Toz kondurmadığı otomobillerini ne kullanıyor ne satıyor

Antalya'da yaşayan Abdullah Şimşek, fabrikadan çıktığı haliyle satın aldığı 1994 model Doğan SLX model 2 otomobiline gözü gibi bakıyor. Ayakkabılarını çıkarmadan binemediği otomobillerini aldığı günden bu yana hiç kullanmayan, muayeneye bile çekici ile gönderen, 185 bin TL'ye satın almak isteyenleri de geri çeviren Şimşek'in vasiyeti ise duyanları şaşkına uğratıyor.

Konyaaltı ilçesi Aşağıkaraman Mahallesi'nde oto yıkamacılık yapan 2 çocuk babası Abdullah Şimşek, 3 yıl önce parça ve boyası değişmeyen iki orijinal Doğan SLX marka otomobili satın aldı. Biri yeşil, diğeri bordo renkte olan otomobillerini aldığı günden bu yana kullanmayan Şimşek, özel yaptırdığı garajında araçlarına gözü gibi bakıyor. Ayakkabılarını çıkarmadan binmediği araçlarının tozunu alan Şimşek, aracını muayeneye de kaza veya çizik oluşur düşüncesiyle çekiciyle gönderiyor. Şimşek, değer biçmediği araçlarını satın almak isteyenleri de geri çeviriyor, 'Ne satarım, ne binerim' dediği otomobilleri için de bırakacağı vasiyeti ise şaşkına uğratıyor.

İçerisinde sıfır kokusu duruyor

Otomobillerini gözünden sakındığını ifade eden Şimşek, Muayeneye, bakıma gittiğinde bile çekici ile Gönderiyorum. Çünkü bir çizik olsa hiçbir şeye yaramaz. Bu araba 1994 yılından beri hep yatmış, eğer bir kaza geçirirse orijinalliğinin anlamı kalmaz. Bizim için çok değerli. Ayakkabılarımı bile çıkararak giriyorum. Çünkü içerisinde sıfır kokusu duruyor. Araç sıfır gibi durduğu için kıyamıyorum. Aldığımda 77 bin kilometredeydi, şuanda da aynı. Kendi özel arabam var ona biniyorum zaten dedi.

Araçların ikisine toplamda 185 bin lira teklif geldiğini belirten Şimşek, satmak istemediği için bu teklifleri geri çevirdiğini aktardı.

Satarlarsa mezarıma dahi gelmesinler

İlginç vasiyetinden de bahseden Şimşek, İki tane çocuğum var. Kesinlikle onların da satmasını ve binmesini istemiyorum. Eğer öyle bir şey yaparlarsa, öldüğümde mezarıma dahi gelmesinler. Bana değer vermediklerini sayarım. Çünkü ben bu arabalara gözüm gibi bakıyorum. Ben binmiyorsam onlar da binmeyecek. Ben nasıl saklıyorsam onlar da saklasın. Bu arabaların ebediyen anı kalmasını isterim. Ben onlarla oturup çay, kahve içiyorum, sohbet ediyorum. Onlar bana yanlış yapmıyor, tüm sevgimi onlara verdim. Bir nevi aramızda büyük, anlatılmaz bir aşk var. Parayla, pulla çözülmeyen bir sevdam var. Bindiğim özel arabamla bu arabalar arasında karlı dağlar kadar fark var ifadesini kullandı.