çeşme'de gerçekten bir RES çılgınlığı, işgali var mı? Bunların bir düzene sokulması gerekmez mi?
     
    Bununla ilgili benim ilçe başkanlığı yaptığım dönemden beri hem söylemlerim, hem de yazılarım var. O zaman şunu söyledim. Biz temiz enerjiye karşı değiliz, olamayız. Zaten parti programımızda da var. Fakat Çeşme'nin yüreğine yani eski tabirle böğrüne bu rüzgar enerji santrallarının saplanmasına da karşıyız.
    Yerlerine karşıyız ve bununla ilgili çeşitli eylemler yaptık, mahkemeler açtık, taraf olduk. O günkü görüşümden bugüne hiç bir şey değişmedi.

    Haklı mücadelesinde birçok çevrecinin yanında olduk ve olmaya devam ediyoruz. Bu sadece rüzgar enerji santralleri değil... Madem açtık konuyu, taşocakları, balık çiftlikleri, orkinos çiftlikleri, çipura, levrek çiftlikleri için de geçerli. Bu çiftlikler kıyılara kanuni mesafenin altında yaklaşamaz ve kıyılarımızı kirletemez. Ama yaklaşmışlar.
    Balık çiftlikleri, taş ocakları, rüzgar enerji santralleri ve şu anda verilmeye çalışan jeotermal enerji santrali. Hatta jeotermal arama ile ilgili bazı izinler verilmiş durumda. Bununla ilgili ÇED raporları aşamaları var. Biz bunlara da karşıyız. Tüm gücümüzle...

    RES'LER İÇİN NE DEDİ?
    Şimdi bir taraftan ben rüzgar enerji santrallerine karşıyım deyip bir taraftan balık çiftliklerine karşı olmamak mümkün mü, değil ama bazı hanımefendiler öyle davranıyor.
    Ovacık mahallemizde RES’lerle ilgili mücadele eden İsveçli bir vatandaşımız var. Hanımefendinin bana karşı şöyle bir lafı oldu; 'Benim kocam buraya kaç para yatırdı Ekrem Bey biliyor musunuz?'
    Afedersiniz ama ben kimsenin parasının bekçisi değil, görevlisi değilim.
    Çevreyi korumak için belediye olarak elimizden geleni yapıyoruz. Başta da söyledim; göreve gelir gelmez Çevre Koruma Şube Müdürlüğü’nü kurdum.
    (DEVAMI YARIN)

    YORUMLAR

    • 0 Yorum