Keskinoğlu'ndan belediye başkanına ağır sözler: İhanet etti

Güreş takımından desteğini çektiği için eleştirilen Akhisar Belediye Başkanı CHP'li Besim Dutlulu'nun yaptığı zehir zemberek açıklamaya, hedef aldığı işadamı İsmail Keskinoğlu'ndan aynı sertlikte cevap geldi.

Önceki gün yaptığı açıklamada, güreşçiler için 'Lükse alışmış ekip' diye bahseden Manisa'nın Akhisar ilçesi Belediye Başkanı Besim Dutlulu, güreş takımının kapatılmasını eleştiren işadamı İsmail Keskinoğlu için de şunları söylemişti:

“Akhisarlı işadamımızın aynı hassasiyeti mağdur ettiği Akhisarlı işçilere ve iş ortaklarına da göstermesini tavsiye ediyorum. Benim Holding sahibi babam, Amerika'larda akıl hocalarım ya da ısmarlama haber yaptıracağım yandaş basınım yok. Benim güvendiğim tek güç Akhisar halkının iradesidir.”

İşte bu sözler üzerine, sadece kendisi değil ailesi de hedef alınan İsmail Keskinoğlu, sosyal medyadan bir açıklama yaptı, belediye başkanını ağır dille eleştirdi, “güreşe ihanet etmekle” suçladı. Keskinoğlu'nun yaptığı açıklama şöyle:

 

“Sayın Belediye Başkanımız Besim Dutlulu’nun açıklamalarını dikkatlice okuyup bir cevap hakkı bulunduğuna karar verdim ve bunun saygıdeğer kamuoyuna eksiksiz olarak aktarılabilmesi için kendi sosyal medya hesabımdan bu açıklamayı yapmayı tercih ettim.
Öncelikle güreş takımı ile alakalı izahatımı yapmak isterim.

Akhisarspor bünyesinde lisansları bulunan sporcuların ve bu branşın tüm masraflarını, Besim Dutlulu’nun da söylediği üzere Akhisar Belediyesi karşılamakdaydı. Belediye seçimlerinden sonra Akhisarspor Başkanı Hüseyin Eryüksel, Güreş Federasyonuna bir dilekçe vermek suretiyle güreş branşını kapatmıştır.

Besim Dutlulu’nun başkanlığını tebrik etmek için yanına ziyarete gittiğimde, konuyu açıp bu konudaki fikirlerini aldım; zira kendisi bu branşa sahip çıkacağını ekibinin de yanında açıkladı.

Daha sonraki görüşmelerimizde; benim o güne kadar bilgim olmayan güreş bütçesinin (ispatı beni ilgilendirmemekle beraber kendisine aittir, ve bir önceki yönetime de cevap hakkı doğmuştur) mevcut bütçe projeksiyonlarından çok yüksek olduğunu söyledi. Ben de buna sonuna kadar hak vererek, Akhisar Belediye bünyesinde ve sponsorluğunda sadece alt yapı sporcularının yetiştirilmeye devam edilmesinin çok daha ekonomik olacağını, anlattığı amatör sporlara destek veren belediyeciliğe uygun olacağını belirttim.

Bu destek için üç hocanın belediye bünyesinde bulundurulması; iki ya da üç lojman; ve en önemlisi de bu sporu yapmaya uygun bir salon verilmesinin yeterli olacağı konusunda mutabık kaldık.

En uygun salonun da yıllardır güreş salonu olarak hizmet veren salonun olacağını söyledim. En önemli müşterisi, salonun kiralandığı süpermarket zinciri olan, yardımcısının ısrarları ve dayatmasıyla bu salon konusundan hiç bir haberi muhtemelen olmayan, çok da saygı duyduğum bir büyüğümün sahip olduğu bir süpermarket zincirine kiralanmış ve güreş takımına 40 metrekarelik bir salon gösterilmiştir.
12×12 metre büyüklüğünde bir minderde yapılan bu sporun ve yüze yakın sporcumuzun bu salona hangi matematikle sığacağını da açıklasa Besim Başkan çok müteşekkir olurum.

İlk konuşmamızdan bu yana kafasını çok kurcalayan güreş salonundaki sauna; siklet sporu yapan sporcuların - kendisinin sıkça gittiği tatillerdeki lüks otellerin SPA'larındaki keyif verenlerin aksine - kilo düşebilmek için nefret ederek kullandıkları bir araçtır.

Yani işin özeti hem Akhisar’ın çocuklarının hem de yurdun çeşitli yerlerinden bu kulüp bünyesinde yetiştirilip dünya şampiyonları çıkaran bir yapının en azından bir salonu hakettiğini düşünüyor ve buna isyan ediyorum.

Ama güreşi seven ve bu yapının devam etmesini arzulayan saygıdeğer Akhisarlıları ve kamuoyuna yine bu işe destek olacak Akhisarlı kıymetli arkadaşlarımla destek olacağımızı ve bu ocağı söndürmeyeceğimizi müjdesini vermek isterim.
Son olarak, açıklamasının sonundaki talihsiz bölüme değinmek isterim. Besim Başkan doğru söylemiş. Benim holding patronu babam var. 14 yaşından beri canını dişine takarak çalışmış, benim çocukluğumda ve gençliğimde sürekli çalıştığı, şehir dışında olduğu için büyürken göremediğim ama çok gurur duyduğum bir babam var.

Rahmetli dedem İsmail Keskinoğlu’nun kurduğu işi, bir holdinge dönüştüren amcam Fevzi Keskinoğlu’yla beraber gece gündüz bilmeden çalışan bir babam var. İçinde olanların bildiği, onlarca sebebin bir kusursuz fırtına gibi bir araya gelip firmasının konkordato sürecinde, hiçbir işçisinin ve iş ortağının işin sonunda mağdur olmaması için emekli olup torun seveceği şu günlerde, mide ağrılarından uyuyamayan, daha öncede söylediğim gibi çok ama çok gurur duyduğum bir babam var. İşadamlığı böyledir Besim Başkan, güzel günlerde olur böyle kötü çok kötü günlerde.

Benim de kiralarını topladığım bir annem, yanımda çalışan iki eczacı kalfam ve bütün gün sosyal medyada dolaştığım bir hayatım olabilirdi ama böyle bir aileye doğdum ve bununla çok gurur duymama rağmen, 10 Kasım 2016’da Keskinoğlu’ndaki tüm görevlerimden ayrıldığımı, seçimde destek istemek için geldiğin Akhisar OSB'deki yeni işim olan tütün fabrikasında anlatmıştım.

Kifayetsiz muhterisliğin en güzel göstergesi olan konu değiştirme çabanı anlayabiliyor ve bunu normal karşılıyorum.

Benim yanımda sizin bahsettiğiniz ne yandaş medya ne de akıl hocaları var. Bunlara bugüne kadar ihtiyaç duymadığım gibi bundan sonra da duymayacağımdan emin olabilirsin ama güreş konusunu sorana da yandaş medya ya da herhangi bir medya ayırt etmeksizin; Hüseyin Eryüksel ile beraber güreş sporuna yaptığınız ihaneti anlatmaktan geri durmayacağımı kıymetli dostlarım ve kamuoyuna saygıyla arz ederim.”