İzmir'e 'çip bebek' fabrikası açıldı

İZMİR Ege Serbest Bölgesi'nde, tüp bebek tedavisinde kullanılan embriyo kültür solüsyonlarını üretmeye başlayan Hillal Biyoteknoloji'nin açılışı yapıldı. Açılışa katılan Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, "Sivil teknolojilerde de başarı hikayeleri yazmak zorundayız" dedi.

Dünyada sadece 5 firmanın ürettiği, tüp bebek tedavisinde kullanılan embriyo kültür solüsyonlarını Türkiye'de ilk kez üretmeyi başaran Hillal Biyoteknoloji'nin Ege Serbest Bölgesi'ndeki fabrika açılışı gerçekleştirildi. Bir yıldır üzerinde çalışılan bu üretim ile milyonlarca dolarlık ithalata son verilmesi ve 2 yıl içinde çok daha fazla değerlerde ihracat yapılması hedefleniyor. Açılışa Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ve davetliler katıldı. Törende konuşan Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Kacır, Böylesine önemli bir tesisin açılışına katılmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Utkan Hocamla Stanford Üniversitesi'nde karşılaşmıştık. Birkaç yıl önce Silikon Vadisi'ne bir gezi düzenleyip oradaki bilim insanlarımızla buluşmuştuk. O buluşmanın ardından orada tanıştığımız bazı bilim insanlarının ülkemize dönmesinden büyük mutluluk duyuyoruz. Kendileriyle iletişimimizi çok sık sürdürüyoruz ifadelerini kullandı.

'BİZİM İÇİN BİR GURUR VESİLESİ'

Bu programın önümüzdeki yıllarda çok büyük sonuçlar doğuracağını düşünüyorum diyen Kacır sözlerini şöyle sürdürdü:

 Çok sayıda bilim insanının yetişmesine de vesile oluyorlar. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı'yla iki çağrıda bulunduk ve 200'e yakın bilim insanının bu program vesilesiyle ülkemize gelmesini sağladık. Ancak Utkan Hocam bu programla Türkiye'ye adım atanlardan değil, daha öncesinde çalışmalarını Türkiye'de sürdürme kararı alan bilim insanlarımızdan. Birkaç yıl önceki görüşmemizde sadece bir bilim insanıyla değil, bir girişimciyle de tanıştığımı fark etmiştim. O başarılı girişimcinin ve ekip arkadaşlarının davetine de büyük bir heyecanla katılma arzusu taşıdım. 10 yılı aşkın süredir Türkiye'de çalışmalarını sürdürüyorlar ve önemli işlere imza atıyorlar. Bu güzel işlere attıkları imzalara hem TÜBİTAK'ın hem de KOSGEB'in destek vermesinden dolayı büyük memnuniyet duydum. Milletimizin kaynaklarının, milletimiz için çalışan bu tarz projelere yönlendirilebiliyor. Bu bizim için bir gurur vesilesi.

'ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAMAK İSTİYORUZ'

Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utkan Demirci ise ülke ekonomisine katkı vermeyi arzuladıklarını söyledi. Prof. Dr. Demirci, Bu bizim 10 sene önce hayal ettiğimiz yapmayı planladığımız ve teknolojisini yol üzerinde geliştirdiğimiz bir firma. Bu çalışma, özellikle Covid-19 zamanında çok yayılan, evde kullanılabilir testleri başka bir alana yani infertilite alanına uyduruyor. Bu alanda cep telefonuyla çalışabilir teknolojiler geliştiriyor. Diğer taraftan da özellikle tüp bebek alanında büyük bir ihtiyaç olan tüp bebek solüsyonlarını geliştiriyor. Bu teknolojileri dünyada üretebilen, özellikle ev teknolojilerini üretebilen bir firma yok. Ama solüsyon firmalarında dışarıda çok büyük oyuncular var. Biz hem çok ileri olan teknolojiyi hem de çok ihtiyaç duyulan teknolojileri Türkiye'ye getirerek buradan tüp bebek alanında infertilite sorunu yaşayan çiftlere bugüne kadar yaptığımız katkıları devam ettirmeyi istiyoruz. Anne ve babaların hayır dualarını alarak faydalı olmayı hem ülke ekonomisine katkı sunmayı amaçlıyoruz açıklamalarında bulundu.

Anne rahmindeki gelişmiş sistemi teknoloji haline getirdiklerini belirten Prof. Dr. Demirci, Biz ana rahimdeki gelişmiş olan sistemi bir teknoloji haline getirerek bunu laboratuvar ortamında ürün haline dönüştürdük. Bu sayede ana rahminde sperm nasıl seçiliyorsa bunu taklit ederek, spermin zaten fıtratında var olan bu özelliğiyle yüzme ve yarışma özelliğiyle bir teknolojiye dönüştürerek bu seçimi sağladık. Dizayn ettiğimiz bu parkurda yarışın sonuna varabilen spermler genetiği kuvvetli diyebileceğimiz spermler oluyor. Bizim amacımız bir sonraki seviyede daha kaliteli embriyolar ve belki ileride bilim geliştikçe bir gün görebileceğimiz daha sağlıklı bebekler dedi.

'SAYISIZ BAŞARISIZLIKTAN SONRA CESARETLİ DAVRANDIK'

Hillal Biyoteknoloji CEO'su Operatör Dr. Selçuk Kılınç ise 'sayısız başarısızlıklar' yaşadıktan sonra cesaretli davrandıklarını söyledi. Kılınç, Biz yıllardır biyoteknoloji bazlı teknolojileri ülkemizden Tüm dünyaya gönderip gönderemeyeceğimizi hep düşünüyorduk. Endişelerimiz vardı ama çok büyük hevesimiz ve motivasyonumuz da vardı. 'Sayısız başarısızlık hikayesi' yaşadıktan sonra, başarısızlıklarla nasıl baş edebileceğimizi öğrendikten sonra büyük bir cesaretle davrandık. Bugün geldiğimiz noktalara iş birliği yaparak geldik. Sayın Kacır'ın da söylediği gibi ülkemizin gelişmiş insan potansiyeli çok yüksek. Umarım Utkan Hoca ile beraber çıktığımız bu yolda çalışanlarımızla birlikte evrensel boyutlardaki değerlere, teknolojilere imza atmayı ümit ediyoruz diye konuştu.
Konuşmaların ardından kesilen kurdeleyle fabrika açıldı.